Gençler!

Her gün toplumsal birçok olayı değerlendirirken göz ardı edilen gençlik ümidini yitirmeye devam ediyor.

Yapılan anketlerde geleceğini dışarıda arayan gençlik maalesef ciğerlerimizi parçalıyor.

Seçim meydanlarında seçim zamanlarında herkesin birinci önceliği gençlerdi.

Üzülerek ifade edelim ki, yıllardır gençler sadece broşürlerde, vaatlerde dile getiriliyor, hatırlanıyor.

Hatta sıraya giriliyor gençlerin desteğini alabilmek için.

Maalesef samimiyetsiz bir anlayışla dereyi karşıya geçene kadar "Gençlik geleceğimizdir, gençlik ümidimizdir, gençlik her şeyimizdir" deniliyor.

Bugünün gençleri yarının idarecileri olacak.

Onlara yatırım yapmayan hiçbir irade başarılı olamaz.

Ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Gençliğe Hitabe'siyle gerçekten Türk gençliğine çok büyük bir servet bıraktı. Bu serveti her daim bilinçli olarak yaşamak, anlamak, anlatmak gerek.

Ana sınıfından başlayarak üniversite bitimine, iş hayatına, hatta yuva kurana kadar, gençlik tepeden tırnağa nakış nakış işlenmesi gereken bir emanettir.

Yeri gelmişken biraz da eğitime değinelim.

Adeta üniversiteler öğrencilerin oyalama yeri haline gelmiş maalesef.

Bir yandan da samimiyetsiz Filistin gösterilerinin yanında, vur patlasın çal oynasın konserleriyle gençliğe siyasi mesaj veriliyor.

İlköğretim, lise eğitimlerine değinmek bile istemiyorum, çocuklarımız heba oluyor yıllardır.

Sonunda da her üniversite mezununa iş mi bulacağız demezler mi? Diyorlar tabi.

Fakat yandaşlara, yeğenlere, malum siyasi partiye üye olanlara, malum vakıflara gidenlere iş hazır. 

Senin çocukların da KPSS kapılarında bilmem kaç puan alsa bile yıllardır umutla atanmayı bekler.

Gençler, bu anlayışla çok beklersiniz demek zor da olsa yazmak gerekiyor.

Uyanın artık!

Gerçekten sizlere ve geleceğini düşünen bir yönetim bir muhalefet yok.

Yeri gelmişken gençlerin evlenmesine yuva kurmasına da birkaç cümle değinelim.

Diyanet İşleri Başkanı evlenme yaşının geçtiğini, 25-30'lu yaşlara çıktığını söylemiş. Bu anlamda gençlere, anne babalara seslenerek bir an evvel yuva kurmalarını öneriyormuş.

Hem de açlık sınırının 20 bin, yoksulluk sınırına 60 bin, emekli maaşının 12.500 TL olduğu bir ortamda.

Sormak lazım milyonlarca emeklinin çocukları, torunları bu maaşla nasıl yuva sahibi yapılır. Varsa çözümleri beri gelsin biz de bilelim.

Ha burada milyonlara da hatırlatmak lazım. Yıllardır sizler kendi ellerinizle bu insanları iktidar ettiniz. 

Onlarca kez dinlediğiniz Rahmetli Neşet Ertaş'ın, sesinden o veciz sözler, bu halimizi en iyi anlatır: 

"Kendim ettim kendim buldum. 

Gül gibi sararıp soldum. 

Eyvah eyvah."

Sayın başkan bu konuda gençleri uyarmayacaksın, bağlı bulunduğun siyasi iradeye çağırıda bulunarak, gençlere iş aş sağlayacak, imkân oluşturacaksınız.

Sonrası zaten Türk gençliği örf adetlerine bağlı yuvalar kuracak, nesiller yetiştirecektir.

Bunca yıldır ülkeyi yönetenler! İktidarı muhalefetiyle size sesleniyoruz. Yok, çözümünüz yoksa kulak verin!

Yıllardır Türkiye'nin her türlü meselelerine çözüm olan, umut olan, BTP'nin sosyal devlet anlayışıyla gençlerin önünü açmak adına yol verin. 

Gençler size de son bir hatırlatma.

31 Mart seçimlerinden sonra sizlerin adına Türkiye'de gerçek anlamda tek ses BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş.

En son mesajı ile bunu yeniledi, hatırlatmak isterim.

Baş'ın mesajı: 

Emekliler gündem oluyor, EYTliler gündem oluyor, sokak hayvanları gündem oluyor ama gençlerin sorunları bir türlü gündem olmuyor. Gençler, kendi geleceğiniz için…