Dostun kim söyler misin?

Eminim ki hesap veremeyecekler. Doğuda, batıda insanların acılarını, çilelerini sahnelerden kendi koltukları için seslendirip sonra susanlar bunun hesabını veremeyeceklerdir. 
Ülkemiz iktidar ve muhalefetinin bu şovlarını dünya gördü, İslam ve Türk coğrafyası da gördü. Ama milletimiz görmedi, görmek istemiyor. 
Basit bir soru sorayım; Bugün Türk Cumhuriyetlerinin önüne iki şık konsa ve dense ki, ya Türkiye, ya da Rusya. Hangisini seçiyorsunuz? Emin olun cevap Rusya'dır. 
Kırım konusunda ülkemiz siyasileri o kadar bağırdı, çağırdı. Sonuç? Kırım Türklerinin % 92'si "biz, Rusya ile biriz" dedi. 
Rus uçağı düşürdük. Türk Cumhuriyetleri kimin yanında? Rusya'nın. Neden? SSCB'nin dağılmasından sonra biz, Türk Cumhuriyetlerine ağabeylik değil emperyalistlerin kölesi nasıl olunur, onu gösterdik, onu öğrettik. Emperyalistlerin kültürünü taşımaya kalktık.  
Hocali katliamını soykırım olarak tanımadık. Yıllar önce Ermeni zulmünden kaçıp, ülkemizi sığınan Nahçıvan'lılara hala vatandaşlık verilmedi. Ermenilerle kurulan diyalog, Azerilerle kurulmadı. Ermeniler, Azerbaycan'la barış bitmiştir artık savaş halindeyiz, dedi. Ülkemizden tık, yok. 
Her şeyin ötesinde "Türk'üm" demekten "ar" eden bir iktidar ve cumhurbaşkanına sahibiz. Türk Cumhuriyetleri neden bizim yanımızda olsun ki? Olmadılar da zaten.
Tezeğe güvenilerek düşürülen Rus uçağından sonra Azerbaycan, "korkmayın! Ben, sizin doğalgaz ihtiyacınızı karşılarım," demedi. Kırgızistan Cumhurbaşkanı Almazbek Atambayev ise; "Sadece 17 saniyeliğine 20 yıldan uzun süredir kurulan karşılıklı ilişkileri roketle vurmak hataydı. Türkiye'nin özür dilemesi gerektiğini düşünüyorum." Dedi.
Amaaan canım! Biz zaten Türkçü filan değiliz. Biz, ümmetçiyiz, diyenlerde bilsinler ki, ümmet adı altında beraber olduklarının hepsi emperyalistlerin hizmetkarıdır, kölesidir.
Bakın! Haziran'da PKK'nın, K. Irak'taki kamplarını bombalıyorduk. Arap Birliği, "Türkiye'nin, Kuzey Irak'ta gerçekleştirdiği hava operasyonlarını kınadığı" bildirildi. Musul'dan asker çekmemiz söz konusu bile olamazdı ya (!) Aynı Arap Birliği, "derhal askerinizi çekin" dedi. 
Amaan canım! Bizim, kadim dostumuz var, diyorsanız (!) o dostunuz da hep arkanızdan vurdu; Obama; "Musul'daki askerlerinizi derhal geri çekin." Dedi.
Biz zaten Avrupalıyız. AB'ye Katolik nikahı bile kıydık. AB, bizi korur, diyorsanız; NATO Genel Sekreteri Stoltenberg: "Bu savaşta Müslümanlar ön cephede. Bu mücadeleyi onlar için yürütemeyiz." Demişti.
Biz zaten İsrail'e ihtiyacımız olduğunu kabul ettik, diyorsanız, İsrail Dışişleri; "Erdoğan, Gazze ablukasının kaldırılması konusunda saçmalamayı kesmeli, çünkü böyle bir şey olmadığını Türkiye de biliyor." Diyor.
Yok! Bize, Allah yeter. Biz, Allah'tan gayrisine güvenmiyor ve güç olarak kabul etmiyoruz, diyorsanız, ne işiniz var Haçlı ittifakında? NATO'da, AB'de, ABD'de? 
Tekfirci, Vahhabi Suud ile nasıl dostunuz olabiliyorsunuz?
Allah'ın lanetlediği kavme neden, nasıl ve niçin ihtiyaç duyuyorsunuz?
Efendim! Köprüyü geçene kadar dayı, diyoruz.
O köprünün çıkışı yok. Dayı dedin mi, dayın olarak kalır. Bak! Saddam çıkışı bulamadı. Pehlevi bulamadı. Hüsnü Mübarek, Mursi bulamadı. 
Tek şansın var, dön geri. Aslına dön. Kitaba, Ehl-i Beyt'e sarıl.