Ekonomiyi batırmak maharet ister!

Başlık tuhaf mı geldi dostlarım.

Her zaman aynı görüşte olmuş ve bunu muhafaza etmişimdir.

Bugün dünyanın eriştiği üst düzey uygarlık ve çağdaş olanaklarla, sınırsız olan kaynaklarla, sınırlı olan insan ihtiyaçlarını karşılayamamak, ancak büyük bir hüner ve maharet ister.

Yani bir insanın veya yönetimin bunu başarabilmesi için ya zır cahil, ya da başka bir şey olması lazım.

Ben kapitalist uşakların sınıf arkadaşı olmadım.

Dolayısıyla onlardan da etkilenmedim.

Bugün düzine düzine basın sektöründe yemlenen akılları kıt, olanın da satılığa veya kiraya vermiş kimi soldan çakmalı, kimi yakasız gömlekli zerzevat takımını izlerken millete acıyorum doğrusu.

Acaba olur da bu mankurt kafalı, göbekleri sınır ötesinde kesilmiş zavallıları izleyip inanan var mı diye düşünüyorum!

Sağdaki çığlık atıyor ekranda:

"Bu kadar şeyler yapılmış ülkede, hiç mi iyi bir şey yok, bu nankörlük. Faizler de iniyor daha ne olsun!"

Faizler iniyor dediği, bankaların paracıkları daha az faizle cukka ettikleri politika faizi. Yani milletle hiçbir ilgisi yok.

Hiç mi iyi bir şey yok dediği de, dökülen beton ve dikilen inşaat yapılarıydı ki, o da sıfırı tüketti.

Karşıdan solcu kahramanımız ise ses desibelini aynı seviyede tutarak:

"Türkiye'nin kaynakları kıt, sen kimin kaynaklarını harcıyorsun…"

Dandini dandini dastana, danalar girmiş bostana.

Olayın özeti bu!

Her akşam ağzınız açık izlediğiniz kanallarda konuşanlar, özetle bunları söylüyor.

Hele sosyal demokrat görünümlü olup da, aklı hiç olmayan isimler yok mu…

Kaynaklar kıtmış!

Yedin yedin de memlekette mesela sen neyi bitirdin?

İşledin işledin de örneğin hangi madenden girdin de sınıra dayandın?

Deniz dalgasını elektriğe çevirdin de, deniz mi kurudu?

Rüzgârgüllerini memlekete diktin de, rüzgâr mı azaldı?

Sular çekildi, çöle mi döndü nehirlerimiz, ırmaklarımız?

Fiziki yapısı olmadığı halde bile, bu âlemde sayısız ve sınırsız enerji kaynağının olduğundan haberin var mı?

Mesela süper zekâlı adam, sana göre kaynak nedir?

Sen bunun eğitimini aldın mı?

İlmini biliyor musun?

Hiçbirinden haberin yoksa, hangi akla hizmetle, "Kaynaklar kıttır" diyerek, yarım akıllı kuramcıların sözcülüğünü yapıyorsun.

Yani bu ülkede akıllı olmak dünyanın en zor işi vallahi.

Daha doğrusu, aklını muhafaza edebilmek.

"Kaynaklar sınırsız, ihtiyaçlar sınırlıdır"

Prof. Dr. Haydar Baş.

Peki, Haydar Baş böyle dediği için mi bu böyle, yoksa işin gerçeği bu olduğu için mi?

Aslında ikisi de doğru.

Birincisi, Haydar Baş Bey hayatında ilmi hakikatlere dayanmayan tek bir cümle kurmamış ve tespitte bulunmamıştır.

İkincisi ise, zaten kaynaklar sonsuz ve sınırsızdır.

Bunun en detaylı ve hiçbir yerde bulma imkânınızın olmadığı kapsamlı açıklamalar, yine Haydar Baş Bey tarafından kaleme alınan, "Milli Ekonomi Modeli" tezidir.

Bu modeli okuyup anlamadan, ezberlemeden, yetmedi tekrar tekrar okuyup yeniden ezberlemeden hiç kimse size gazel okumasın.

Siz de dinlemeyin.

Biz bu kadar rahat yazabiliyor ve hüküm verebiliyorsak, dayanak noktamızın yanılmazlığından dolayıdır.

Yani şahsen bu modeli en az 50 kez tekrar tekrar okumuş ve ezberlemişimdir desem ukalalık mı yapmış olurum bilemem ama gerçek bu.

Yani siz, siz olun yarım doktora ve hocaya kendinizi teslim etmeyin.

Yoksa gittiğiniz gibi geri dönemezsiniz!