Emekli Yarbay Hüseyin Kuloğlu hükümetin sığınmacı politikasını değerlendirdi
Hükümetin sığınmacı politikasının doğuracağı olumsuz sonuçları tarihte Sümerlerin başına gelen felaketle örneklendiren Emekli Yarbay Hüseyin Kuloğlu, "Bizim bu oyunların hepsine uyanık olmamız lazım. Bilmeliyiz, bunların hepsi bizim milli güvenlik sorunumuzdur. Ve hiçbirine kayıtsız kalamayız" dedi
05.01.2024 14:44:00 / Güncelleme: 05.01.2024 14:47:28
Ahmet Haydar Tarhanlı
Ahmet Haydar Tarhanlı





Askeri Strateji ve Güvenlik Uzmanı Emekli Yarbay Hüseyin Kuloğlu, AKP hükümetinin sığınmacı politikasını tarihi bir örnekle değerlendirdi.
"Sümerlerin devleti nasıl yıkıldı?" diye soran Kuloğlu bu ibretlik süreci şu sözlerle özetledi:
"Suriye coğrafyasında, Arap coğrafyasında yaşayan Akadlar... Sümer devleti kalkınmış bir devlet idi; orada iş imkanları, geçim imkanları, varlık, bolluk, refah vardı.
Akadlar kendi ülkerindeki yokluğu terk edip, kendi hükümdarlarına isyan edip bu coğrafyaya geldiler.
Sümerler bunları kabul etti. İş verdi, karnını doyurdu, ama bu insanların kendi vatanlarına, kendi memleketlerine sahip çıkmayışını, hainliğini, isyanını görmezden geldi.
'Nasıl olsa biz şu anda rahatız, refah ve bolluk içerisindeyiz, onlar gibi değiliz, en azından onlardan iyi durumdayız' diye düşündüler. Ama aradan 150 yıl geçmeden Sümerler yıkıldı."
"Milli bütünlüğünü bozduktan sonra her ülkeyi ele geçirirsiniz"
Bu tarihi vakanın yaşadığımız bu coğrafyada cereyan ettiğini vurgulayan Emekli Yarbay Kuloğlu, bu tarihi vakanın, bize yapılmak istenen oyunun da işareti olduğunu belirtti.
Kuloğlu sözlerinin devamında şunları söyledi:
"Burada Türkiye'de, derleme, toplama, milli bütünüğünü kaybetmiş, kültürel birliğini kaybetmiş halk, devletin dayandığı temel unsur, bir takım çatışmalara her an müsait noktaya getirilmeye çalışılıyor.
Zaten milli bütünlüğünü bozduktan sonra her ülkeyi ele geçirirsiniz. Ya da her ülkeye komuta edersiniz. İçerisinde istediğiniz ayrılık oyunlarını, istihbarat oyunlarını çok rahat sağlarsınız.
Hem de o ülkenin vatandaşlarıyla bunu yaparsınız. Yabancıya bile ihtiyaç duymazsınız. Çünkü yabancı her zaman dikkat çeker, tepki çeker, dışlanır. Yani bunun bir hesabı vardır diye düşünülür.
Halbuki o coğrafyanın insanı yönetici de olur, asi de olur, işbirlikçi hain de olur ve bunların hiçbirisi o toplumun dikkatini çekmeden samanaltından su yürüterek başarılır.
Bizim bu oyunların hepsine uyanık olmamız lazım. Bilmeliyiz, bunların hepsi bizim milli güvenlik sorunumuzdur. Ve hiçbirine kayıtsız kalamayız.
Milli politikalarımızla menfaatlerimizle ters düşen Büyük Ortadoğu Projesi, Arz-ı Mev'ud gibi ve bunların arkasındaki İsrail, ABD ve onları destekleyen diğer ülkelerle ilgili açık açık konuşmamız, halkımızı bu konuda bilinlendirmemiz ve devlet çatımız etrafında, bayrağımız etrafında birliği bütünlüğü tesis etmemiz gereken günler.
Yoksa geç kalmış olacağız bunu yapmakta. Bugünler bunları başaramazsak şayet yarın bir daha fırsatımız olmayacak."
"Sümerlerin devleti nasıl yıkıldı?" diye soran Kuloğlu bu ibretlik süreci şu sözlerle özetledi:
"Suriye coğrafyasında, Arap coğrafyasında yaşayan Akadlar... Sümer devleti kalkınmış bir devlet idi; orada iş imkanları, geçim imkanları, varlık, bolluk, refah vardı.
Akadlar kendi ülkerindeki yokluğu terk edip, kendi hükümdarlarına isyan edip bu coğrafyaya geldiler.
Sümerler bunları kabul etti. İş verdi, karnını doyurdu, ama bu insanların kendi vatanlarına, kendi memleketlerine sahip çıkmayışını, hainliğini, isyanını görmezden geldi.
'Nasıl olsa biz şu anda rahatız, refah ve bolluk içerisindeyiz, onlar gibi değiliz, en azından onlardan iyi durumdayız' diye düşündüler. Ama aradan 150 yıl geçmeden Sümerler yıkıldı."
"Milli bütünlüğünü bozduktan sonra her ülkeyi ele geçirirsiniz"
Bu tarihi vakanın yaşadığımız bu coğrafyada cereyan ettiğini vurgulayan Emekli Yarbay Kuloğlu, bu tarihi vakanın, bize yapılmak istenen oyunun da işareti olduğunu belirtti.
Kuloğlu sözlerinin devamında şunları söyledi:
"Burada Türkiye'de, derleme, toplama, milli bütünüğünü kaybetmiş, kültürel birliğini kaybetmiş halk, devletin dayandığı temel unsur, bir takım çatışmalara her an müsait noktaya getirilmeye çalışılıyor.
Zaten milli bütünlüğünü bozduktan sonra her ülkeyi ele geçirirsiniz. Ya da her ülkeye komuta edersiniz. İçerisinde istediğiniz ayrılık oyunlarını, istihbarat oyunlarını çok rahat sağlarsınız.
Hem de o ülkenin vatandaşlarıyla bunu yaparsınız. Yabancıya bile ihtiyaç duymazsınız. Çünkü yabancı her zaman dikkat çeker, tepki çeker, dışlanır. Yani bunun bir hesabı vardır diye düşünülür.
Halbuki o coğrafyanın insanı yönetici de olur, asi de olur, işbirlikçi hain de olur ve bunların hiçbirisi o toplumun dikkatini çekmeden samanaltından su yürüterek başarılır.
Bizim bu oyunların hepsine uyanık olmamız lazım. Bilmeliyiz, bunların hepsi bizim milli güvenlik sorunumuzdur. Ve hiçbirine kayıtsız kalamayız.
Milli politikalarımızla menfaatlerimizle ters düşen Büyük Ortadoğu Projesi, Arz-ı Mev'ud gibi ve bunların arkasındaki İsrail, ABD ve onları destekleyen diğer ülkelerle ilgili açık açık konuşmamız, halkımızı bu konuda bilinlendirmemiz ve devlet çatımız etrafında, bayrağımız etrafında birliği bütünlüğü tesis etmemiz gereken günler.
Yoksa geç kalmış olacağız bunu yapmakta. Bugünler bunları başaramazsak şayet yarın bir daha fırsatımız olmayacak."
Yorumlar
Mustafa Yaman
Tarihsel süreçleri çok iyi analiz etmemiz gerekir ders alınması gereken hataları yapmadan devletimizi ilelebet yaşatmak gerekir yoksa demografik değişimler olur ki buda sumerlerin yaşadığını bizimde yaşayacağımız anlamına gelir.
Tarihsel süreçleri çok iyi analiz etmemiz gerekir ders alınması gereken hataları yapmadan devletimizi ilelebet yaşatmak gerekir yoksa demografik değişimler olur ki buda sumerlerin yaşadığını bizimde yaşayacağımız anlamına gelir.
Ahmet MAZ
çok degerli teşekkür ederim
çok degerli teşekkür ederim