Ehl-i Beyt ekolü ve Ehl-i Sünnet pek çok başlıkta birdirler
Ehl-i Sünnet ve Şia âleminin tevhid akidesindeki birliği zaten tartışma konusu değildir
11.10.2024 18:22:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi
Ehl-i Sünnet ve Şia âlemi pek çok başlıkta görüş birliği içindedirler.
Ehl-i Sünnet ve Şia âleminin tevhid akidesindeki birliği zaten tartışma konusu değildir.
Allah'ın birliği, zâtı, sıfatları, fiilleri gibi temel itikat konularında iki dünya arasında fikir ayrılığı yoktur.
Ehl-i Beyt İmamlarından İmam Hüseyin'in (a.s.) oğlu İmam Zeynelâbidin (a.s.), dualarının mecmuu olan "Sahife-i Seccadiye"de şöyle buyurmaktadır:
"Sen Allah'sın. Senden başka ilah yoktur. Adaleti ayakta tutarsın, hükmünde âdilsin; mülkün mâliki ve sahibisin.
Hamd Allah'a ki, ilktir, O'ndan önce bir ilk yoktur, sondur, O'ndan sonra bir son yoktur."
Yani Ehl-i Sünnet ve Şii dünya tevhid akidesi üzeredirler.
Her iki dünyanın İslam tarifi aynıdır.
Sünnî dünyanın muteber kaynaklarından Sahih-i Müslim'in 1. cildinin 68. sayfasında şöyle yazar:
"İslam beş şey üzerine bina edilmiştir. Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in (s.a.v.) O'nun kulu ve Resûlü olduğuna şehadet etmek, namaz kılmak, zekât vermek, haccetmek ve Ramazan orucu tutmak."
Şia âleminin ifade ettiği İslam tanımı da bundan farklı değildir.
Ebu Hamza, Ebu Ca'fer'den (Muhammed Bâkır) şöyle duymuş: "İslam beş şey üzerine bina edilmiştir: Namaz, zekât, oruç, hac, velayet."
"Tek ve ortaksız olan Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in (s.a.v.) Allah'ın kulu ve Resûlü olduğuna şahitlik etmek, namaz kılmak, zekât vermek, Kâbe'ye hac ziyaretinde bulunmak, Ramazan orucunu tutmak. Bu İslam'dır."
İki dünyanın da iman tarifi, imamet mevzuu dışında aynıdır.
Şii dünya, imanı şöyle tanımlar: Muhammed b. Müslim rivayet eder: "İmam Ca'fer'e (a.s.) imanın ne olduğunu sordum.
'İman, Allah'tan başka ilah olmadığına ve Mu hammed'in (s.a.v.) Allah'ın Resûlü olduğuna şahitlik etmek, O'nun Allah katından getirdiğini ikrar etmek ve bunu tasdik etmek dolayısı ile kalpte kökleşen inançtır' buyurdu."
Yani, Şia'nın bâtıl veya sapık olduğunu iddia etmek küfürdür.
Ehl-i Sünnet'in iman görüşleri, Sahih-i Müslim'in 1. cildinin 58. sayfasında şöyle yazar: "İman, Allah'a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine ve ahiret gününe iman etmek, bir de kaderin hayrına ve şerrine inanmaktır."
Kader konusunda da görüş birliği vardır.
Hafs b. Kurdin, İmam Ca'fer'den (a.s.) şöyle rivayet etmiştir: "Resûlullah (s.a.v.) buyurdu ki: Hayır ve şerrin Allah'ın dilemesi dışında gerçekleştiğini söyleyen kimse, Allah'ı, egemenliğinden yoksun bırakmış olur."
Yani "hayır ve şer Allah'tandır" diyor.
İmam Muhammed Bâkır (a.s.) da Cenab-ı Hakk'ın şöyle buyurduğunu ifade eder: "Ben, Allah'ım. Benden başka ilah yoktur. Hayrı ve şerri yarattım."
Yani, Ehl-i Beyt Ekolü'ne göre hayır ve şer Allah'tandır.
Ehl-i Sünnet'e göre de hayır ve şerrin Allah'tan olduğuna inanmak imanın şartıdır.
Ehl-i Sünnet ve Ehl-i Beyt Ekolü'nün ikisi de imanın artıp eksileceğini savunur.
Sahih-i Buharî'nin 1. cildinin 161 ve 162. sayfalarında şunları görüyoruz: "İman, dil ile söylemek ve organlarla işlemektir. İman artar ve eksilir."
Buharî, bu ifadeden sonra imanın artması ile alakalı sekiz ayet zikreder.
Ehl-i Beyt İmamlarından İmam Musa b. Ca'fer şöyle buyurur: "İmanın halleri, dereceleri, tabakaları ve menzilleri vardır. İmanın bir kısmı tamamlığın son noktasına kadar tamamdır. Ve bir kısmı eksikliğin son noktasına kadar eksiktir. Bir kısmı fazladır ve fazlalığı ağır basar."
İmam'a soru soran kişi, "Yoksa iman artıp eksilir mi?" diye sorduğunda İmam Musa, "Evet" buyurdu. (Prof. Dr. Haydar Baş Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyt eserinden)
Ehl-i Sünnet ve Şia âleminin tevhid akidesindeki birliği zaten tartışma konusu değildir.
Allah'ın birliği, zâtı, sıfatları, fiilleri gibi temel itikat konularında iki dünya arasında fikir ayrılığı yoktur.
Ehl-i Beyt İmamlarından İmam Hüseyin'in (a.s.) oğlu İmam Zeynelâbidin (a.s.), dualarının mecmuu olan "Sahife-i Seccadiye"de şöyle buyurmaktadır:
"Sen Allah'sın. Senden başka ilah yoktur. Adaleti ayakta tutarsın, hükmünde âdilsin; mülkün mâliki ve sahibisin.
Hamd Allah'a ki, ilktir, O'ndan önce bir ilk yoktur, sondur, O'ndan sonra bir son yoktur."
Yani Ehl-i Sünnet ve Şii dünya tevhid akidesi üzeredirler.
Her iki dünyanın İslam tarifi aynıdır.
Sünnî dünyanın muteber kaynaklarından Sahih-i Müslim'in 1. cildinin 68. sayfasında şöyle yazar:
"İslam beş şey üzerine bina edilmiştir. Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in (s.a.v.) O'nun kulu ve Resûlü olduğuna şehadet etmek, namaz kılmak, zekât vermek, haccetmek ve Ramazan orucu tutmak."
Şia âleminin ifade ettiği İslam tanımı da bundan farklı değildir.
Ebu Hamza, Ebu Ca'fer'den (Muhammed Bâkır) şöyle duymuş: "İslam beş şey üzerine bina edilmiştir: Namaz, zekât, oruç, hac, velayet."
"Tek ve ortaksız olan Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in (s.a.v.) Allah'ın kulu ve Resûlü olduğuna şahitlik etmek, namaz kılmak, zekât vermek, Kâbe'ye hac ziyaretinde bulunmak, Ramazan orucunu tutmak. Bu İslam'dır."
İki dünyanın da iman tarifi, imamet mevzuu dışında aynıdır.
Şii dünya, imanı şöyle tanımlar: Muhammed b. Müslim rivayet eder: "İmam Ca'fer'e (a.s.) imanın ne olduğunu sordum.
'İman, Allah'tan başka ilah olmadığına ve Mu hammed'in (s.a.v.) Allah'ın Resûlü olduğuna şahitlik etmek, O'nun Allah katından getirdiğini ikrar etmek ve bunu tasdik etmek dolayısı ile kalpte kökleşen inançtır' buyurdu."
Yani, Şia'nın bâtıl veya sapık olduğunu iddia etmek küfürdür.
Ehl-i Sünnet'in iman görüşleri, Sahih-i Müslim'in 1. cildinin 58. sayfasında şöyle yazar: "İman, Allah'a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine ve ahiret gününe iman etmek, bir de kaderin hayrına ve şerrine inanmaktır."
Kader konusunda da görüş birliği vardır.
Hafs b. Kurdin, İmam Ca'fer'den (a.s.) şöyle rivayet etmiştir: "Resûlullah (s.a.v.) buyurdu ki: Hayır ve şerrin Allah'ın dilemesi dışında gerçekleştiğini söyleyen kimse, Allah'ı, egemenliğinden yoksun bırakmış olur."
Yani "hayır ve şer Allah'tandır" diyor.
İmam Muhammed Bâkır (a.s.) da Cenab-ı Hakk'ın şöyle buyurduğunu ifade eder: "Ben, Allah'ım. Benden başka ilah yoktur. Hayrı ve şerri yarattım."
Yani, Ehl-i Beyt Ekolü'ne göre hayır ve şer Allah'tandır.
Ehl-i Sünnet'e göre de hayır ve şerrin Allah'tan olduğuna inanmak imanın şartıdır.
Ehl-i Sünnet ve Ehl-i Beyt Ekolü'nün ikisi de imanın artıp eksileceğini savunur.
Sahih-i Buharî'nin 1. cildinin 161 ve 162. sayfalarında şunları görüyoruz: "İman, dil ile söylemek ve organlarla işlemektir. İman artar ve eksilir."
Buharî, bu ifadeden sonra imanın artması ile alakalı sekiz ayet zikreder.
Ehl-i Beyt İmamlarından İmam Musa b. Ca'fer şöyle buyurur: "İmanın halleri, dereceleri, tabakaları ve menzilleri vardır. İmanın bir kısmı tamamlığın son noktasına kadar tamamdır. Ve bir kısmı eksikliğin son noktasına kadar eksiktir. Bir kısmı fazladır ve fazlalığı ağır basar."
İmam'a soru soran kişi, "Yoksa iman artıp eksilir mi?" diye sorduğunda İmam Musa, "Evet" buyurdu. (Prof. Dr. Haydar Baş Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyt eserinden)