Din tüccarları ne anlar bizi

Dini ticaretine payanda yapanlar, dini söylemleri paraya ve siyasi yükselmelere dayanak kılanlar ne anlar bizi.
Günü kurtarmaktan başka derdi olmayanlar, sadece o gün ne kazandığına, ne kadar kazandığına bakanlar, Müslümanların dertleri ile dertlenenleri nasıl anlar.
Falan yerdeki, filan zamandaki vaazından sonra ne kadar yanmaz kefen satıldığına, ne kadar nalin?i şerif satıldığına ve ne kadar "sakal suyu" satıldığına odaklananlar, ilim namına dedikodu pazarlayanlar gerçek Peygamber aşkından ve sevdasından ne anlar.
Bir haçlı?siyonist projesi olduğu kesinlik kazanan BOP projesinin, İslam coğrafyasını paramparça edip kaynaklarına konma, Müslüman nüfusu kurda?kuşa ve denizlerde balıklara yem yaparak İsrail'e alan açma hain planının "dini" ayağını üstlenmiş olanlar, tüm söylemlerini de Müslümanların mezhepçilik ekseninde bölünmesine ayarlayanlar, sürekli birlik, beraberlik, dirlik, düzenlik, kardeşlik diyenlerin dillerinden ne anlar.
Din tüccarı, diline doladığı dini söylemlerin ticaretini ne kadar artırdığına bakar, pazara sürdüğü sözde dini içerikli mamullerin ne kadar alıcı bulduğuna bakar ve heybesini doldurduktan sonra da geçer başköşeye sigarasını, nargilesini yakar.
Müslümanların namusu kirletiliyormuş, haysiyetleri ayaklar altına alınıyormuş, izzet ve şerefleri beş paralık ediliyormuş, sözcülüğünü üstlendiği proje sahiplerince Müslümanlar sürekli aşağılanıyormuş, din tüccarının asla umurunda değildir.
Din tüccarının karşısında, ne derse kafasını sallayan, "baş göz üstüne" diyen, tepesinden aşağıya boca ettiği yalan?yanlış, uydurma bilgileri sorgusuz?sualsiz kabul eden bir kitle var ve bu kitle pazarlanan malları da sorgulamadan tüketen bir özelliğe, bir özensizliğe de sahi sahip ne yazık ki.
Herhangi bir mal, her hangi bir mamul eğer alıcısı varsa pazarlaması ve üretimi devam eder, alıcısı yoksa orada biter.
Din tüccarının bu tür üretimleri ve pazarlamaları yıllardan beri, hem de artarak, çeşitlenerek devam ediyorsa demek ki alıcı noktasında bir sıkıntı yok, demek ki buna paralel olarak cehalet dahi derinleşerek devam ediyor.
Din tüccarı, Müslümanların problemlerinin nasıl çözüleceğine dair, kaynaklarının talandan nasıl korunacağına dair, kurtlara?kuşlara nasıl yem olmayacaklarına dair kafa yormuyor, fikir üretmiyor, çözüm sunmuyor ama öldükten sonra kabir hayatında nasıl yanmayacaklarına dair kefen üretiyor!
Zavallı bilmiyor ki, BOP projesinin dini ayağını seslendirdikçe, Kur'an'ın açık ayetlerine rağmen düşmanların safında yer aldıkça ve onların "parçala?yönet" planlarını kolaylaştırıcı söylemlerde bulundukça, öyle üç?beş metre bez değil, ülkedeki bez fabrikalarının tüm ürettiklerinin içine koysalar ateşini?alevini artırmaktan başka bir işe yaramayacaktır.