Ercan şaşırttı! 2045'ten önce deprem olursa...
İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Ercan, hiçbir bilimsel verinin Marmara'da hemen deprem olacağını göstermediğini belirterek, "İstanbul'da 2045'ten önce deprem olursa ben şaşırırım" dedi
01.06.2018 00:00:00
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin ev sahipliğinde Fuar İzmir'de buluşan yer bilimleri uzmanları, Türkiye'nin deprem analizleri üzerine hazırlanan olası senaryolar hakkında görüşlerini açıkladı.
Türkiye'nin ilk ulusal yer bilimleri kongresi olan Türkiye Ulusal Jeodezi ve Jeofizik Birliği (TUJJB) Bilimsel Kongresi'nde gerçekleşen programda uzmanlar beklenen depremler ve alınacak önlemlerle ilgili konuştu.
Marmara depremi senaryosu üzerine açıklamalarda bulunan İstanbul Teknik Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Öğretim Üyesi ve Yer Davranışları, Yeraltı Kaynakları Uzmanı Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, "İnsanlarımız yakın gelecekte olacak İstanbul depremini önemsiyor. Marmara'da, İstanbul'da 2045 yılından önce deprem olursa ben şaşırırım. Çünkü hiçbir bilimsel veri Marmara'da hemen deprem olacağını söylemiyor. Beklentim 2018-2025 yılları arasında Sakarya Çukuru'nda ve 7.3'ten daha büyük bir deprem değildir. Kocaeli'nden başlayıp tüm Sakarya ili, Düzce ve Bolu'ya kadar olan bu bölüm, İstanbul'da sık sık deprem olmasını önler. Gelen gerginlik onda birikiyor. Bunu aktarırken de tek koldan yapmadığı için azaltarak iletir. Sakarya'nın davranışı daha kırılgan olmasa İstanbul'da deprem daha önce ve daha sık olurdu. Sakarya'daki Gölcük Depremi'nden sonra İstanbul'da bir deprem olmamasının ana nedeni budur" dedi.
1999'da deprem geliyorum demişti
Yer hareketlerinin bilimsel verileri incelenip doğanın yorumlanarak birtakım öngörülerin yapılabileceğini belirten Prof. Dr. Ercan, "Yerle konuşmanız gerekiyor. 1999 depremi sadece benim beklentim değildi. Kandilli Rasathanesi ve diğer araştırmacı arkadaşlarımla birlikte 7.5'e kadar bir deprem bekliyorduk. Birçok parametre ölçtük. Yalova'da termalde sular 4 dereceye kadar ısındı. Yollarda yengeçler görülmeye başlandığı haberleri geldi. Deprem 'geliyorum' demişti" diye konuştu. Türkiye'nin depremden ölümlerde dünyada üçüncü sırada geldiğini belirten Prof. Dr. Ercan şunları söyledi: "Yaklaşık 17 bin 800 kişinin öldüğü Gölcük Depremi'nin Türkiye'ye maliyeti 30 milyar dolar. Dolayısıyla deprem sizin evinizde olmasa ya da size etki etmese dahi siz bu ülkenin içinde yaşadığınız için yaşamınızı etkiler. O nedenle çözüm, yapısal değil kentsel bir dönüşümdür. Dağlık kesimlere yerleşin, belediyeler o bölgeleri vatandaş için yaşanılabilir kılsın. Ovalar ve deniz kenarlarını bırakın, eğlence merkezi olarak kalsın. Kooperatiflerden oluşan yapısal dönüşüm değil, kentin değişmesi gerekiyor."
HABER MERKEZİ
Türkiye'nin ilk ulusal yer bilimleri kongresi olan Türkiye Ulusal Jeodezi ve Jeofizik Birliği (TUJJB) Bilimsel Kongresi'nde gerçekleşen programda uzmanlar beklenen depremler ve alınacak önlemlerle ilgili konuştu.
Marmara depremi senaryosu üzerine açıklamalarda bulunan İstanbul Teknik Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Öğretim Üyesi ve Yer Davranışları, Yeraltı Kaynakları Uzmanı Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, "İnsanlarımız yakın gelecekte olacak İstanbul depremini önemsiyor. Marmara'da, İstanbul'da 2045 yılından önce deprem olursa ben şaşırırım. Çünkü hiçbir bilimsel veri Marmara'da hemen deprem olacağını söylemiyor. Beklentim 2018-2025 yılları arasında Sakarya Çukuru'nda ve 7.3'ten daha büyük bir deprem değildir. Kocaeli'nden başlayıp tüm Sakarya ili, Düzce ve Bolu'ya kadar olan bu bölüm, İstanbul'da sık sık deprem olmasını önler. Gelen gerginlik onda birikiyor. Bunu aktarırken de tek koldan yapmadığı için azaltarak iletir. Sakarya'nın davranışı daha kırılgan olmasa İstanbul'da deprem daha önce ve daha sık olurdu. Sakarya'daki Gölcük Depremi'nden sonra İstanbul'da bir deprem olmamasının ana nedeni budur" dedi.
1999'da deprem geliyorum demişti
Yer hareketlerinin bilimsel verileri incelenip doğanın yorumlanarak birtakım öngörülerin yapılabileceğini belirten Prof. Dr. Ercan, "Yerle konuşmanız gerekiyor. 1999 depremi sadece benim beklentim değildi. Kandilli Rasathanesi ve diğer araştırmacı arkadaşlarımla birlikte 7.5'e kadar bir deprem bekliyorduk. Birçok parametre ölçtük. Yalova'da termalde sular 4 dereceye kadar ısındı. Yollarda yengeçler görülmeye başlandığı haberleri geldi. Deprem 'geliyorum' demişti" diye konuştu. Türkiye'nin depremden ölümlerde dünyada üçüncü sırada geldiğini belirten Prof. Dr. Ercan şunları söyledi: "Yaklaşık 17 bin 800 kişinin öldüğü Gölcük Depremi'nin Türkiye'ye maliyeti 30 milyar dolar. Dolayısıyla deprem sizin evinizde olmasa ya da size etki etmese dahi siz bu ülkenin içinde yaşadığınız için yaşamınızı etkiler. O nedenle çözüm, yapısal değil kentsel bir dönüşümdür. Dağlık kesimlere yerleşin, belediyeler o bölgeleri vatandaş için yaşanılabilir kılsın. Ovalar ve deniz kenarlarını bırakın, eğlence merkezi olarak kalsın. Kooperatiflerden oluşan yapısal dönüşüm değil, kentin değişmesi gerekiyor."
HABER MERKEZİ
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.