Önceki yazımızda Bağımsız Türkiye Partisi 4. Olağan Kongresi'nin diğer kongrelere göre bir çok farklılıklar arz ettiğini belirtmiştik. Bazı şeyler vardır, anlatılmaz ancak yaşanır. Evet, yaşanan görünüş itibariyle siyasi bir partinin olağan kongresi ama sözler gönüllere yol olmuşsa, dil olmuşsa, hâl olmuşsa, tabii ki iş sıradanlıktan çıkıp, başka şekillere bürünmüştür. Yunusun dediği gibi "ete kemiğe büründüm, Yunus diye göründüm" misali bir hâl işte?Bazı şeyler vardır adı konmaz, konamaz. Tariflere sığmaz, sözlerle ifade edilemez. Dedik ya; sadece yaşanır?Bu kongre işte böyle bir atmosferde geçti. İnsan bazı hâller yaşar bazen, riyadan korkar saklar o hâllerini, bazen de saklamak imkansız olur; gözler ağlar, gönül ağlar, göz yaşları sel olur akar?Nesimi'nin dediği gibi; "Ar-ı namus şişesini taşa vurdum, kime ne" Yaşadığımız bu duygu yoğunluğuna bir ad bulmaktan aciz kalmış bir hâlde iken; sözün sultanı, fikir ve gönül adamı Prof. Dr. Haydar Baş yine imdadımıza yetişti?Kongrede yaptığı tarihi konuşmalarında adını koydu yaşanan hâllerin:"Bağımsız Türkiye harekâtı bir Ehl-i Beyt nefesidir. Bunu herkes böyle bilsin. Nasıl Mevlana'nın neyinden Hakk'ın sesi geliyorsa bizden de o ses gelecek" dedi.Evet bu ses başka bir ses, bu nesef başka bir nesef ?İşte bu hâli yaşadık topluca?Bağımsız Türkiye Partisini diğerlerinden ayırtan bu çok ama çok önemli farkı görenler, gerçekleri daha net ve daha çabuk idrak ederler. Prof. Dr. Haydar Baş'ın maddi ve manevi donanımlarını, ilminin irfanının kaynağını anlamak işin en önemli kısmını çözmektir aslında?Bakınız değerli dostlar, Sayın Baş'ın üstlendiği misyon sıradan bir misyon değildir. Çünkü çözümüne talip olduğu problemler kronikleşmiş ve asırlara dayanan insanlığın problemleridir. Bu problemleri sıradan bir liderin bırakın çözmesini, problemin boyutlarını bile anlaması imkansızdır...Bunu söylerken maksadım başkalarını kötülemek değil, elimizdeki kıymetin değerini anlamaya çalışmanızı kolaylaştırmaktır? Samimi bir şekilde onu anlamaya çalışın, çabucak anlayacaksınız, istenilen şey sadece "samimiyettir". Uluslararası kongrelerden birinde Rus bilim adamı seneler önce Sayın Baş'ın bu özelliğini anlamış ve şu ifadeyi kullanmıştı; "Sayın Baş'ın bu eseri bize açıkça göstermektedir ki bu eseri sıradan bir ilim adamı yazamaz, bu onun ilahi bir kaynaktan beslendiğini göstermektedir." Bu kavrayış ve anlayış ona hidayet kapısını aralamış, sonunda Ali Hüseyin adını alıp Müslüman olmasını sağlamıştı?
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Recep ayında okunacak dua ve kılınacak namaz / 03.01.2025
- Regâib Gecesi ve kılınacak namaz / 02.01.2025
- Receb ayı, Regaib gecesi ve çeşitli tevafuklar / 01.01.2025
- Nefisle mücadele en büyük cihattır / 31.12.2024
- Yetmez mi bu kadar hırs? / 30.12.2024
- Neredeler; ‘Haram lokmalar yiyip dünya benim diyenler?’ / 28.12.2024
- Yalancıların akıbeti! / 27.12.2024
- ‘Faizi kaldıracağız inşallah’ diye yola çıkanlar! / 26.12.2024
- Hüseyin Baş soruyor ‘Türkiye Suriye'de ne kazandı?’ / 25.12.2024
- Suriye’de kim kazandı? / 24.12.2024
- Regâib Gecesi ve kılınacak namaz / 02.01.2025
- Receb ayı, Regaib gecesi ve çeşitli tevafuklar / 01.01.2025
- Nefisle mücadele en büyük cihattır / 31.12.2024
- Yetmez mi bu kadar hırs? / 30.12.2024
- Neredeler; ‘Haram lokmalar yiyip dünya benim diyenler?’ / 28.12.2024
- Yalancıların akıbeti! / 27.12.2024
- ‘Faizi kaldıracağız inşallah’ diye yola çıkanlar! / 26.12.2024
- Hüseyin Baş soruyor ‘Türkiye Suriye'de ne kazandı?’ / 25.12.2024
- Suriye’de kim kazandı? / 24.12.2024