Gelen çalmış, giden çırpmış
16.07.2003 00:00:00
Dünden Bugüne Tercüman gazetesi yazarı Nazlı Ilıcak, doğalgaz soygunundan sonra bu kez Ziraat Bankası'nın görev zararını 60'a katlayan kütlü pamuk olayına el atmış. Ilıcak'ın hedefinde bu kez Tansu Çiller var...
Yazıdan kesitler: "Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu, Ziraat Bankası ve kütlü pamuk işine el atıyor. 1993'te kütlü pamuğu desteklemek için Ziraat Bankası'ndan yapılan 315 milyon dolarlık (4.6 trilyon liralık) finansmanın 2001'de görev zararı olarak 18.5 milyar dolara nasıl çıktığı inceden inceye araştırıldı.
Olayı hatırlatalım. 1993'te, 233 sayılı kanun hükmündeki kararnameye göre, kütlü pamuğun desteklenmesi kararı alındı. 1.5 milyon ton pamuğa kilo başına yaklaşık 3 bin liradan 4.6 trilyon lira verildi. Oysa, o tarihte kütlü pamuk miktarı sadece 600 bin tondu ve 3 bin liradan ödenen paranın 1.8 trilyon lirada kalması gerekiyordu.
4.6 trilyon lira ile, 1.8 trilyon lira arasındaki fark nereye gitti? İşte Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu, destek verilen kütlü pamuk miktarının fazla gösterilerek, paranın birilerinin cebine girdiğine inanıyor. Bundan dolayı dönemin Başbakanı Tansu Çiller'i sorumlu tutuyor.
Görev zararları
Kamu bankalarında şişirilen görev zararları üzerinde de çalışmalar yapıldı. İşte bazı rakamlar: 1996'da Ziraat Bankası'nın görev zararı 400 trilyon lira. Halk Bankası'nın 221 trilyon lira. Görev zararları yıllar içinde katlanarak artıyor: Ziraat Bankası: (1997) 951 trilyon, (1998) 2 katrilyon 414 trilyon 500 milyar, (1999) 6 katrilyon 177 trilyon 279 milyar, (2000) 8 katrilyon 212 trilyon 453 milyar, (2001, Nisan) 12 katrilyon 138 trilyon 387 milyar. Türkiye Halk Bankası: (1997) 570 trilyon, (1998) 1 katrilyon 585 trilyon 129 milyar, (1999) 4 katrilyon 232 trilyon 839 milyar, (2001, Mayıs) 10 katrilyon 796 trilyon 694 milyar lira.Bu görev zararları, özellikle 1997 yılından sonra neden katlanarak arttı? Hepsi gerçekten esnaf ve çiftçiye giden ve geri dönmeyen kredilerden mi kaynaklandı?
İncelemelere göre sadece kamu bankalarında 15 milyar dolar tutarında "batık kredi" var. Bu paralar, esnaf ve çiftçiye giden kaynaklar değil. Geri dönmeyen ve dönmeyecek olan, bir anlamda peşkeş çekilen krediler. Ülke soyulmuş, soğana çevrilmiş. Bunun altında ona buna peşkeş çekilen donuk krediler mi gizleniyor? Görev zararı adı altında, 15 milyar $ kimlere dağıtıldı? Ayrıca, 1.5 milyon ton deyip de sadece 600 bin ton kütlü pamuğu destekleyenler kimler? Bence hesap zamanı geldi."
Yazıdan kesitler: "Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu, Ziraat Bankası ve kütlü pamuk işine el atıyor. 1993'te kütlü pamuğu desteklemek için Ziraat Bankası'ndan yapılan 315 milyon dolarlık (4.6 trilyon liralık) finansmanın 2001'de görev zararı olarak 18.5 milyar dolara nasıl çıktığı inceden inceye araştırıldı.
Olayı hatırlatalım. 1993'te, 233 sayılı kanun hükmündeki kararnameye göre, kütlü pamuğun desteklenmesi kararı alındı. 1.5 milyon ton pamuğa kilo başına yaklaşık 3 bin liradan 4.6 trilyon lira verildi. Oysa, o tarihte kütlü pamuk miktarı sadece 600 bin tondu ve 3 bin liradan ödenen paranın 1.8 trilyon lirada kalması gerekiyordu.
4.6 trilyon lira ile, 1.8 trilyon lira arasındaki fark nereye gitti? İşte Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu, destek verilen kütlü pamuk miktarının fazla gösterilerek, paranın birilerinin cebine girdiğine inanıyor. Bundan dolayı dönemin Başbakanı Tansu Çiller'i sorumlu tutuyor.
Görev zararları
Kamu bankalarında şişirilen görev zararları üzerinde de çalışmalar yapıldı. İşte bazı rakamlar: 1996'da Ziraat Bankası'nın görev zararı 400 trilyon lira. Halk Bankası'nın 221 trilyon lira. Görev zararları yıllar içinde katlanarak artıyor: Ziraat Bankası: (1997) 951 trilyon, (1998) 2 katrilyon 414 trilyon 500 milyar, (1999) 6 katrilyon 177 trilyon 279 milyar, (2000) 8 katrilyon 212 trilyon 453 milyar, (2001, Nisan) 12 katrilyon 138 trilyon 387 milyar. Türkiye Halk Bankası: (1997) 570 trilyon, (1998) 1 katrilyon 585 trilyon 129 milyar, (1999) 4 katrilyon 232 trilyon 839 milyar, (2001, Mayıs) 10 katrilyon 796 trilyon 694 milyar lira.Bu görev zararları, özellikle 1997 yılından sonra neden katlanarak arttı? Hepsi gerçekten esnaf ve çiftçiye giden ve geri dönmeyen kredilerden mi kaynaklandı?
İncelemelere göre sadece kamu bankalarında 15 milyar dolar tutarında "batık kredi" var. Bu paralar, esnaf ve çiftçiye giden kaynaklar değil. Geri dönmeyen ve dönmeyecek olan, bir anlamda peşkeş çekilen krediler. Ülke soyulmuş, soğana çevrilmiş. Bunun altında ona buna peşkeş çekilen donuk krediler mi gizleniyor? Görev zararı adı altında, 15 milyar $ kimlere dağıtıldı? Ayrıca, 1.5 milyon ton deyip de sadece 600 bin ton kütlü pamuğu destekleyenler kimler? Bence hesap zamanı geldi."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
