Emredilen sevgi

Şaşırmayın! Bizzat Allah-u Teala'nın sevilmesini emrettiği kulları vardır. Bunların başında habibi, halili, resulü Hz. Muhammed (s.a.a.v) gelir. 
Allah-u Teala'nın en çok sevdiği mahluku Hz. Muhammed'dir (s.a.a.v). Öyle ki ona habibim, diye hitap etmiş, adını adının yanına yazmış, meleklerine karşı onu övmüş, alemleri, mahlukatı Onun hürmetine yarattığını beyan etmiştir.  
Ve kendisinin sevmenin şartını Ona itaate, teslimiyete bağlamıştır; "De ki: Eğer Allah'ı seviyorsanız, bana uyun ki, Allah da sizi sevsin."(Al-i İmran, 31)
Yani Hazreti Peygamberi (sav) sevmek, Allah'ı (c.c) sevmektir.
Yani Hazreti Peygamber'e (sav) itaat etmek, Allah'a (c.c)  itaat etmektir. 
Haliyle de Hazreti Peygamber'e (sav)  isyan demek, itiraz demek Allah'a (c.c) isyan, itiraz demektir.
Tabi Allah Resulünü sevmekle iş bitmiyor. Yine Allah-u Teala ayetinde, 'Hz. Muhammed'i seviyorum' iddiasında olan kullarına da Peygamberimizin lisanınla hitap ederek emrediyor; 
"De ki; Ben bu (peygamberliğimi tebliğime) karşılık, yakınlarıma sevgiden başka sizden hiçbir ücret (karşılık) istemiyorum." (Şura 23)
Anlaşılacağı üzere bir sevgi denklemi var; Yüce Allah, Hz. Peygamber ve Ehl-i Beyt'i.  
Hâkim, Mecmaü'l-Beyan'ında şöyle nakleder: Peygamber şöyle buyurdu: "Allah peygamberleri muhtelif şecerelerden yaratmıştır ama Beni ve Ali'yi bir şecere ve ağaçtan yaratmıştır. 
Ben, o ağacın kökleri mesabesindeyim. Ali ise o ağacın gövdesi. Fatıma ise o ağacın meyve vermesine bir vesiledir. Hasan ve Hüseyin bu ağacın meyveleridir. Bize tabi olanlar da bu ağacın yapraklarıdır. Birisi tam 3 bin yıl Allah'a ibadet dahi etse dahi bizim ailemizi sevmediği sürece Allah, onu yüzü üstü ateşe atacaktır."
Hz. Peygamber ondan sonra Meveddet ayetini tilavet buyurdu. Sünni hadisçi İmam Müslim'in Sahih adlı eserinde: "Mübahale ayeti nazil olunca Peygamber; Ali, Fatıma, Hasan ve Hüseyin'i çağırdı ve Allah'ım! Bunlar benim Ehl-i Beyt'imdir" diye buyurdu.     
* * *
Ehl-i Beyt'i sevmenin gerekleri nelerdir?
Bu sorunun cevabını İmam Ca'fer-i Sâdık'tan (a.s.) aktarayım; "Dilde iddia edip de amellerimizde ve eserlerimizde bize ters düşen kimse, bizim taraftarımız değildir. Evet, bizim taraftarımız, hem diliyle, hem de kalbiyle bize muvafık olan ve eserlerimize uyan ve amellerimize amel eden kimselerdir, onlardır bizim gerçek taraftarımız. (Vesâilü'ş-Şîa, c.11, s.196; Bihârü'l-Envâr, c.68, s.164; Sefînetü'l-Bihâr, c.8, s.440).
* * *
İmam Ali (a.s)
Hiçbir Müslüman 'ben, İmam Ali'yi (a.s) sevmiyorum' demez. Ama İmam Ali (a.s) nasıl sevilir, sorusunun tam cevabına da kimse yaklaşmaz. İmam Ali sıradan bir insan ve sahabe değildir. 
Bakın Peygamberimiz (s.a.a.v) ne buyuruyor; "Kim Ali'yi severse, beni sevmiştir. Kim Ali'ye buğz ederse bana buğz etmiştir." (Hâkim, Müstedreku's Sahihayn, c.3, sayfa 130)
Abdullah b. Ömer'in naklettiği bir başka hadiste ise şöyle geçmektedir; Resûlullah (s.a.a.), Hz. Ali'ye hitaben şöyle buyurdu: "Ya Ali, kim sana muhalefet ederse, Bana muhalefet etmiştir, bana muhalefet eden ise Allah'a muhalefet etmiştir!" (Bihârü'l?Envâr, c.38, s.30).
İşte o Ali için Hz. Peygamber, Veda Haccı'ndan dönerken, "Ey Elçi! Rabbinden sana indirileni duyur; eğer bunu yapmazsan, O'nun elçiliğini yapmamış olursun" (Maide 67) mealindeki ayetin nazil olması üzerine Gadir-i Hum denilen yerde hutbe bir başka ifade ile duyuru, ilan etmek için toplantı düzenledi.
Ve o hutbede, Allah'ın (c.c) emrini açıkladı. Neydi o emir?
Allah Resulünden sonra halifesi, müminlerin emiri, hidayet önderi, ilmin sahibi İmam Ali'dir. Ondan sonrada Allah ve Resulü ile görüşeceğimiz güne kadar O'nun evlatlarından olan Hz. Muhammed'in neslimin hakkıdır, emri. 
Sen, ayet ve hadis ile nasp edilmiş, Sünni-şii kaynaklarda sabit olan bir gerçeğe kılıf arayıp ondan  sonra de 'ben, Ali'yi, Ehl-i Beyt'i seviyorum' diyorsan sadece kendini aldatıyorsundur. 
Çünkü sevgi kabuldür, itaattir, teslimiyettir. Gadir Hum Bayramımız mübarek olsun?