Bildiğiniz gibi 2010 yılını geride bırakıp 2011 yılının ilk günlerini idrak etmeye başladık. Geleceği değerlendirmek; geçmişten ders çıkarmakla, gerekli olan muhasebe ve muhakemeleri yapabilmekle mümkündür. Çünkü gelecek olan hemen her şey geçmişin temelleri üzerine bina edilir. Bir bina düşünün, temelleri sağlam atılmazsa, imarında sağlam malzeme kullanılmazsa, çalışan usta ve elamanlar dürüst ve kaliteli olmazsa, meydana gelecek eser, mutlaka güzellikten, estetikten, sağlamlıktan uzak olacaktır. Akıllı insan odur ki her geçen günü mutlaka muhasebe ve muhakeme edebilmelidir. Bu durum fertten topluma yapılabildiği oranda ferdi ve toplumsal fayda sağlanmış olacaktır. Madem ki yeni bir miladi yılın başındayız ve bu yılın başarı mutluluk ve sağlık getirmesini arzu ediyoruz, o zaman herkese düşen görevlerin olduğunu da idrak etmek zorundayız. Öncelikle her fert geçmişte yaşadıklarını, kendi davranışlarını, görev ve sorumluluklarını yerine getirebilme derecesini kontrolden geçirmelidir.İster küçük ölçekli, ister büyük ölçekli bir işletme, yada devlet olsun; kalite, üretim, başarı, kâr ve zarar hesabını mutlaka cesaretle yapabilmelidir. Milletin yönetimine talip olan siyasiler, hükümetin bakanları, vekilleri, iktidar sahipleri, yöneticileri, mutlaka görev ve sorumluluklarını tekrar tekrar gözden geçirmelidir.Göreve gelmeden önce yaptıkları vaatlerin kaçta kaçını yerine getirdiklerini, kendilerine emanet edilen görevlerin, makam ve rütbelerin, emanetlerin korunması yada yürütülmesinde ne derece başarılı oslup olmadıklarını gözden geçirmeleri gerekmektedir.Yukarıda vermeye çalıştığımız ölçüler içerisinde eski yıl yeni yıl değerlendirmesine girince, gerek memleketimiz, gerek dünya açsından 2010 yılının genel hatlarıyla pek de kârlı ve mutlu geçtiğini söylemek doğru olmaz. İster fert bazında ister toplum bazında bir durum değerlendirmesi yapınca, insanımızın her geçen gün daha fakirleştiğini, daha fazla borç batağına battığını, daha sağlıksız yaşadığını, küresel sömürüler sayesinde, insanların her geçen gün daha fazla köleleştiklerini gözlemliyoruz. İnsanlar ve devletler faizle birlikte bankaların, tefecilerin eline düşmüş, elde ettiği her şeyde borçları kat kat artmış; GDO lu ürünlerle beslenene beslene çeşitli hastalıkların pençesine düşmüş; düşünceler ve inançlar esir edilmiş, ruh ve beden sağlığını kaybetmiştir.Yönetimin ve paylaşımınadil olmadığı bir toplumda ve zamanda, beklenen barış ve mutluluğun sağlanmasına zaten imkan kalmadığına göre, bırakın geçen 2010 yılını, yeni gelen 2011 yılının da (bu yolda gidildiği taktirde) pek iç açıcı olaylara sahne olacağını sanmak mümkün değil.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Sırat-ı Müstakim ne demek? / 10.02.2025
- Kişiler ya hayır konuşmalı ya da susmalıdır / 08.02.2025
- ‘Zerre miktarda torpil, adam kayırma yok’ muş! / 07.02.2025
- ‘Ben yokum o var’ diyebilenlere selam olsun / 06.02.2025
- Umre nasihatleri -5- / 04.02.2025
- Umre nasihatleri -5- / 03.02.2025
- Umre nasihatleri -4- / 03.02.2025
- Umre nasihatleri -3- / 02.02.2025
- Umre nasihatleri -3- / 01.02.2025
- Umre nasihatleri -2- / 31.01.2025
- Kişiler ya hayır konuşmalı ya da susmalıdır / 08.02.2025
- ‘Zerre miktarda torpil, adam kayırma yok’ muş! / 07.02.2025
- ‘Ben yokum o var’ diyebilenlere selam olsun / 06.02.2025
- Umre nasihatleri -5- / 04.02.2025
- Umre nasihatleri -5- / 03.02.2025
- Umre nasihatleri -4- / 03.02.2025
- Umre nasihatleri -3- / 02.02.2025
- Umre nasihatleri -3- / 01.02.2025
- Umre nasihatleri -2- / 31.01.2025