Erdoğan, milletin hafızasına mı güveniyor?

Tarihi seçimde son haftaya girdik. Maşallah, ülkemizin her tarafından altın, petrol, gaz fışkırıyor. 

Hayırdır! 21 yıl sonra mı zenginliklerimizin farkına vardınız? 

Oysa Merhum Prof. Dr. Haydar Baş, 'Türkiye petrol denizi üzerinden yüzüyor' demiş ve kaynak olarak 20 yıl Shell Petrol Şirketi'nin Genel Müdürlüğü'nü yapan Anthony Hages, "Petrol ile ilgilenen ABD şirketleri bilirler ki, Türkiye petrol okyanusu üzerinde oturmaktadır" itirafı yanında 1990 yılı Ekim ayında yayınlanan Amerikan ve Sovyet uzay raporlarını göstermişti.

Türkiye'de ilk petrol 1948 yılında 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün katıldığı törenle çıkarıldı.

Tüpraş Batman Rafinerisi 1953 yılında hizmete girmiş ve Türkiye hem petrol çıkarmış hem de rafinerisinde bu petrolü işlemiştir.

60'lı yıllardan itibaren Exon Mobil, Shell, Esso, ARCO, Transatlantic Petrolium gibi ağırlıklı ABD ve İngiliz olan küresel dev petrol şirketleri ülkemizde petrol sondajlarına başlamışlardır.

Bugün iktidarda olan Merhum Erbakan'ın talebeleri yıllarca milletimize, 'ülkemizin kaynaklarını yabancılara peşkeş çekiyorlar, gelen yabancılar açtıkları kuyulara, 'burada petrol yok' diyerek beton döküyorlar. Biz, o betonları kaldırıp, petrolümüzü çıkaracağız' diyorlardı.

Halkın arasında ise 'ülkemizde petrolde, altında, doğalgazda var ama Lozan'daki gizli maddeye göre 100 yıl çıkaramıyoruz' fitnesi yayıldı.

AKP, iktidar oldu. Anında ülkemizde çıkarılan madenler ve petroldeki devletin % 18'lik payını yüzde 2'ye indiren petrol yasasını çıkardı. Haliyle dün beton dökülen kuyulardan petrol fışkırmaya başladı. Kimin için? Emperyalistler için.

Sayın Erdoğan ısrarla ülkemizin zenginliklerini inkar ediyordu. İktidarının 12. yılında Bursa'da, 'bizim petrol kuyularımız yok, doğalgaz rezervlerimiz, yer altı zenginliklerimiz yok. Ama Anadolu büyüklüğünde bir vicdanımız var' diyordu.

Diğer taraftan resmi raporlar ile ispatlı petrol rezervleri için bazı siyasetçiler, 'evet, Türkiye'de petrol var ama yeterli değil, kalitesiz, çok aşağıda, çıkarmaya değmez' şeklinde bir algı oluşturulmuştu.

Vicdanlardan petrol akmaya başladı

Geldiğimiz noktada ise vicdanlardan petrol akmaya başladı. Bir hafta önce Süleyman Soylu, 'Gabar'da, Suudi Arabistan kalitesinde petrol bulduk, direk araca koy çalıştır…' müjdesi (!) verdi.

4 gün sonra Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Gabar bölgesinde bulunan petrole ilişkin, "Bugün Sayın Cumhurbaşkanımız bir müjde daha verecek' diye heyecan yaptı.

Ve Sayın Erdoğan, Konya'da: "Yeni bir müjdeyi paylaşmak istiyorum. Cudi, Gabar'da günlük 100 bin varil üretim kapasiteye sahip petrol bulduk" müjdesini (!) verdi.

Hayırlı olsun. Tek soru: Kim çıkaracak? Devlet mi yoksa yandaş ortaklı küresel şirketler mi? 

Altın da buldular

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez 2021 yılında (2 yıl önce) 'Türkiye'nin altın üretimine 2001'de 1,4 tonla başladığını, 20 yılda toplam 382 ton altın üretildiğini, bu üretimle devletin kazancının 76 ton altına eşdeğer vergi geliri olduğunu' ifade etmişti.

Şimdi bu zihniyet peş peşe 'altın bulduk' müjdeleri veriyor. Erzincan, Elazığ'dan sonra son müjde Kayseri'den geldi. Altın bulmuşlar!

Sıkı durun!

Yapılan araştırmalara göre dünyadaki altın rezerv miktarı yaklaşık 42 bin 500 ton. Bunun % 30'u Güney Afrika cumhuriyetinde. 

Türkiye'deki tespit edilmiş altın rezerv miktarı ise 6 bin 500 ton. Yani dünyadaki altının 6'da biri Türkiye'de. Sıralamada ise dünya ikincisiyiz.

Yönetime bak bak yönetime

Bakanın açıklaması yukarıda. İcraatı ise TÜİK ve TCMB açıkladı.

Türkiye'nin toplam altın ithalatı 2022'de bir önceki yıla göre beş kat artarak 56 tondan 265 tona yükselmiş. Dünya Altın Konseyi verilerine göre, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası bu alanda dünyada, merkez bankaları arasında ilk sırada yer alıyor.

Sayın Erdoğan 12 yıl önce ne demişti?

'Şimdi biz bu yolda milletimizle birlikte yürüyoruz. Gönül birliği, kader birliği yaptık. Aldanan olmadık, aldatan da olmadık'.

Çok şükür ben hiç aldanmadım!