Dünyanın kurduğu hayali Rusya MEM'le gerçekleştiriyor

"Devletleri borçlandırma yöntemiyle boyunduruk altında tutan küresel sistemin ekonomi anlayışı olan kapitalizmi, Milli Ekonomi Modeli'yle ezip geçen Rusya, kapitalizmin pençesinde kıvranan AB ülkeleri ve ABD karşısında bugün çok farklı bir noktadadır."Evet, Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in dünkü yazısında ifade ettiği bu tespitle başlayalım yazımıza?Rusya'nın bu farkı, bütün uluslar arası toplantılarda, küresel ekonomi arenasında, dünyanın dört bir yanında yaşanan gelişmelerde bugün açıkça gözlemlenmektedir.APEC zirvesinde, ABD'nin hazırladığı, Rusya'yı ve Çin'i dışlayan bir ticaret birliği kurulması teklifi büyük bir tepkiyle reddedildi; Rusya'nın destek verdiği Çin'in önerdiği serbest ticaret teklifi ise oybirliğiyle kabul edildi. Zirveye Rusya ve Çin'in imzaladıkları doğalgaz anlaşması ve Putin'in MEM'den yola çıkarak hayata geçirdiği "kendi paraları cinsinden ülkelerin ticaret yapması" tavsiyeleri damgasını vurdu.G20 Zirvesi ise ABD'nin kontrolünde olan Avustralya'da Rusya'nın tecrit edilmeye çalışılması gayretleri içinde gerçekleşse de, konuşulan konular, sunulan tavsiyeler "Rusya'nın uyguladıklarının" dışına çıkmadı.Diğer bir ifadeyle Batılı ülkelerin tavsiyenin ötesine geçemedikleri konuları Rusya MEM'le çoktan uygulamıştı, hayata geçirmişti. Sayın Baş'ın da yazısında ifade ettiği gibi, sonuç bildirgesinde geçen kalkınmanın sağlanması, yaşam standartlarının yükseltilmesi kapitalist ülkeler için temenniden, hayalden öte bir şey değildir.Rusya Milli Ekonomi Modeli'yle bu konuyu 2006 yılından bu yana aşmış durumda?Rusya, MEM'in milli para politikalarıyla, tüketimi teşvik eden sosyal devlet uygulamalarıyla kalkınmayı da, sürekli büyümeyi de, gelir adaletini de, doğal olarak da yaşam standartlarının yükseltilmesini de sağlamış vaziyete?Başta ABD olmak üzere batılı ülkeler yıllardır sadece temenni ediyor, hayal kuruyor, Rusya ise MEM'le bütün bu hayal edilenleri hayata geçirdi.Üstelik Prof. Dr. Baş'ın yazısında dikkat çektiği gibi kapitalizmin kalesi ABD'nin Başkanı Obama'nın Davutoğlu'na yaptığı tavsiye de oldukça manidar?Sayın Baş'ın yazısından bu hususu aktaralım:"Bizce, G20'ye damga vuran diyalog, Obama'nın Davutoğlu'na yaptığı 'talebi arttırın' tavsiyesidir. Davutoğlu da bunu olumlu karşılamıştır. Talebin arttırılması ancak tüketimin güçlendirilmesiyle olacaktır. Bu da tüketimden yola çıkan Milli Ekonomi Modeli'ne ait bir kuraldır. Kapitalizmde böyle bir uygulama olamaz?"Kapitalizmin zirvesi ABD, Türkiye'ye sadece Milli Ekonomi Modeli'nde olan "Talebi artırın" tavsiyesinde bulunuyor. Ne kadar ilginç değil mi? Bu, kapitalizmin iflas ettiğinin bir kez daha ilanıdır, en bariz resmidir.Ekonomiyi sınırsız ihtiyaçların sınırlı kaynaklarla karşılanması olarak tanımlayan kapitalizm, talebin artırılmasını, teşvik edilmesini asla doğru görmez, tavsiye etmez.Talebi teşvik etmek, kapitalizmin bakışı açısından son derece yanlış bir adımdır.Kapitalizm kaynaklara sınırlı olarak baktığı için talepteki artışı, kaynaklar tükenir düşüncesiyle reddetmektedir.Yine kapitalizme göre "Her arz kendi talebini doğurur." Bu kapitalizmin en temel öğretilerinden biridir. Yani kapitalizme göre talebin desteklemesine gerek yoktur, çünkü ürettikçe talep zaten artar iddiasındadır.Şimdi bu kapitalizmi ülkesinde zirve olarak hayata geçiren, kapitalizmin temsilcisi Obama'nın Davutoğlu'na "Talebi artırın" tavsiyesi, ona Milli Ekonomi Modeli'ni tavsiye etmesinden başka bir şey değildir. Çünkü talebin canlandırılmasını tavsiye eden, dünya ekonomi tarihinde Milli Ekonomi Modeli'nden başka bir model yoktur.Hangi açıdan bakarsanız bakın, G20 zirvesinin gündemi Milli Ekonomi Modeli idi ve onu tümüyle hayata geçiren Rusya'nın başarılarıydı.Görünen o ki, 2015 yılında MEM eksenli çok önemli gelişmeler yaşanacak. APEC ve G20'de yaşanan gelişmeler bunun göstergesi?