Birileri özellikle sosyal medyadan siyasetçilere, gündeme veya sözde din adına laf edenlere ve ülke içinde yaşanan olaylardaki sembol ve sloganlara bakarak milletimize adeta suçlu İslam mantığı aşılamaya kalkıyorlar. Değişik söylemler ile insanımızı, kendilerinin İslam düşmanlığına ortak etmeye çalışıyorlar ve de maalesef dinini bilmeyen insanımızın bir kısmı bu zihniyetler tarafından dinine (İslam'a) düşmanlık yapıyor.
Mesela en çok kullandıkları kavram 'ahlak'. Sloganları ise "Çocuklarınıza dinden önce ahlaklı olmayı öğretin." Milletimizin bir bölümü de maalesef bu kavrama inanmış vaziyette.
Baştan söyleyeyim! Bu fikri, mantığı milletimize pompalayanlar ile milletimizi dini ile aldatanlar arasında zerre kadar fark yoktur. Artı bu tip din düşmanlığı ile milletimiz yıllardır birilerinin kucağına itilmektedir.
İslam dininin çizdiği insan profilinde asla bir eksiklik bulamazsınız. Ve bu mükemmel insan modelini Allah-u Teala (c.c), Peygamberimiz ve Ehl-i Beyt'i ile hayata geçirmiş, insanlara örnek olarak göstermiştir.
Ahlak kavramına gelirsek, İslam dinine girmek için tevhit yani 'la ilahe illallah, Muhammed Resulüllah' şarttır. Tevhidin hemen arkasından ise ahlak gelir.
"Ey bizim Rabbimiz, bir de onlara içlerinden öyle bir peygamber gönder ki onlara, Senin ayetlerini tilavet eylesin, kendilerine kitabı ve hikmeti öğretsin, içlerini ve dışlarını tertemiz yapıp onları pak eylesin. Hiç şüphesiz Aziz sensin, hikmet sahibi Sensin." (Bakara 129)
Hz. Aişe (r.a) annemize, Peygamberimizin (s.a.a) ahlakı soruluyor. Hz. Aişe; "Siz, Kuran okumuyor musunuz" diye sorduktan sonra "O'nun ahlakı Kuran'dır" buyuruyor.
Peygamberimizin (s.a.a) "Ben, ancak güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim." Hadisini bilmeyenimiz yoktur.
Yine Peygamber Efendimiz her ortamda güzel ahlakı tavsiye etmişti; "Din, güzel ahlaktır " (Deylemi) "Sizin imanca en güzeliniz, ahlakça en güzel olanınızdır " (Hakim)
"Müminlerin iman yönünden en faziletlisi ahlakça en iyi olanıdır " (Tirmizi) "Yumuşak davran! Sertlikten sakın! Yumuşaklık insanı süsler, çirkinliği giderir." (Müslim)
Konuyu biraz daha açalım. Mesela namaz. Allah-u Teala; "Sana vahyedilen Kitabı oku ve namazı kıl. Muhakkak ki namaz, hayasızlıktan ve kötülükten alıkoyar." (Ankebut Suresi 45) buyuruyor.
Peygamberimiz ise "Bir kişinin namazı, onu kötülüklerden alıkoyamıyorsa, Allah'a uzaklığı artar." (Taberani) diyor.
Mesela cinayet!
"Kim bir mümini kasten öldürürse, cezası, içinde ebedî olarak kalacağı cehennemdir. Allah ona gazab ve lanet etmiş ve onun için büyük bir azab hazırlamıştır." (Nisa 93)
"Kim bir cana kıymamış ya da yeryüzünde bozgunculuk yapmamış olan bir canı öldürürse, sanki bütün insanları öldürmüş gibidir" (Maide Suresi 32).
"Kim bir cinayet işler veya câniyi himâye ederse, Allah'ın, meleklerin ve bütün insanların lâneti üzerine olsun!" (Ebû Dâvud, Diyât 11; Nesâî, Kasâme 8).
Mesela hırsızlık!
"Hiçbir peygambere, emanete hıyanet etmesi, devlet-millet malını aşırması asla yaraşmaz. Kim böyle bir aşırma ve ihanette bulunursa; kıyamet günü aşırdığını boynuna yüklenerek, rezil rüsva bir vaziyette teşhir edilerek getirilir. Sonra da herkese kazandığının karşılığı tastamam ödenir, haksızlık da yapılmaz" (Âl-i İmran Suresi, 3/161)
Peygamberimiz buyurur ki; "Zinakar, zina ettiği vakit mümin olarak zina etmez. İçki içen içki içtiği zaman, mümin olarak içki içmez. Hırsızlık eden çaldığı vakit mümin olarak çalmaz. Yağmacılık eden, insanlar kendisine gözlerini dikmişken mümin olarak yağmacılık etmez' buyurdu." (Buhari (2293) Müslim (57/) Menahi (3/400)
Abdullah bin Abbas (r.a) şöyle rivayet etmiştir; "Bir toplulukta devlet malından hırsızlık (Gulûl) zuhur ederse, Allah o topluluğun kalplerine korku salar. Bir topluluk içinde zina yayılırsa orada ölümler artar.
Bir topluluk ölçü ve tartılarda hile yaparak miktarı azaltırsa Allah onlardan rızkı keser. Bir kavmin (mahkemelerinde) haksız yere hükümler verilirse, o kavimde mutlaka kan yaygınlaşır.
Bir kavim sözünden dönüp gadre yer verirse, Allah onlara mutlaka düşmanlarını musallat eder." (Muvatta. Cihad: 26)
"Fuhşiyatı (çirkin işleri), fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor. (Nahl Suresi 90)
Acizane Müslümanlara tavsiyem, ne din tacirlerine ve ne de din düşmanlarına itibar etmemeleridir. Biz dinimizi öğrenelim ve bunları pazara çıkaralım. Kimse almazsa efendi edindikleri şeytana teslim edelim?
Mesela en çok kullandıkları kavram 'ahlak'. Sloganları ise "Çocuklarınıza dinden önce ahlaklı olmayı öğretin." Milletimizin bir bölümü de maalesef bu kavrama inanmış vaziyette.
Baştan söyleyeyim! Bu fikri, mantığı milletimize pompalayanlar ile milletimizi dini ile aldatanlar arasında zerre kadar fark yoktur. Artı bu tip din düşmanlığı ile milletimiz yıllardır birilerinin kucağına itilmektedir.
İslam dininin çizdiği insan profilinde asla bir eksiklik bulamazsınız. Ve bu mükemmel insan modelini Allah-u Teala (c.c), Peygamberimiz ve Ehl-i Beyt'i ile hayata geçirmiş, insanlara örnek olarak göstermiştir.
Ahlak kavramına gelirsek, İslam dinine girmek için tevhit yani 'la ilahe illallah, Muhammed Resulüllah' şarttır. Tevhidin hemen arkasından ise ahlak gelir.
"Ey bizim Rabbimiz, bir de onlara içlerinden öyle bir peygamber gönder ki onlara, Senin ayetlerini tilavet eylesin, kendilerine kitabı ve hikmeti öğretsin, içlerini ve dışlarını tertemiz yapıp onları pak eylesin. Hiç şüphesiz Aziz sensin, hikmet sahibi Sensin." (Bakara 129)
Hz. Aişe (r.a) annemize, Peygamberimizin (s.a.a) ahlakı soruluyor. Hz. Aişe; "Siz, Kuran okumuyor musunuz" diye sorduktan sonra "O'nun ahlakı Kuran'dır" buyuruyor.
Peygamberimizin (s.a.a) "Ben, ancak güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim." Hadisini bilmeyenimiz yoktur.
Yine Peygamber Efendimiz her ortamda güzel ahlakı tavsiye etmişti; "Din, güzel ahlaktır " (Deylemi) "Sizin imanca en güzeliniz, ahlakça en güzel olanınızdır " (Hakim)
"Müminlerin iman yönünden en faziletlisi ahlakça en iyi olanıdır " (Tirmizi) "Yumuşak davran! Sertlikten sakın! Yumuşaklık insanı süsler, çirkinliği giderir." (Müslim)
Konuyu biraz daha açalım. Mesela namaz. Allah-u Teala; "Sana vahyedilen Kitabı oku ve namazı kıl. Muhakkak ki namaz, hayasızlıktan ve kötülükten alıkoyar." (Ankebut Suresi 45) buyuruyor.
Peygamberimiz ise "Bir kişinin namazı, onu kötülüklerden alıkoyamıyorsa, Allah'a uzaklığı artar." (Taberani) diyor.
Mesela cinayet!
"Kim bir mümini kasten öldürürse, cezası, içinde ebedî olarak kalacağı cehennemdir. Allah ona gazab ve lanet etmiş ve onun için büyük bir azab hazırlamıştır." (Nisa 93)
"Kim bir cana kıymamış ya da yeryüzünde bozgunculuk yapmamış olan bir canı öldürürse, sanki bütün insanları öldürmüş gibidir" (Maide Suresi 32).
"Kim bir cinayet işler veya câniyi himâye ederse, Allah'ın, meleklerin ve bütün insanların lâneti üzerine olsun!" (Ebû Dâvud, Diyât 11; Nesâî, Kasâme 8).
Mesela hırsızlık!
"Hiçbir peygambere, emanete hıyanet etmesi, devlet-millet malını aşırması asla yaraşmaz. Kim böyle bir aşırma ve ihanette bulunursa; kıyamet günü aşırdığını boynuna yüklenerek, rezil rüsva bir vaziyette teşhir edilerek getirilir. Sonra da herkese kazandığının karşılığı tastamam ödenir, haksızlık da yapılmaz" (Âl-i İmran Suresi, 3/161)
Peygamberimiz buyurur ki; "Zinakar, zina ettiği vakit mümin olarak zina etmez. İçki içen içki içtiği zaman, mümin olarak içki içmez. Hırsızlık eden çaldığı vakit mümin olarak çalmaz. Yağmacılık eden, insanlar kendisine gözlerini dikmişken mümin olarak yağmacılık etmez' buyurdu." (Buhari (2293) Müslim (57/) Menahi (3/400)
Abdullah bin Abbas (r.a) şöyle rivayet etmiştir; "Bir toplulukta devlet malından hırsızlık (Gulûl) zuhur ederse, Allah o topluluğun kalplerine korku salar. Bir topluluk içinde zina yayılırsa orada ölümler artar.
Bir topluluk ölçü ve tartılarda hile yaparak miktarı azaltırsa Allah onlardan rızkı keser. Bir kavmin (mahkemelerinde) haksız yere hükümler verilirse, o kavimde mutlaka kan yaygınlaşır.
Bir kavim sözünden dönüp gadre yer verirse, Allah onlara mutlaka düşmanlarını musallat eder." (Muvatta. Cihad: 26)
"Fuhşiyatı (çirkin işleri), fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor. (Nahl Suresi 90)
Acizane Müslümanlara tavsiyem, ne din tacirlerine ve ne de din düşmanlarına itibar etmemeleridir. Biz dinimizi öğrenelim ve bunları pazara çıkaralım. Kimse almazsa efendi edindikleri şeytana teslim edelim?
Akın Aydın / diğer yazıları
- Milliyetçiler Erdoğan’dan çok Erdoğancı oldular / 18.10.2024
- Milli Savunma Sanayi himmete muhtaç mı? / 17.10.2024
- Önce zihinlerimiz ve gönüllerimiz işgal edildi / 16.10.2024
- Üç ilahiyatçı, bir belediye başkanı / 14.10.2024
- ‘Domuzluğun hesabı sorulsun’ / 13.10.2024
- Bize inanmıyorsunuz, rakamlara da mı inanmıyorsunuz? / 12.10.2024
- Erdoğan ‘kriminal’ tiplerden rahatsızmış / 11.10.2024
- Erdoğan’ın yönettiği Türkiye’ye İsrail saldırmaz / 10.10.2024
- İnsanımız yönetilmiyor yönlendiriliyor / 09.10.2024
- Emekli korgeneralden ‘derin devlet’ açıklaması / 07.10.2024
- Milli Savunma Sanayi himmete muhtaç mı? / 17.10.2024
- Önce zihinlerimiz ve gönüllerimiz işgal edildi / 16.10.2024
- Üç ilahiyatçı, bir belediye başkanı / 14.10.2024
- ‘Domuzluğun hesabı sorulsun’ / 13.10.2024
- Bize inanmıyorsunuz, rakamlara da mı inanmıyorsunuz? / 12.10.2024
- Erdoğan ‘kriminal’ tiplerden rahatsızmış / 11.10.2024
- Erdoğan’ın yönettiği Türkiye’ye İsrail saldırmaz / 10.10.2024
- İnsanımız yönetilmiyor yönlendiriliyor / 09.10.2024
- Emekli korgeneralden ‘derin devlet’ açıklaması / 07.10.2024