'İrtica ile Mücadele Eylem Planı' davasının tutuklu sanığı Albay Dursun Çiçek, "Kamuoyunu Yönlendirme Amaçlı İnternet Siteleri" iddianamesiyle ilgili konuştu. 'İrtica ile Mücadele Eylem Planı' davasının tutuklu sanıklarından Albay Dursun Çiçek, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda görülen duruşmada 'Kamuoyunu Yönlendirme Amaçlı İnternet Siteleri' iddianamesine değindi. Çiçek, şunları kaydetti: "İnternet andıcı gerçek bir belgedir. Bu sahte plan da (irtica ile mücadele eylem planı) gerçek olsa söylerim. Sürekli 'Böyle plan olmaz' diyorum. Belge değil, evrak değil, sadece bir kağıt parçası ama tutuklanmamıza yetiyor." Işık Koşaner ve kuvvet komutanlarının emekliliklerini istemeleriyle ilgili olarak da görüş bildiren Çiçek, "Demokratik hukuk devleti olan ülkemizde komutanlık yaptıklarının bilinci ile istifa ederek tarihe not düşen komutanlarımız, devlet adamı kimlikleri ile insan odaklı yönetim anlayışını benimseyen liderlik vasıflarını göstermişlerdir" dedi. Çiçek, "Sayın Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarımız halen tutuklu bulunan 250 TSK mensubuna yönelik tutuklamaların evrensel hukuk kaidelerine, adalet ve vicdani değerlere uygun olmadığını vurgulamış, soruna çözüm bulunmaması üzerine istifa etmişlerdir. Komutanlarımız mağdur edilen TSK personelinin hak ve hukukunu koruyamadıkları için kendilerine istifa etmekten başka bir seçenek bırakılmadığını kamuoyunu açıklamıştır" ifadesini kullandı. Çiçek, 30 yıllık bankacı olan eşinin kendisine daha yakın olmak için tayin istediğini ancak tayinin Ardahan'a yapıldığını belirterek, "Bu durum ülke yönetiminde kin ve nefretin hakim olduğunu gösteriyor" dedi. Albay Çiçek, 35 yıldır askerlik mesleğinde bulunduğunu ifade ederek, "16 aydır hapiste bulunmam Türk milleti için kayıptır. 30 Ağustostan sonra emekli olacağım. Görevimi bizzat devretmek ve ordudan şerefimle ayrılmak istiyorum. Hasta anneme verdiğim elini öpme sözünü de yerine getirmek istiyorum" diye konuştu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.