Dünya oldukça hareketli

Rusya-Ukrayna savaşı, İsrail'in Gazze'deki soykırımı, Batı Şeria ve Doğu Kudüs'ü tamamen işgal etme adımları, Tayvan üzerinden Çin-ABD geriliminin tırmanması, Kuzey Kore-Güney Kore gerilimi ve daha niceleri dünyada büyük bir savaşın yaklaştığının göstergesi olarak ifade ediliyor.

Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic "İkinci Dünya Savaşı'nın ardından en büyük jeopolitik kriz dönemi yaşanıyor. Önümüzdeki aylarda Avrupa ve dünyada mevcut durumun kızışmasını ve çok ciddi sonuçlarla karşılaşmasını bekliyorum" dedi.

Tüm ülkeler silahlanmaya ciddi yatırımlar yapıyor. Belli ki bir hazırlık var.

Ukrayna'dan Sivastopol'a ABD yapımı füzelerle saldırılması sonrasında Rusya Devlet Başkanı Putin'in yaptığı açıklamalar oldukça dikkat çekiciydi: 

"NATO bizi tehdit etme cüretinde bulunuyor. NATO'da Türkiye hariç hepsini tarihe gömerim. Biz 10 binin üzerindeki nükleer silahı müzede sergilemek için imal etmedik. Almanya ile bir rövanşımız olacaktır."

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'a bu gelişmeler sorulduğunda, "3. Dünya Savaşı riski var. Dünya, 3. Dünya Savaşı riskini ciddiye almalı. Biz bunu ciddiye alıyoruz" dedi. Bakan Fidan'dan sonra Milli Savunma Bakanlığından da benzer bir açıklama geldi: "Birinci ve ikinci dünya savaşlarında olduğu gibi topyekûn bir risk var mı derseniz tabii ki bir ihtimal. Biz MSB olarak savunma ve güvenliğimize yönelik değerlendirmelerimizi yapıyor ve güncellenmesi gereken bütün planlarımızı yeni değerlendirmeler ışığında yapıyoruz… Üçüncü dünya savaşı gibi karanlık bir tabloyu başta ülkemiz olmak üzere kimse istemez, ama Ordumuzun da her türlü senaryoya hazır olduğunu belirtmek gerekir."

3. Dünya Savaşı söylemi başkanlık yarışı için canlı yayında tartışan Biden ile Trump'ın da gündemindeydi. Trump, ABD Başkanı Joe Biden'ın Amerika'yı üçüncü dünya savaşına sürüklediğini söyledi. Trump, "III. Dünya Savaşı'na hayal edebileceğinizden çok daha yakınız. Kendisi bizi III. Dünya Savaşı'na sürüklüyor. Kuzey Kore lideri Kim Jong Un, Çin lideri Xi ve Rusya lideri Putin dahil kimse kendisine saygı göstermiyor, kendisinden korkmuyor. Hiçbiri, bu beyefendiyi umursamıyor. Kendisi bizi III. Dünya Savaşı'na sürüklüyor" diye konuştu.

Bazı ülkeler de dünya savaşı riskine karşı gıda stoklarını artırma yoluna gitti. Norveç, olası bir 3. Dünya Savaşı endişesiyle tahıl depolama sürecine hız verdiğini duyurdu. İngiliz medyasında yer alan haberlerde Norveç'in 2029 yılına kadar yaklaşık 82.500 ton tahıl stoklamayı hedeflediği ve bu miktarın "düşünülemez bir felaket senaryosu" olması durumunda ülke nüfusunu 3 ay boyunca beslemeye yeteceği belirtildi.

Bir 3. Dünya Savaşı riski var ve bunun fitili Rusya-Ukrayna cephesinden mi ateşlenecek, İsrail-Lübnan cephesinden mi, yoksa Çin-Tayvan cephesinden mi belli değil. Belki de üç cepheden de aynı anda!

Gazze'deki işgalini hemen hemen tamamladığını ifade eden İsrail, şimdi gözünü Lübnan'a dikti. Esasen 7 Ekim'den bu yana da gözü zaten oradaydı. Zira İsrail Başbakanı Netanyahu, o gün, bu ateşin tüm Orta Doğu'yu yakacağını söylemişti.

Yani İsrail için Gazze sadece bir başlangıçtı, Hamas ise sadece bir bahaneydi.

Şimdi Lübnan sınırındaki gerilim sürekli tırmandırılıyor. Lübnan Hizbullah'ının başından beri tutumu belli; lideri Nasrallah, Lübnan topraklarına bir saldırı yapılmadığı müddetçe savaşa müdahil olmayacağını belirtmişti.

Ama İsrail şu anda Lübnan'ın sinir uçlarıyla oynuyor ve Lübnan topraklarına yönelik saldırılarını artırdı. Adeta savaş bir an önce çıksın istiyor. Asıl hedefi ise ABD'yi ve diğer Batılı ülkeleri bölgesel savaşın içine çekmek.

Lübnan sınırındaki gerilimin artması üzerine ülkeler peş peşe vatandaşlarını Lübnan konusunda uyarmaya başladılar. Lübnan'ı terk edin ve oraya seyahat etmeyin diye çağrı yapıyorlar.

Son olarak Avustralya uyarıda bulundu. Avustralya Dışişleri Bakanı Penny Wong, Lübnan'daki durumun "son derece istikrarsız" olduğunu ifade etti. Wong, vatandaşlarını Lübnan'a seyahat etmemeleri konusunda uyararak, "Lübnan'daki Avustralyalılar, ticari uçuşlar mevcutken ülkeyi terk etmeli" ifadesini kullandı. Wong, Lübnan'ın başkenti Beyrut'taki havalimanının "kısa süre içinde kapanabilme" ihtimalinin olduğunu belirtti. Hindistan'ın Beyrut Büyükelçiliğinden yapılan yazılı açıklamada da Lübnan'daki Hint vatandaşlarına "son derece dikkatli olmaları ve elçilikle iletişimde kalmaları" uyarısında bulunuldu.

 ABD, Rusya, Makedonya, Kanada, Kuveyt, İrlanda, Almanya ve Hollanda, vatandaşlarına Lübnan'dan ayrılmayı da içeren seyahat uyarıları yapmıştı.

Dünyanın dört bir tarafından liderler diyor ki, büyük bir savaş riski var; hatırlarsanız bu uyarıyı Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, büyük bir öngörüyle çok önceleri yapmıştı:

"Dünya savaşa hazırlanıyor. Savunma bakanlıkları her yerden farklı farklı açıklamalar yapıyor. Ülkelerin silah sanayilerine yatırımları inanılmaz derecede artış gösteriyor. Dünya başka bir yere gidiyor. Bir de bunun üstüne aşırı sağın yükselişini koyduğumuz zaman, dünyada enteresan bir çekişme ve kavga ortamı oluşabilir. Bir an önce, bizim de pozisyon almamız lazım, defalarca söyledik, altını çiziyoruz ama Türkiye şu anda öyle gitmiyor ne yazık ki. Türkiye'yi yönetenler pozisyonu yanlış alıyorlar. Pozisyon; Amerika'nın dış politikası, bizim iç politikamız. Amerika'ya göre pozisyon alıyoruz ama ne kadar ABD'ye güvenilir? Bu da tartışma konusu bile değil bence."

Evet, dünya oldukça tehlikeli bir sürecin içine girmiş vaziyette. Her zamankinden daha fazla "Tam bağımsız ve güçlü bir Türkiye" demek durumundayız.

3. Dünya Savaşı'nın çıkması durumunda, hükümetin bugüne kadar uyguladığı denge politikaları hiçbir işe yaramayacaktır. Her iki tarafa da bağımlı olan denge politikası aslında dengesizlik politikasıdır. Bunu 2. Abdülhamit uyguladı ve o dönem Osmanlı'nın en fazla toprak kaybettiği dönemdir.