Dünyaya meyletmek en büyük cehalettir
Hz. Ali (a.s.) şöyle buyurdu: “Gördüğün bütün bu değişikliklere rağmen dünyaya meyletmek cehalettir; sevabına güvendiğin halde iyi işte kusur (ihmalkârlık) yapmak zararlıdır; imtihan etmeden önce herkese güvenmek acizliktir”
11.07.2023 10:20:00
Hakan Akkuş
Hakan Akkuş





Hz. Ali (a.s.)'ın hikmetli sözlerinden bazıları şöyledir: "Bilmediğin şeyleri söyleme; hatta bildiğin her şeyi bile söyleme. Zira Allah tüm organlarına bir takım şeyler farz kılmıştır; kıyamet günü onlarla sana delil getirecektir."
"Allah'ın seni isyanda görmesinden, itaatinde bulamamasından sakın; zira hüsrana uğrayanlardan olursun. Güçlenince Allah'a itaatte güçlen; zayıflayınca da Allah'a isyanda zayıfla."
"Gördüğün bütün bu değişikliklere rağmen dünyaya meyletmek cehalettir; sevabına güvendiğin halde iyi işte kusur (ihmalkârlık) yapmak zararlıdır; imtihan etmeden önce herkese güvenmek acizliktir."
"Allah nezdinde dünyanın hakir olmasının nişanelerinden biri Allah'a karşı günahların sadece dünyada yapılmasıdır; Allah katında olana dünyayı terk etmedikçe erişmek mümkün değildir."
"Bir şeyi talep eden onun tümüne veya bazısına ulaşır."
"Sonrası ateş olan hayır, hayır değildir; sonrası cennet olan şer de şer değildir. Cennetsiz her nimet değersiz, cehennemsiz her bela da afiyettir."
"Bilin ki, yoksulluk belalardan biridir; yoksulluktan daha şiddetlisi bedenin hastalığıdır; bedenin hastalığından daha çetin olan gönlün hastalığıdır. Bilin ki, kalbin takvası, bedenin sıhhatindendir."
"Ameli kendisini ağırlaştıranı, nesebi (soyu) hızlandırmaz." Başka bir rivayette ise şöyle nakledilmiştir: "Kendi hasebini (makam ve değerini) kaybedene, babalarının makamı fayda vermez."
"Mü'minin üç saati vardır: Bir saatinde Rabbiyle münacat eder, bir saatinde geçimini sağlar, bir saatinde de kendisini güzel ve helal lezzetler arasında serbest bırakır. Akıllı insan sadece üç şey için yolculuk eder: Geçimini sağlamak, ahiret yolunda adım atmak ve haram olmayan lezzetten istifade etmek."
"Dünyada zahit ol ki, Allah sana dünyanın ayıplarını göstersin. Gafil olma ki, (bir an bile) senden gaflet edilmemektedir."
"Tanınmanız için konuşun; çünkü kişi, dilinin altında gizlidir."
"Dünyadan sana geleni al; senden yüz çevirenden ise yüz çevir. Böyle yapmazsan, o halde (en azından) dünya talebinde güzel davran (aşırı gitme)."
"Saldırıştan daha tehlikeli nice söz vardır."
"Her şeyin kanaat edilecek kadarı yeterdir."
"Aşağılık ve horluk değil, ölmek! Başkalarına tevessül değil, aza rızayet göstermek! Otururken verilmeyene, kalkınca da vermezler. Dünya iki gündür: Bir gün lehine, bir gün de aleyhinedir; lehine olduğunda azma, aleyhine olunca da sabret."
"Misk ne güzel kokudur; taşınması kolay, kokusu ise güzeldir."
"Kendini övmeyi bırak, kibrini düşür, kabrini hatırla."
"Babanın evlat, evladın da baba üzerinde bazı hakları vardır. Babanın evlat üzerindeki hakkı, Allah'a isyan dışında her şeyde ona itaat etmesidir. Evladın baba üzerindeki hakkı ise ona güzel isim vermesi, onu güzel terbiye etmesi ve ona Kur'an'ı öğretmesidir."
(Nehcü'l-Belağa'dan...)
"Allah'ın seni isyanda görmesinden, itaatinde bulamamasından sakın; zira hüsrana uğrayanlardan olursun. Güçlenince Allah'a itaatte güçlen; zayıflayınca da Allah'a isyanda zayıfla."
"Gördüğün bütün bu değişikliklere rağmen dünyaya meyletmek cehalettir; sevabına güvendiğin halde iyi işte kusur (ihmalkârlık) yapmak zararlıdır; imtihan etmeden önce herkese güvenmek acizliktir."
"Allah nezdinde dünyanın hakir olmasının nişanelerinden biri Allah'a karşı günahların sadece dünyada yapılmasıdır; Allah katında olana dünyayı terk etmedikçe erişmek mümkün değildir."
"Bir şeyi talep eden onun tümüne veya bazısına ulaşır."
"Sonrası ateş olan hayır, hayır değildir; sonrası cennet olan şer de şer değildir. Cennetsiz her nimet değersiz, cehennemsiz her bela da afiyettir."
"Bilin ki, yoksulluk belalardan biridir; yoksulluktan daha şiddetlisi bedenin hastalığıdır; bedenin hastalığından daha çetin olan gönlün hastalığıdır. Bilin ki, kalbin takvası, bedenin sıhhatindendir."
"Ameli kendisini ağırlaştıranı, nesebi (soyu) hızlandırmaz." Başka bir rivayette ise şöyle nakledilmiştir: "Kendi hasebini (makam ve değerini) kaybedene, babalarının makamı fayda vermez."
"Mü'minin üç saati vardır: Bir saatinde Rabbiyle münacat eder, bir saatinde geçimini sağlar, bir saatinde de kendisini güzel ve helal lezzetler arasında serbest bırakır. Akıllı insan sadece üç şey için yolculuk eder: Geçimini sağlamak, ahiret yolunda adım atmak ve haram olmayan lezzetten istifade etmek."
"Dünyada zahit ol ki, Allah sana dünyanın ayıplarını göstersin. Gafil olma ki, (bir an bile) senden gaflet edilmemektedir."
"Tanınmanız için konuşun; çünkü kişi, dilinin altında gizlidir."
"Dünyadan sana geleni al; senden yüz çevirenden ise yüz çevir. Böyle yapmazsan, o halde (en azından) dünya talebinde güzel davran (aşırı gitme)."
"Saldırıştan daha tehlikeli nice söz vardır."
"Her şeyin kanaat edilecek kadarı yeterdir."
"Aşağılık ve horluk değil, ölmek! Başkalarına tevessül değil, aza rızayet göstermek! Otururken verilmeyene, kalkınca da vermezler. Dünya iki gündür: Bir gün lehine, bir gün de aleyhinedir; lehine olduğunda azma, aleyhine olunca da sabret."
"Misk ne güzel kokudur; taşınması kolay, kokusu ise güzeldir."
"Kendini övmeyi bırak, kibrini düşür, kabrini hatırla."
"Babanın evlat, evladın da baba üzerinde bazı hakları vardır. Babanın evlat üzerindeki hakkı, Allah'a isyan dışında her şeyde ona itaat etmesidir. Evladın baba üzerindeki hakkı ise ona güzel isim vermesi, onu güzel terbiye etmesi ve ona Kur'an'ı öğretmesidir."
(Nehcü'l-Belağa'dan...)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.