Anne ölümlerinin yaklaşık yüzde 32'si ikinci basamak, yüzde 28.3'ü birinci basamak sağlık kuruluşlarında, yüzde 21'i evde, yüzde 10'u sağlık kuruluşuna giderken veya sevk edilirken yolda, yüzde 7.8'i evi dışında kaza sırasında meydana geliyor.Dr. Nurhayat GÜNDÜZ/ Kadın Hastalıkları Uzmanı
Anne ölümlerinde gebelik sürecince var olan ve gebeliğin olumsuzlukla sonuçlanması riskini artıran biyomedikal faktörler de etkili. Buna göre, anne ölümlerinin yaklaşık yüzde 65'inde en az bir biyomedikal risk faktörü görülürken, yüzde 35'inde buna rastlanmıyor. Birden fazla risk faktörüyle gerçekleşen anne ölümlerinin payı yüzde 38. Genç veya ileri yaşlarda anne olmak (18 yaş altı 34 üstü) en yaygın risk faktörüyken, ikinci sık rastlanan risk faktörünün ise sık doğum olduğu bildirildi. Gebeliğe bağlı hayatını kaybeden kadınların yüzde 26'dan fazlasının 4'den fazla gebeliği olduğu saptandı. Gebeliğe bağlı ölümlerin yüzde 49.3'ünde, anne ölümlerinin ise yüzde 61.6'sında bir ya da daha fazla önlenebilir faktörün bulunduğunu belirlendi. Kentlerde gözlenen gebeliğe bağlı ölümlerin yüzde 46.3'ünde, kırsal yerleşim yerlerindekilerin ise yüzde 51.8'inde önlenebilir faktörlerin etkisi olduğu bildirildi.Gebeliğe bağlı ölümlerde kadının ya da ailesinin sorunu fark etmemesi yüzde 44.3 ile birinci sırada risk faktörüyken, tedavi için başvuruda gecikme yüzde 40.7 ile ikinci sırada risk faktörü olarak ortaya çıktı. İSTENMEYEN SONUÇLAR NASIL ÖNLENECEK?Gebeliğe bağlı ölümlerde, yüzde 22.3 ile istenmeyen gebeliklerin önlenmesi amacıyla tedbir alınmaması, yüzde 11.6 ile doğum öncesi yeterli bakıma sahip bulunulmaması da anne ölümlerine neden olan faktörler arasında yer alıyor. Eksik tanı ve kadındoğum uzmanlarının sorunla baş etme konusundaki başarısızlığı gebeliğe bağlı ölümlerin yüzde 10.3'ünde etkiliyken, sadece anne ölümleri dikkate alındığında bu katkı yüzde 13.7'ye çıkıyor. Gebeliğe bağlı nedenlerden dolayı ölen kadınların yaklaşık yüzde 48'inin gebeliği istemediği veya ileri bir tarihe ertelemek istediği, ancak kadınların yüzde 78'inin ölümüne yol açan gebeliği önleyici herhangi bir yöntem kullanmadığı belirlendi. Bunların yüzde 21'inin doğum öncesi hiç bakım almadığı, tıp personeli yerine ara ebesi, komşu veya akraba gibi kişilerden doğum öncesi bakım alanların payının ise sadece yüzde 2 olduğu saptandı. ÖNERİLERAnne ölümlerinin azaltılması için de doğum öncesi ve doğumla ilgili bakım hizmetlerinin geliştirilmesi, bu hizmetlere ulaşımın kolaylaştırılması, ailelerin bilinçlendirilmesi, hastanelerde ölümlü ya da ölümün kıyısından dönülen vakalarla ilgili izleme komiteleri kurulması gibi tavsiyelerde bulunuldu.
Anne ölümlerinde gebelik sürecince var olan ve gebeliğin olumsuzlukla sonuçlanması riskini artıran biyomedikal faktörler de etkili. Buna göre, anne ölümlerinin yaklaşık yüzde 65'inde en az bir biyomedikal risk faktörü görülürken, yüzde 35'inde buna rastlanmıyor. Birden fazla risk faktörüyle gerçekleşen anne ölümlerinin payı yüzde 38. Genç veya ileri yaşlarda anne olmak (18 yaş altı 34 üstü) en yaygın risk faktörüyken, ikinci sık rastlanan risk faktörünün ise sık doğum olduğu bildirildi. Gebeliğe bağlı hayatını kaybeden kadınların yüzde 26'dan fazlasının 4'den fazla gebeliği olduğu saptandı. Gebeliğe bağlı ölümlerin yüzde 49.3'ünde, anne ölümlerinin ise yüzde 61.6'sında bir ya da daha fazla önlenebilir faktörün bulunduğunu belirlendi. Kentlerde gözlenen gebeliğe bağlı ölümlerin yüzde 46.3'ünde, kırsal yerleşim yerlerindekilerin ise yüzde 51.8'inde önlenebilir faktörlerin etkisi olduğu bildirildi.Gebeliğe bağlı ölümlerde kadının ya da ailesinin sorunu fark etmemesi yüzde 44.3 ile birinci sırada risk faktörüyken, tedavi için başvuruda gecikme yüzde 40.7 ile ikinci sırada risk faktörü olarak ortaya çıktı. İSTENMEYEN SONUÇLAR NASIL ÖNLENECEK?Gebeliğe bağlı ölümlerde, yüzde 22.3 ile istenmeyen gebeliklerin önlenmesi amacıyla tedbir alınmaması, yüzde 11.6 ile doğum öncesi yeterli bakıma sahip bulunulmaması da anne ölümlerine neden olan faktörler arasında yer alıyor. Eksik tanı ve kadındoğum uzmanlarının sorunla baş etme konusundaki başarısızlığı gebeliğe bağlı ölümlerin yüzde 10.3'ünde etkiliyken, sadece anne ölümleri dikkate alındığında bu katkı yüzde 13.7'ye çıkıyor. Gebeliğe bağlı nedenlerden dolayı ölen kadınların yaklaşık yüzde 48'inin gebeliği istemediği veya ileri bir tarihe ertelemek istediği, ancak kadınların yüzde 78'inin ölümüne yol açan gebeliği önleyici herhangi bir yöntem kullanmadığı belirlendi. Bunların yüzde 21'inin doğum öncesi hiç bakım almadığı, tıp personeli yerine ara ebesi, komşu veya akraba gibi kişilerden doğum öncesi bakım alanların payının ise sadece yüzde 2 olduğu saptandı. ÖNERİLERAnne ölümlerinin azaltılması için de doğum öncesi ve doğumla ilgili bakım hizmetlerinin geliştirilmesi, bu hizmetlere ulaşımın kolaylaştırılması, ailelerin bilinçlendirilmesi, hastanelerde ölümlü ya da ölümün kıyısından dönülen vakalarla ilgili izleme komiteleri kurulması gibi tavsiyelerde bulunuldu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.