logo
16 ŞUBAT 2025

Eşyanın hakikati, zikir ve tecelli

Âlemler, Cenâb-ı Hakk’ın tecellisi ile var olmuştur. Mahluk, kendi Zâtının dışında bir müdâhilin, bir fâilin dahli ile yaratılandır

27.10.2024 08:20:00
Haber Merkezi
Eşyanın hakikati, zikir ve tecelli
Eşyanın hakikati, zikir ve tecelli
Âlemler, Cenâb-ı Hakk'ın tecellisi ile var olmuştur. Mahluk, kendi Zâtının dışında bir müdâhilin, bir fâilin dahli ile yaratılandır.

Allah'ın mahlûkatı yaratması tecellisinden ibaret bir varoluştur.

Cenâb-ı Hakk var etmiş olduğu bu âlemi tecellisiyle devam ettirmektedir. Bu tecelli dâimîdir. Sekteye uğradığı farz edilirse, âlemin sonu gelmiş demektir.

Tecelli bir anlamda hareket demektir. Kâinat en küçük madde biriminden en büyüğüne kadar bir hareketin eseridir. Yani Allah'ın tecellisidir. Tecelli durursa madde hiç olur.

Tecelli zaman ve mekân görüntüsüyle ortaya çıkar.

Diğer bir ifade ile zaman ve mekân Cenâb-ı Hakk'ın tecellisinin tezahürleridir.

Zaman, bütün hakikatlerin kendisinde tecelli ettiği bir varlıktır. Cenâb-ı Hakk'ın bütün isimleri onda tecelli eder. Yani, zaman, Allah'ın isimlerinin görünümüdür.

Esasen zaman, Allah'ın insanlara bir lutfu olup mâhiyeti idrak edilememiştir. Nitekim batılı filozoflar zamanı izahtan âciz kalmışlardır.

Zamanın hikmetine ve mâhiyetine nüfuz etmeye muvaffak olanlar, gerçek Allah dostları olan âlimler ve âriflerdir.

Zamanın mâhiyetine nüfuz edebilmek için eşyayı, onun yapısını ve ondaki hareketi tanımak lazımdır.

Eşya ve âlem Allah'ı tanımak için bir araçtır. Eşya ve âlemler, Allah'ın bilinmek, tanınmak isteğinden dolayı yaratılmıştır.

Cenâb-ı Hakk bir kudsi hadiste Resûlü'nün dilinden şöyle buyurdu: "Ben gizli bir hazine idim. Bilinmeyi murad eyledim. Ve mahlûkatı yarattım." 

Bu kudsi hadisten de anlaşılacağı gibi, eşyanın tanınmasının hikmeti de Allah'ı tanımaktır.

Eşya ve âlem, Allah'ı bilmek için yaratılmış olduğuna göre, âlemin ne olduğu ve nasıl yaratıldığı şeklindeki sorular da önem kazanmaktadır. Çünkü kul, Allah'ın eserlerinden ve tecellilerinden hareketle O'nun azametini kavramaya çalışacaktır.

Bilindiği üzere maddenin en küçük parçası atomdur. Atom, proton ve elektron denilen artı ve eksi kutuplardan oluşmakta, itme ve çekme kuvvetine sahip bulunmaktadır.

İlim erbabının tespitlerine göre, protonla elektron arasında korkunç bir boşluk bulunmakta ve elektronlar büyük bir hızla, proton ve nötronu taşıyan atom çekirdeği etrafında dönmektedir. Bu baş döndürücü hız, algılanamamaktadır.

İşte maddenin var olmasını temin eden, bu hızlı harekettir. Bu hareket, esasen Allah'ın tecellisidir ve zaman olarak algılanmaktadır. Bu tecellinin görünümü de mekândır.

Tecelli, yani hareket durunca, zaman ve mekân da yok olur; yani hiç olur. Nitekim Kur'ân-ı Kerim'de şöyle buyurulur: "Herkes fânidir. Ancak Senin azamet ve kerem sahibi Rabbinin Zâtı bâki kalır." 

İlâhî tecellinin, varlığın ise devam ettiği şu ayetle hatırlatılır: "O, her ân yaratma hâlindedir."  

Halifetullaha namzet kâmil insanın zamana hâkim olması lazımdır. Her mükellef insan, zamanı en iyi şekilde değerlendirmeli, zamanı lehine çevirmeli; Allah'a yönelmelidir.

İnsan, âlem gibi, Allah'ın Zât, sıfat ve isimlerinin tecellisinden vücut bulmuş ekmel bir varlıktır. Onda ezelî ve ebedî olan Zât tecellisi ile fenâ bulacak ve yok olacak olan tecelliler vardır. Yani, insan bir yönü ile mahlûk âlemine, diğer yönü ile de Vâcibu'l-Vücud'a açılan iki yönlü bir varlıktır.

İnsan, yaratılmışların ekmeli, eşrefi, Allah'ın yeryüzündeki halifesi, zübde-i kâinat, veli ve nebi olma makam ve sıfatlarına, eğer kâmil ise sahip olur. Eğer değilse zelil olur.

Allah'ın yeryüzünde yarattığı insandan istediği de ekmel ve eşref olmasıdır.

O eşref-i mahlûk olduğu için Cenâb-ı Hakk, ilk insanı peygamber seçti, ekmel eyledi. İlk insan Hz. Âdem, ilk peygamber de Hz. Âdem'dir.

Âdem ismindeki hikmet, Âdem yokluk demektir. Yani o Hakk'a karşı yokluktur. Peygamberlik için ilk şart, Hakk'a karşı mahvolmaktır. Benliği aradan çıkarmaktır.

İnsan olmak için de âdem olmak lazım... Yani Hakk'ın karşısında benlikte bulunmamak gerek.

Âdem'in kalıbı topraktandır. Onun bu kısmı çürümeye, yok olmaya mahkûmdur. Henüz o çürümeden, insan yokluğa mahkûm olursa, onun adı kul olur. Onun için ben-i Âdem'den kul, kuldan da ben-i Âdem olur. İnsan kul âdem olursa, Hakk katında varlık iddia edemez.

Cenabı Hakk Kur'an-ı Kerim'inde şöyle buyurdu: "Ona şekil verdiğim ve ona ruhumdan üflediğim zaman, siz hemen onun için secdeye kapanın!" 

"Hani biz meleklere (ve cinlere), 'Âdem'e secde edin' demiştik. İblis hariç hepsi secde ettiler. O yüz çevirdi ve büyüklük tasladı, böylece kâfirlerden oldu." 

Burada secde edilen Hz. Âdem değil, Hz. Âdem'de zuhûr eden Hakk'ın üflediği ruhtur. O'na secde edilmesi emrolundu.

İlk imtihan böyle oldu... Allah (c.c.) Hz. Âdem'in çamurdan kalıbı ile Zâtı'nın tecellisini gizleyerek melekleri denedi. Melekler bu hikmeti kavradılar Hz. Âdem'e secde ettiler. Yani Allah'a secde ettiler. İblis, Hz. Âdem'in çamur kalıbına takıldı. Ondaki eli göremedi. O da benliğini öne sürdü. "Beni ateşten yarattın" dedi, üstünlüğünü iddia etti.

Neticede, İblis secde etmedi. Onun secde etmediği Hz. Âdem değil, Allah-u Teâlâ idi. Yalnız emir ciheti ile ruh ciheti ile…

Kulun âdemiyeti ibâdetle, zikrullah ile mümkündür. İbâdet kulu varlıktan soyar; Hakk varlığına iletir, hazırlar. O bakımdan ibâdetsiz Hakk bulunmaz ve ibâdetsiz kul da olunmaz.

İnsan ibâdetlerlerle âdem olur, tecellilere erer. Bu mânâda Peygamber Efendimiz şöyle buyurur: "Kim evinden namaza çıkarken, 'Allah'ım! Senden isteyenlerin hakkı için Sana doğru şu (evden namaza) çıkışım için Senden diliyorum. Biliyorsun beni evimden namaza çıkartan ne kötü bir niyet, ne kibir, ne de gösteriş ve riyâdır. Ben sadece günahlarımdan kaçmak ve Sana kavuşmak için çıktım.

Rahmetini umarak, azabından korkarak çıktım. Rızânı aramak, gazabından korunmak için çıktım. Rahmetinle beni ateşten kurtarmanı diliyorum' derse, kendisi için Allah'tan mağfiret dileyecek olan tam yetmiş bin melek görevlendirir. Namazını bitirinceye kadar Allah ona, cemâli ile tecelli eder." (Prof. Dr. Haydar Baş Dua ve Zikir eserinden)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
'Asıl yapı futbolda değil siyasette'
Neredeydin ey TÜSİAD?
Enkazlar cesetlerle dolu
Şehit sayısı 48 bin 271'e yükseldi
İstanbul'a soğuk ve kar geliyor
Valilikten vatandaşlara uyarı
Almanya’da araç kalabalığa dalmıştı
2 yaşındaki çocuk ve annesi öldü
ABD'den İsrail'e yeni katliam bombaları
Soykırıma devam hazırlığı
MHP gündeme getirdi, AKP'nin gündeminde yok!
Hurda araç teşviki ne zaman?
Bingöl'de deprem
Bingöl Valiliği'nden açıklama
Trafikte makas atmaya yeni yaptırımlar geliyor
Bir haftada 462 bin 352 araca/sürücüye işlem yapıldı
Valilik son durumu bildirdi
Bingöl'de deprem meydana geldi
Haluk Levent, Filistinlilerin de ‘Ahbabı’
'Hiç değilse torunlarıma, 'ben bir şey yapmadım' demek istemiyorum'
Yıldırım Demirören'in kardeşi tutuklandı
Demirören Grubu’ndan açıklama
Hem de Türkiye'den
Kalp krizini önceden tespit eden buluş
Hollanda'dan gelip, el koymuşlar!
Güney Afrika toprakları 'beyaz işgali' altında
En önemli mesele....
Norveç Başbakanı, Milli Ekonomi Modeli tezini seslendirdi
Bursa'ya açık uyarı
Bu zemine niye ev yaptınız?
'Asıl yapı futbolda değil siyasette'
Neredeydin ey TÜSİAD?
Enkazlar cesetlerle dolu
Şehit sayısı 48 bin 271'e yükseldi
İstanbul'a soğuk ve kar geliyor
Valilikten vatandaşlara uyarı
Almanya’da araç kalabalığa dalmıştı
2 yaşındaki çocuk ve annesi öldü
ABD'den İsrail'e yeni katliam bombaları
Soykırıma devam hazırlığı
MHP gündeme getirdi, AKP'nin gündeminde yok!
Hurda araç teşviki ne zaman?
Bingöl'de deprem
Bingöl Valiliği'nden açıklama
Trafikte makas atmaya yeni yaptırımlar geliyor
Bir haftada 462 bin 352 araca/sürücüye işlem yapıldı
Valilik son durumu bildirdi
Bingöl'de deprem meydana geldi
Haluk Levent, Filistinlilerin de ‘Ahbabı’
'Hiç değilse torunlarıma, 'ben bir şey yapmadım' demek istemiyorum'
Yıldırım Demirören'in kardeşi tutuklandı
Demirören Grubu’ndan açıklama
Hem de Türkiye'den
Kalp krizini önceden tespit eden buluş
Hollanda'dan gelip, el koymuşlar!
Güney Afrika toprakları 'beyaz işgali' altında
En önemli mesele....
Norveç Başbakanı, Milli Ekonomi Modeli tezini seslendirdi
Bursa'ya açık uyarı
Bu zemine niye ev yaptınız?
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.