YENİ MESAJ / NİĞDEYeni Mesaj gazetesi tarafından organize edilen "İslam Dünyasını Kuşatan Fitneler ve Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyt" panelleri karış karış Anadolu'nun her köşesinde düzenlenmeye devam ediyor. En son Niğde'de düzenlenen panele araştırmacı yazar Mahmut Erdem, araştırmacı yazar Niyazi Özkan, araştırmacı yazar Hasan Biten ve araştırmacı yazar Vahit Belge katıldılar. Saygı duruşu ve istiklal marşıyla başlayan panelde ilk sözü alan Mahmut Erdem oldu. Ehl-i Beyt'i sevmek İslam'ın emridir diyerek sözlerine başlayan Erdem, "Peygamberimiz, 'benim ümmetim 73 fırkaya ayrılacak bunlardan biri hak' buyurmuştur. İşte biz bu hak olan fırkayı bulmalı ve ona tabi olmalıyız" dedi. Erdem, konuşmasını şöyle sürdürdü:  "Bu fırka Peygamberimiz, Ehl-i Beyt'i ve onu takip edenlerdir. Ehl-i Beyt; Peygamberimizin meşhur Al-i Âbâ hadisinde belirtildiği gibi beş kişidir. Peygamberimiz, Hz. Ali, Hz. Hasan, Hz. Hüseyin ve Hz Fatıma annemizdir. Bu kişiler Tathir ayetinde belirtildiği gibi tertemiz insanlardır." 'Atatürk yıllarcayanlış tanıtıldı'Araştırmacı yazar Niyazi Özkan ise konuşmasında Mustafa kemal Atatürk'ün Ehl-i Beyt'ten geldiğini anlattı. Atatürk yıllarca bize yanlış tanıtıldı diyen Özkan, şöyle konuştu: "Bulunduğumuz çevreler Atatürk'ü din düşmanı hatta din dışı olarak tanıttılar hepimizin etrafındaki insanlar böyle idi. Hatta ben bunu ailemde de böyle gördüm. Ta ki, Prof. Dr. Haydar Baş bize onun Ehl-i Beyt'ten geldiğini anlatana kadar. Onun babası Nakibul eşraftır ki; bu görevi ancak Ehl-i Beyt'ten olanlara o nesilden gelenlere verirler. Ayrıca anne tarafından dedesi de Osmanlı Şeyhülislamıdır ki, bu da ancak Ehl-i Beyt soyundan gelenlere verilir."'Bunlara göre 4 hak din var'Araştırmacı yazar Hasan Biten de iktidarın 12 yıllık icraatlarını anlattı. "Halkımız seçim zamanı verilen üç beş kuruşa, bir makarnaya, bir torba kömüre aldanıp oyunu yanlış yerlere atmaktadır" ifadesini kullanan Biten, "2015 senesi çok önemlidir. Güneydoğu bölgemiz fiili olarak işgal altında. Adamlar karakolunu kurmuş, parasını basmış, vergi alıyor, valilikler, kaymakamlıklar atamış daha ne olması gerekir milletin uyanması için?" dedi.  2001 yılında 60 milyar vergi toplanırken şimdi 360 milyar vergi toplandığını belirten Biten konuşmasını şöyle sürdürdü: "Vergi hizmet olarak dönüyor mu, hayır. Bu iktidar dindar diye geldi. Şeriatı getireceğiz propagandalarıyla geldi, şimdi öyle mi? Domuz etini kasaplık et statüsüne koydular. Zinayı serbest bıraktılar. Fuhuş yüzde 220 arttı. Çocuklarımızın din kitabından kelime-i tevhidin yarısını kaldırdılar. Bizim baskılarımız ve halkı uyandırmamız sonucu kelime-i tevhidi şimdi düzeltseler de hala yanlışlar devam ediyor. Camilerde hutbelerde tek hak din İslam ayetini okutmamaya başladılar. Hıristiyanlık, Yahudilik hak olmadığı halde onlara hak din dediler. Kanunda ibadet hane tanımı getirerek 80 bin kilise evi açtılar." 'MEM, insanlığın umudu oldu'Araştırmacı yazar Vahid Belge, Milli Ekonomi Modeli (MEM) hakkında yaptığı sunumda, Kapitalizm ve Sosyalizmin insanların derdine çare olamadığını, Prof. Dr. Haydar Baş'a ait olan MEM'in insanlığın umudu haline geldiğini belirtti. Belge, şöyle konuştu: "Haydar Baş, bir model yazdı. Bu modeli geçmiş iktidarlara iletti. Ama onlar uygulamadılar. Parti kurulmasının sebeplerinden biri de budur. MEM modelinde tüketim ön plandadır. Vatandaşın tüketebilmesi için cebinde paranın olmasıdır. Eğer vatandaş tüketirse üreten de olacaktır. Ayrıca ev kadınlarını hizmet eden çalışan statüsüne alıp hem sigortası yatacak hem de ev hanımlığı maaşı alacaktır. Böylece piyasada para olacak ve ekonomi canlanacaktır. Biz, 2. Dünya Savaşı'ndan beri para basmıyoruz. Elimizde dolaşan paralar ise merkez bankasının kasasındaki Amerikan doları karşılığıdır. Amerika o zamandan beri dünya devletlerine baskı yapıyor. Bugün devletimiz, milletimiz Yahudilerin elinde. Diyor ki Haydar Hoca; 'ben milletimi tefecilerin Yahudilerin elinden kurtaracağım' televizyonlar Haydar Hocayı göstermiyor. Gösterirse küresel güçler milletimizi soyamayacak da ondan."