Enerjide kimseye muhtaç değiliz
Elektriğinin yüzde 50'den fazlasını ithal doğalgazdan temin eden Türkiye'nin 767 milyar kilovat/saatlik yerli elektrik enerjisi potansiyeli bulunuyor. Kaynaklarımız doğru değerlendirilirse, hem enerji ithalatına son veririz, hem de gelecekte e
30.07.2012 00:00:00
RECEP BAHAR - İSTANBUL
Türkiye'de havaların sıcak seyretmesi nedeniyle elektrik enerjisi tüketiminde peş peşe rekorlar kırılıyor. Büyük şehirlerde sık sık yaşanmasa da, Şanlıurfa gibi şehirlerde meydana gelen elektrik kesintileri özellikle tarım kesimini olumsuz etkiliyor. Türkiye'nin elektrik üretimi şimdilik tüketimi karşılasa da, uzmanlar 2016 yılından itibaren sorun yaşanacağını düşünüyor. Dahası Türkiye, kilovat/saati 30 Kuruşu aşan fiyatlardan elektrik tüketiyor. Bu durum kilovat/saatine mesela 12 Kuruş ödeyen Çinli firmalar karşısında Türk şirketlerini rekabet edemez hale getiriyor. Dahası vatandaşlarımız da yüksek elektik faturaları karşısında iki büklüm oluyor.
İthal doğalgaz en büyük kaynak!
Ülkemizde geçen yıl üretilen elektriğin yüzde 50'den fazlası doğalgazdan sağlandı. Her ne kadar Türkiye, Azerbaycan ile Haziran ayının sonunda imzalanan 7 milyar dolarlık Azerbaycan'ın Şahdeniz doğalgazını Avrupa'ya taşıyacak olan Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı Projesi'nden (TANAP) her yıl 6 milyar metreküp doğalgaz çekecek olsa da, elektrik arzı güvenliği izlenen Rusya ve İran karşıtı dış politikanın katkısıyla birlikte gelecekte Türkiye'nin önündeki başlıca sorunlardan biri olarak duruyor. TANAP'ta inşaat 2014 yılında başlayacak ve hattın 2018 yılında açılması bekleniyor. TANAP, Şahdeniz'in yanı sıra Azerbaycan'ın diğer gaz yatakları ve Türkmenistan'dan da doğalgaz taşıyacak.
İhtiyaç her yıl artıyor
Yapılan resmi hesaplamalara göre, Türkiye'nin elektrik enerjisi ihtiyacı 2020 yılına kadar her sene yüzde 6 oranında artacak. Nitekim elektrik tüketimi 2010 yılında 2009'a göre yüzde 7.9 artışla 209 milyar 389 milyon, 2011 yılı sonunda ise 2010'a göre yüzde 9 artarak 229 milyar 344 milyon kilovat/saat düzeyine yükseldi. Demek ki, elektrik tüketimi tahminlerin ötesinde artış gösteriyor. Küresel ısınmaya bağlı olarak tüketim artışının önümüzdeki yıllarda daha da artma eğilimi bulunuyor. Şayet bir ekonomik kriz olursa, durum tersine de dönebilir.
ABD rahat bırakmıyor
Öte yandan, ABD'nin baskısı nedeniyle İran ile bozulan ilişkiler, ülkemizin enerji açısından durumunu nazikleştirmektedir. ABD'nin baskısı şimdilik Türkiye ile İran arasındaki doğalgaz anlaşmalarına sirayet etmedi. Ancak Türkiye, 1 Nisandan itibaren İran'dan petrol alımını azaltıyor. TÜPRAŞ, İran'ın açığını kapatmak için Libya ve Suudi Arabistan'a yöneldi. ABD'nin Türkiye'nin enerji sağlayıcısı Ortadoğu'da ve Kafkasya'da sürekli yeni planlar peşinde koşması da enerji güvenliğimizi tehdit ediyor. Öte yandan AKP yönetimi, 2023 yılına kadar 2-3 nükleer santral inşa ettirmek istiyor. Yap-İşlet-Devret yöntemiyle kurulacak olan nükleer santraller yabancı şirketler tarafından inşa edilip uzun süre işletileceğinden bunları şimdilik yerli enerji kaynağı olarak düşünmek mümkün değil! Dahası enerji üretiminden devleti soyutlamak için yeni planlar üreten hükümet, Temmuz ayının başında yasalaşan Torba Yasa ile birlikte linyit alanlarını yerli ya da yabancı sermayeye açmaya hazırlanıyor. Hatta Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, bir keresinde “Elektriğimizi doğalgaz, su, güneş ve rüzgârdan üretebiliriz ancak biz kömüre daha fazla öne veriyoruz” demişti. Ancak verilen önem, devletin linyit kaynaklarını özelleştirmek olarak kendini gösteriyor!
Enerji sorunu yerli kaynaklarla halledilebilir
Yaptığımız araştırmaya göre, Türkiye mevcut teknolojik imkânlarla 767 milyar kilovat/saat elektrik üretebilir. Bu da ülkemizin enerji potansiyelinin yüksek olduğu anlamına geliyor. Türkiye, kullanacağı elektriğin yılda 100 milyar kilovat/saatlik bölümünü hidroelektrik santrallerden elde edebilir. Benzer şekilde 120 milyar kilovat/saat rüzgâr türbinlerinden gelebilir. Türkiye'nin jeotermal enerji gücü ise yaklaşık 16 milyar kilovat/saat. En büyük kaynak ise güneşten! Gerekli yatırımlar yapıldığında sadece Şanlıurfa Türkiye'nin elektrik ihtiyacını güneş enerjisinden temin edebilir. Toplam güneş enerjisi kapasitemiz ise 380 milyar kilovat/saat... 35 milyar kilovat/saat elektriği biyoyakıttan elde etme potansiyeline sahip olan ülkemizin termik santral kapasitesi ise 116 milyar kilovat/saat! Hatırlatalım, teknoloji geliştikçe elektrik üretme kapasitemiz de o oranda artacaktır.
Türkiye'de havaların sıcak seyretmesi nedeniyle elektrik enerjisi tüketiminde peş peşe rekorlar kırılıyor. Büyük şehirlerde sık sık yaşanmasa da, Şanlıurfa gibi şehirlerde meydana gelen elektrik kesintileri özellikle tarım kesimini olumsuz etkiliyor. Türkiye'nin elektrik üretimi şimdilik tüketimi karşılasa da, uzmanlar 2016 yılından itibaren sorun yaşanacağını düşünüyor. Dahası Türkiye, kilovat/saati 30 Kuruşu aşan fiyatlardan elektrik tüketiyor. Bu durum kilovat/saatine mesela 12 Kuruş ödeyen Çinli firmalar karşısında Türk şirketlerini rekabet edemez hale getiriyor. Dahası vatandaşlarımız da yüksek elektik faturaları karşısında iki büklüm oluyor.
İthal doğalgaz en büyük kaynak!
Ülkemizde geçen yıl üretilen elektriğin yüzde 50'den fazlası doğalgazdan sağlandı. Her ne kadar Türkiye, Azerbaycan ile Haziran ayının sonunda imzalanan 7 milyar dolarlık Azerbaycan'ın Şahdeniz doğalgazını Avrupa'ya taşıyacak olan Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı Projesi'nden (TANAP) her yıl 6 milyar metreküp doğalgaz çekecek olsa da, elektrik arzı güvenliği izlenen Rusya ve İran karşıtı dış politikanın katkısıyla birlikte gelecekte Türkiye'nin önündeki başlıca sorunlardan biri olarak duruyor. TANAP'ta inşaat 2014 yılında başlayacak ve hattın 2018 yılında açılması bekleniyor. TANAP, Şahdeniz'in yanı sıra Azerbaycan'ın diğer gaz yatakları ve Türkmenistan'dan da doğalgaz taşıyacak.
İhtiyaç her yıl artıyor
Yapılan resmi hesaplamalara göre, Türkiye'nin elektrik enerjisi ihtiyacı 2020 yılına kadar her sene yüzde 6 oranında artacak. Nitekim elektrik tüketimi 2010 yılında 2009'a göre yüzde 7.9 artışla 209 milyar 389 milyon, 2011 yılı sonunda ise 2010'a göre yüzde 9 artarak 229 milyar 344 milyon kilovat/saat düzeyine yükseldi. Demek ki, elektrik tüketimi tahminlerin ötesinde artış gösteriyor. Küresel ısınmaya bağlı olarak tüketim artışının önümüzdeki yıllarda daha da artma eğilimi bulunuyor. Şayet bir ekonomik kriz olursa, durum tersine de dönebilir.
ABD rahat bırakmıyor
Öte yandan, ABD'nin baskısı nedeniyle İran ile bozulan ilişkiler, ülkemizin enerji açısından durumunu nazikleştirmektedir. ABD'nin baskısı şimdilik Türkiye ile İran arasındaki doğalgaz anlaşmalarına sirayet etmedi. Ancak Türkiye, 1 Nisandan itibaren İran'dan petrol alımını azaltıyor. TÜPRAŞ, İran'ın açığını kapatmak için Libya ve Suudi Arabistan'a yöneldi. ABD'nin Türkiye'nin enerji sağlayıcısı Ortadoğu'da ve Kafkasya'da sürekli yeni planlar peşinde koşması da enerji güvenliğimizi tehdit ediyor. Öte yandan AKP yönetimi, 2023 yılına kadar 2-3 nükleer santral inşa ettirmek istiyor. Yap-İşlet-Devret yöntemiyle kurulacak olan nükleer santraller yabancı şirketler tarafından inşa edilip uzun süre işletileceğinden bunları şimdilik yerli enerji kaynağı olarak düşünmek mümkün değil! Dahası enerji üretiminden devleti soyutlamak için yeni planlar üreten hükümet, Temmuz ayının başında yasalaşan Torba Yasa ile birlikte linyit alanlarını yerli ya da yabancı sermayeye açmaya hazırlanıyor. Hatta Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, bir keresinde “Elektriğimizi doğalgaz, su, güneş ve rüzgârdan üretebiliriz ancak biz kömüre daha fazla öne veriyoruz” demişti. Ancak verilen önem, devletin linyit kaynaklarını özelleştirmek olarak kendini gösteriyor!
Enerji sorunu yerli kaynaklarla halledilebilir
Yaptığımız araştırmaya göre, Türkiye mevcut teknolojik imkânlarla 767 milyar kilovat/saat elektrik üretebilir. Bu da ülkemizin enerji potansiyelinin yüksek olduğu anlamına geliyor. Türkiye, kullanacağı elektriğin yılda 100 milyar kilovat/saatlik bölümünü hidroelektrik santrallerden elde edebilir. Benzer şekilde 120 milyar kilovat/saat rüzgâr türbinlerinden gelebilir. Türkiye'nin jeotermal enerji gücü ise yaklaşık 16 milyar kilovat/saat. En büyük kaynak ise güneşten! Gerekli yatırımlar yapıldığında sadece Şanlıurfa Türkiye'nin elektrik ihtiyacını güneş enerjisinden temin edebilir. Toplam güneş enerjisi kapasitemiz ise 380 milyar kilovat/saat... 35 milyar kilovat/saat elektriği biyoyakıttan elde etme potansiyeline sahip olan ülkemizin termik santral kapasitesi ise 116 milyar kilovat/saat! Hatırlatalım, teknoloji geliştikçe elektrik üretme kapasitemiz de o oranda artacaktır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.