(dünden devam...)
Hz. Ali'den rivayetle;
O, İbn A'bed'e, "Sana kendimden ve Fâtıma'dan bahsedeyim mi?" dedi.
"Evet" dedi.
Bunun üzerine şunları anlattı: "Fâtıma, el değirmeni döndürdü, eli nasırlaştı. Sırtında kırba ile su taşıdı boynunda iz bıraktı. Evi süpürdü, üstü-başı toz içinde kaldı. Bu arada Hz. Peygamber'e (sallallahu aleyhi ve âlihi) hizmetçiler gelmişti.
Dedim ki: 'Babana gitsen de O'ndan bir hizmetçi istesen olmaz mı?'
Bunun üzerine gitti, yanında erkeklerin olduğunu görünce geri döndü. Ertesi gün Peygamber (sallallahu aleyhi ve âlihi) ona gelip sordu: 'İhtiyacın ne idi?' Cevap vermeyip sustu.
Dedim ki: 'Ey Allah Resûlü! Ben Sana anlatayım; eli nasır oluncaya kadar el değirmeni çevirdi, boynunda iz bırakıncaya dek sırtında kırba taşıdı, elbisesi tozlanıncaya dek evi süpürdü. Hizmetçiler gelince, Sana gelip kendisine bir hizmetçi vermen için kendisine emrettim, belki o hizmetçi yükünü biraz hafifletirdi, diye düşündüm.'
Bunun üzerine şöyle buyurdu: 'Ey Fâtıma! Allah'tan kork, Rabb'inin farzını yerine getir! Ailenin işini yap; yatağına yattığında, otuz üç kere sübhanallah; otuz üç kere elhamdülillah ve otuz dört kere Allahuekber de ki, bu tam yüz yapar, işte bu, senin için bir hizmetçiden daha hayırlıdır.'
Fâtıma şu cevabı verdi: 'Allah'tan ve O'nun Resûlü'nden hoşnut oldum.' Allah Resûlü, böylece ona hizmetçi vermedi." (Buhârî, Fardu'l-Humus 6, IV, 48; Fadâilu'l-Ashâb 9/5, IV, 208; Müslim, Zikr Ve'd-Duâ 80, s. 2091; Ebû Dâvud, No. 5062).
Diğer rivâyet ise şöyledir:
Tesbih (sübhanallah) otuz dört kere idi. Ali dedi ki: "Onu Peygamber'den (sallallahu aleyhi ve âlihi) duyduğum günden beri hiç bırakmadım."
Denildi ki: "Sıffîn gecesi de mi bırakmadın?"
"Sıffîn gecesi de bırakmadım" dedi. (Buhârî, Müslim, Ebû Dâvud ve Tirmizî).
Allah'ı çokça zikretmek, peygamberlerin ve Peygamber Efendimizin ve Ehl-i Beyt'in hâlidir. Yüce Allah'ı çokça ve cemaat hâlinde zikretmenin faziletinden olsa gerektir ki, Hz. Mûsâ, Allah'ı, Hz. Hârun'la beraber çok zikretmek için Allah'a dua etmişti. Bu hâli istemişti: "Ve onu işime ortak kıl. Böylece seni bol bol tesbih edelim. Ve çok çok analım Seni." (Tâhâ: 20/32,33,34).
Peygamber Efendimizin hâli de "dâim zikir" hâliydi. "Allah'ın Resûlü her hâlinde iken Allah'ı anardı. İmam Ca'fer es-Sâdık aleyhisselâm şöyle buyurdu: "Resûlullah (sallallahu aleyhi ve âlihi) her gün üç yüz altmış kere bedendeki damarların sayısı kadar Allah'a hamd eder, şöyle derdi: Elhamdülillahi Rabbi'lalemine kesiran ala külli hal/Her hâlden dolayı Allah'a çok hamd ü senâlar olsun."
Resûlullah (sallallahu aleyhi ve âlihi) şöyle buyurmuştur: "Kim Allah Azze ve Celle'yi çok zikrederse, Allah onu sever. Kim Allah'ı çok zikrederse, onun için iki berat (kurtuluş) yazılır; ateşten berat ve nifaktan berat." (Prof. Dr. Haydar Baş, Dua ve Zikir isimli eserinden naklen...)
Hz. Ali'den rivayetle;
O, İbn A'bed'e, "Sana kendimden ve Fâtıma'dan bahsedeyim mi?" dedi.
"Evet" dedi.
Bunun üzerine şunları anlattı: "Fâtıma, el değirmeni döndürdü, eli nasırlaştı. Sırtında kırba ile su taşıdı boynunda iz bıraktı. Evi süpürdü, üstü-başı toz içinde kaldı. Bu arada Hz. Peygamber'e (sallallahu aleyhi ve âlihi) hizmetçiler gelmişti.
Dedim ki: 'Babana gitsen de O'ndan bir hizmetçi istesen olmaz mı?'
Bunun üzerine gitti, yanında erkeklerin olduğunu görünce geri döndü. Ertesi gün Peygamber (sallallahu aleyhi ve âlihi) ona gelip sordu: 'İhtiyacın ne idi?' Cevap vermeyip sustu.
Dedim ki: 'Ey Allah Resûlü! Ben Sana anlatayım; eli nasır oluncaya kadar el değirmeni çevirdi, boynunda iz bırakıncaya dek sırtında kırba taşıdı, elbisesi tozlanıncaya dek evi süpürdü. Hizmetçiler gelince, Sana gelip kendisine bir hizmetçi vermen için kendisine emrettim, belki o hizmetçi yükünü biraz hafifletirdi, diye düşündüm.'
Bunun üzerine şöyle buyurdu: 'Ey Fâtıma! Allah'tan kork, Rabb'inin farzını yerine getir! Ailenin işini yap; yatağına yattığında, otuz üç kere sübhanallah; otuz üç kere elhamdülillah ve otuz dört kere Allahuekber de ki, bu tam yüz yapar, işte bu, senin için bir hizmetçiden daha hayırlıdır.'
Fâtıma şu cevabı verdi: 'Allah'tan ve O'nun Resûlü'nden hoşnut oldum.' Allah Resûlü, böylece ona hizmetçi vermedi." (Buhârî, Fardu'l-Humus 6, IV, 48; Fadâilu'l-Ashâb 9/5, IV, 208; Müslim, Zikr Ve'd-Duâ 80, s. 2091; Ebû Dâvud, No. 5062).
Diğer rivâyet ise şöyledir:
Tesbih (sübhanallah) otuz dört kere idi. Ali dedi ki: "Onu Peygamber'den (sallallahu aleyhi ve âlihi) duyduğum günden beri hiç bırakmadım."
Denildi ki: "Sıffîn gecesi de mi bırakmadın?"
"Sıffîn gecesi de bırakmadım" dedi. (Buhârî, Müslim, Ebû Dâvud ve Tirmizî).
Allah'ı çokça zikretmek, peygamberlerin ve Peygamber Efendimizin ve Ehl-i Beyt'in hâlidir. Yüce Allah'ı çokça ve cemaat hâlinde zikretmenin faziletinden olsa gerektir ki, Hz. Mûsâ, Allah'ı, Hz. Hârun'la beraber çok zikretmek için Allah'a dua etmişti. Bu hâli istemişti: "Ve onu işime ortak kıl. Böylece seni bol bol tesbih edelim. Ve çok çok analım Seni." (Tâhâ: 20/32,33,34).
Peygamber Efendimizin hâli de "dâim zikir" hâliydi. "Allah'ın Resûlü her hâlinde iken Allah'ı anardı. İmam Ca'fer es-Sâdık aleyhisselâm şöyle buyurdu: "Resûlullah (sallallahu aleyhi ve âlihi) her gün üç yüz altmış kere bedendeki damarların sayısı kadar Allah'a hamd eder, şöyle derdi: Elhamdülillahi Rabbi'lalemine kesiran ala külli hal/Her hâlden dolayı Allah'a çok hamd ü senâlar olsun."
Resûlullah (sallallahu aleyhi ve âlihi) şöyle buyurmuştur: "Kim Allah Azze ve Celle'yi çok zikrederse, Allah onu sever. Kim Allah'ı çok zikrederse, onun için iki berat (kurtuluş) yazılır; ateşten berat ve nifaktan berat." (Prof. Dr. Haydar Baş, Dua ve Zikir isimli eserinden naklen...)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Gökhan Demir / diğer yazıları
- ABD ve İsrail’i gölgede bıraktılar… / 28.10.2024
- Büyük Ortadoğu Projesi’nin Türkiye ayağı / 24.10.2024
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-II / 10.12.2020
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-I / 09.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-VI / 08.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-V / 07.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-IV / 04.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-III / 03.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-II / 02.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-I / 01.12.2020
- Büyük Ortadoğu Projesi’nin Türkiye ayağı / 24.10.2024
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-II / 10.12.2020
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-I / 09.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-VI / 08.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-V / 07.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-IV / 04.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-III / 03.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-II / 02.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-I / 01.12.2020