Size bazı temel bilgiler, delilleri ile beraber bildirdim. Bu deliller, sizin Selef-i Salihine tabi olmakta haklı olduğunuzu, ehli bid'atın ise, Selef-i Salihine muhalefet edip, daha önce üzerinde bulundukları haktan sapmakla hata ettiklerini, bununla şer'i delillerden, Resulullah'ın (sav) bildirdiği şeylerden ayrıldıklarının gösterecektir. Yine bu delilleri reddeden, peygamberlerin (as) getirdiklerini inkar eden felsefecilerin yollarına uyduğunu da gösterecektir. Size ve söylediklerimi düşünen diğer kimselere söylenmesi gerekenleri söyledim. Allah-ü Teala'dan yardım dileyerek ve O'na güvenerek, sizin isteklerinizi yerine getirmekle sevaba kavuşacağımı ümid ediyorum. Allah-ü Teala bana kafidir ve O ne güzel vekildir.
Allah-ü Teala sizi doğru yola hidayet etsin. Biliniz ki, Selef-i Salihinin ve onların yolunda giden halefin (sonra gelen alimlerin) yolu şudur:
Allah-ü Teala, Muhammed aleyhisselamı bütün dünyaya peygamber olarak gönderdiği zaman, insanlar, birbirine zıt bir takım fırkalara ayrılmışlardı. Onlardan bir kısmı Allah-ü Teala'nın gönderdiği Tevrat ve İncil'i değiştirip, kendi uyarladıkları şeyler ile insanları Allah-ü Teala'ya davet ediyorlardı. Bir kısım felsefeci idi. Bunların, akıl ile elde ettikleri bir takım bilgilerde, yanlış neticelere varmaları sebebiyle, bir çok batıl ve yanlış yollar ortaya çıkmıştı. Bir kısım, brehmen idi. Bunlar, Allah-ü Teala'nın peygamberlerini inkar ediyorlardı. Bir kısmı, dehri idi. Bunlar da, kainatın sonsuz devam edeceğini, yok olmayacağını iddia ediyorlardı. Bir kısım, mecusi idi. Bunlar ise, hiç tecrübe etmedikleri, bilmedikleri şeyleri iddia ediyorlardı. Bir kısmı putperest idi. Bunlar, putlara tapıyorlardı. Peygamber Efendimiz ise, insanların, kainat ve içindekilerin sonradan yaratılmış birer mahluk olduğunu, onların hepsinin yaratıcısı, sahibi ve maliki olan Allah-ü Teala'nın varlığı ve birliği inancına davet etti. Onların, üzerinde bulundukları yolun yanlışlığını ve böyle batıl yolları terk etmelerini istedi. Resulullah Efendimiz onların yollarının bozukluğunu, kendisinin ise, Allah-ü Teala'dan bildirdiği hususlarda doğru olduğunu, apaçık ayetler ve mucizelerle isbat etti. Sonra Allah-ü Teala'ya nasıl kulluk edileceğini açıkladı. Allah-ü Teala Peygamberimiz Muhammed Aleyhisselamı bunları insanlara bildirmesi ve izah etmesi için gönderdi.
Allah-ü Teala sizi doğru yola hidayet etsin. Biliniz ki, Selef-i Salihinin ve onların yolunda giden halefin (sonra gelen alimlerin) yolu şudur:
Allah-ü Teala, Muhammed aleyhisselamı bütün dünyaya peygamber olarak gönderdiği zaman, insanlar, birbirine zıt bir takım fırkalara ayrılmışlardı. Onlardan bir kısmı Allah-ü Teala'nın gönderdiği Tevrat ve İncil'i değiştirip, kendi uyarladıkları şeyler ile insanları Allah-ü Teala'ya davet ediyorlardı. Bir kısım felsefeci idi. Bunların, akıl ile elde ettikleri bir takım bilgilerde, yanlış neticelere varmaları sebebiyle, bir çok batıl ve yanlış yollar ortaya çıkmıştı. Bir kısım, brehmen idi. Bunlar, Allah-ü Teala'nın peygamberlerini inkar ediyorlardı. Bir kısmı, dehri idi. Bunlar da, kainatın sonsuz devam edeceğini, yok olmayacağını iddia ediyorlardı. Bir kısım, mecusi idi. Bunlar ise, hiç tecrübe etmedikleri, bilmedikleri şeyleri iddia ediyorlardı. Bir kısmı putperest idi. Bunlar, putlara tapıyorlardı. Peygamber Efendimiz ise, insanların, kainat ve içindekilerin sonradan yaratılmış birer mahluk olduğunu, onların hepsinin yaratıcısı, sahibi ve maliki olan Allah-ü Teala'nın varlığı ve birliği inancına davet etti. Onların, üzerinde bulundukları yolun yanlışlığını ve böyle batıl yolları terk etmelerini istedi. Resulullah Efendimiz onların yollarının bozukluğunu, kendisinin ise, Allah-ü Teala'dan bildirdiği hususlarda doğru olduğunu, apaçık ayetler ve mucizelerle isbat etti. Sonra Allah-ü Teala'ya nasıl kulluk edileceğini açıkladı. Allah-ü Teala Peygamberimiz Muhammed Aleyhisselamı bunları insanlara bildirmesi ve izah etmesi için gönderdi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.