logo
17 MAYIS 2024

'Deniz suyunun ısınması hortumları ve meteorolojik olayları artırıyor"

Çevre Mühendisi Prof. Dr. Başıbüyük: "Deniz suyunun her geçen gün ısınması hortumları ve meteorolojik olayları daha da artırıyor"
27.03.2024 10:20:00
İhlas Haber Ajansı
'Deniz suyunun ısınması hortumları ve meteorolojik olayları artırıyor"
'Deniz suyunun ısınması hortumları ve meteorolojik olayları artırıyor"
Çukurova Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mesut Başıbüyük, deniz suyu sıcaklıklarının artmasının hortumları ve meteorolojik olayları daha da artırdığını ifade etti.

Deniz suyu sıcaklıklarının dünyanın her tarafında yaşanan bir problem olduğunu belirten Çevre Mühendisi Prof. Dr. Mesut Başıbüyük, "Tamamen küresel ısınmaya bağlı olarak yaşanan problem, deniz suyu sıcaklıklarının bilhassa okyanuslarda ciddi manada artmasına neden oluyor.

Deniz suyu sıcaklıklarının artışı denizde çok ciddi manada tahribata neden oluyor. Türlerde değişikliklere, davranışlarına, göç yolları vesaire gibi pek çok olumsuz değişikliğe neden olurken, aynı zamanda yağış rejimlerini de etkiliyor. Ülkemizde mesela denizler hemen hemen hiç soğumuyor. Yani baktığınız zaman neredeyse aralık ayına kadar bile insanlar denize girebiliyor. Erdemli, Silifke sahillerinde aralık ayında bile insanların denize girebildiğini görüyoruz. Bu çok anormal bir durum aslında" diye konuştu.

"Deniz suyu sıcaklıklarının artması aşırı hava olaylarının da artmasını tetikliyor"

Deniz suyu sıcaklıklarının artmasının şiddetli yaşanan hava olaylarını tetiklediğini ifade eden Başıbüyük, "Biz bunu uzun zamandan beri biliyoruz. Akdeniz örneğin bizim de içinde olduğumuz bu bölgede çok fazla hava olayları yaşanmaya başladı.

Antalya'da dün akşam yaşanan hortum felaketi. Bu çok tipik deniz suyu sıcaklıklarının ve havanın sıcak olmasının doğal bir sonucu olarak gerçekleşti. Yani bu hortum gibi, kasırga gibi, çok şiddetli yağışlar gibi olayların büyük bir sonucunu neredeyse tamamının doğrudan deniz suyu sıcaklığıyla alakalı olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Biz bu yaşanan hava olaylarının ve denizdeki ekosistemin değişmesini bundan sonra da rahatlıkla söyleyebiliriz" ifadesini kullandı.

"Deniz suyu sıcaklığında yaklaşık 2-3 derecelik bir artış var"

Deniz suyu sıcaklığının her yıl gittikçe arttığını ve bu artış sonucunda bu yıl yaklaşık 2-3 derecelik bir artış olduğunu söyleyen Başıbüyük, bu artışın denizdeki biyolojik ekosistemi etkilediğinin altını çizerek şöyle devam etti:

"Öte yandan tabii ki deniz ekosistemlerinde de çok ciddi manada problemler var. Bunların da farkına varmamız lazım. Zaman zaman haberlerde gördüğümüz olaylarda örneğin denizanası vesaire gibi veya denizlerdeki birtakım türlerin sayısının arttığı veya azaldığı veya kaybolduğu gibi haberlerin hepsi bunların deniz suyu sıcaklıklarıyla doğrudan alakalı. Yaklaşık iki üç derecelik bir artışın olduğunu görüyoruz.

Son 20 - 30 senede düzenli bir şekilde az da olsa deniz suyu sıcaklığının ortalamanın üzerinde seyrettiğini gözlemleyebiliriz. Bu sorun aynı şekilde önümüzdeki zamanlarda da artmaya devam edecek. Çünkü küresel ısınma devam ediyor. Yani bu küresel ısınma etkileri ortadan kalkmadıktan sonra hiçbir zaman buradaki deniz suyu sıcaklıklarında da azalmanın beklenmesi mümkün değil. Bu trend devam edecek."
Dışişleri Bakanlığı'na MİT damgası
Hakan Fidan'a 3 yeni yardımcı
Normalleşme adımı
Erdoğan, 28 Şubat tutuklularını affetti
'Verilen cezaların bazıları istenene göre çok düşük ama...'
Özel'den Kobani Davası çıkışı
Yabancı borsaların kullanımı sonlandırılacak
Kripto düzenlemesi Meclis'e sunuldu
Kobani davasında karar açıklandı
Demirtaş'ın cezası belli oldu
Deprem vurursa...
Türkiye'nin durumu harap
Erdoğan'ın atama tercihine tepki gösterdi
Nasıl normalleşecek bu ülke?
İGDAŞ, Halk Ekmek, İSPARK ve Hamidiye Su satılacak
Özelleştirme furyasına İmamoğlu da katıldı
"İsrafta tasarruf yok, vatandaşa hizmette tasarruf var"
BTP lideri gündemi değerlendirdi
İddianameye girmese de dosyaya girdiler
Sinan Ateş cinayetinin şüpheli araçları
İktidar ve yandaşları zamları 'güncelleme' diye savunuyor
Avrasya Tüneli geçişine de zam!
Şi Cinping'den 'çok kutupluluk' vurgusu
"Rusya ile ortak stratejik tercihimiz"
Slovakya Başbakanı'nın durumu ciddiyetini koruyor
Ameliyatı 5 saat sürdü
Putin, Şi Cinping'le görüşmesinin ardından konuştu
"Çin'le ticaretimiz rekor kırdı"
BTP’den Hemşirelik Haftası’nda anlamlı ziyaret
“Hemşirelik kutsal bir meslektir”
Dışişleri Bakanlığı'na MİT damgası
Hakan Fidan'a 3 yeni yardımcı
Normalleşme adımı
Erdoğan, 28 Şubat tutuklularını affetti
'Verilen cezaların bazıları istenene göre çok düşük ama...'
Özel'den Kobani Davası çıkışı
Yabancı borsaların kullanımı sonlandırılacak
Kripto düzenlemesi Meclis'e sunuldu
Kobani davasında karar açıklandı
Demirtaş'ın cezası belli oldu
Deprem vurursa...
Türkiye'nin durumu harap
Erdoğan'ın atama tercihine tepki gösterdi
Nasıl normalleşecek bu ülke?
İGDAŞ, Halk Ekmek, İSPARK ve Hamidiye Su satılacak
Özelleştirme furyasına İmamoğlu da katıldı
"İsrafta tasarruf yok, vatandaşa hizmette tasarruf var"
BTP lideri gündemi değerlendirdi
İddianameye girmese de dosyaya girdiler
Sinan Ateş cinayetinin şüpheli araçları
İktidar ve yandaşları zamları 'güncelleme' diye savunuyor
Avrasya Tüneli geçişine de zam!
Şi Cinping'den 'çok kutupluluk' vurgusu
"Rusya ile ortak stratejik tercihimiz"
Slovakya Başbakanı'nın durumu ciddiyetini koruyor
Ameliyatı 5 saat sürdü
Putin, Şi Cinping'le görüşmesinin ardından konuştu
"Çin'le ticaretimiz rekor kırdı"
BTP’den Hemşirelik Haftası’nda anlamlı ziyaret
“Hemşirelik kutsal bir meslektir”

Avukat Feyza Altun'a 9 ay hapis cezası

Sosyal medya paylaşımları nedeniyle hakkında soruşturma başlatılan avukat Feyza Altun 9 ay hapisle cezalandırıldı. Sanık Altun,'Suç işleyenler aslında bu tweeti yayanlar ve gündeme getirenlerdir' dedi.
16.05.2024 18:03:00
İhlas Haber Ajansı
Avukat Feyza Altun'a 9 ay hapis cezası
Avukat Feyza Altun'a 9 ay hapis cezası
Sosyal medya platformu üzerinden paylaştığı yorum nedeniyle Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından avukat Feyza Altun hakkında soruşturma başlatılmıştı.

Beykoz 5. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya sanık Feyza Altun ve taraf avukatları katıldı.

'Suç işleyenler aslında bu tweeti yayanlar ve gündeme getirenlerdir'

Sanık Feyza Altun, '14 yıldır avukat olarak görev yapıyorum, şeriat Türkiye'de korunan bir değer değildir. Olay tarihinde ben Farsça bir şiiri X sosyal paylaşım sitesinde kendi adıma kayıtlı kullanıcı hesabımdan paylaşmıştım. Bu paylaşımdan sonra tanımadığım birisi "lan Feyza şeriat atak mı geçiriyorsun" şeklinde paylaşımda bulundu. Bunun üzerine ben iddianameye konu tweeti attım. Bu tweetin yanlış anlaşılabileceğini fark edince 5-10 dk sonra bu tweeti sildim. Suç işleyenler aslında bu tweeti yayanlar ve gündeme getirenlerdir. Türkiye'de şeriat yönetiminin olmasını kabul edemem, Türkiye laik bir devlettir, şeriat yönetimi kafa kesen bir yönetimdir. Ben böyle bir yönetim istemiyorum. Benim din ve vicdan özgürlüğüyle bir problemim yoktur. Beraatime karar verilmesini talep ederim' dedi.

Savcı 3 yıl istedi

Cumhuriyet savcısı mütalaasında, Feyza Altun'un 3 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmasını talep etti.


9 ay hapis cezası

Mahkeme heyeti, Feyza Altun'un 'Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme' suçundan 9 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına hükmetti. Mahkeme heyeti ayrıca Feyza Altun'un suç nedeniyle pişmanlık duymamasından dolayı indirim uygulamadı.

BİK Analitik’in kalitesi TSE tarafından tescillendi

İnternet haber sitelerinin ziyaretçi trafiklerini ölçümleyen BİK Analitik, TSE'nin test süreçlerini başarıyla geçerek TS ISO/IEC 25051 Standardı Belgelendirmesini almaya hak kazandı.
16.05.2024 13:07:00 / Güncelleme: 16.05.2024 13:09:59
BÜLTEN
BİK Analitik’in kalitesi TSE tarafından tescillendi
BİK Analitik’in kalitesi TSE tarafından tescillendi
Basın İlan Kurumu'nun görev alanında bulunan resmi ilan yayımıyla alakalı internet haber sitelerinin ziyaretçi trafiklerini ölçümleyen BİK Analitik'in, TS ISO/IEC 25051 Standardı Belgelendirmesi için Türk Standartları Enstitüsü'ne (TSE) yapılan başvuru sonuçlandı.

BİK Analitik, yazılım paketlerinin kalite gereksinimlerini, bu paketlerin test dokümanlarının ne tür özelliklere sahip olması gerektiğini ve yazılım paketlerinin uyumluluk değerlendirmeleri için gerekli talimatları açıklayan uluslararası bir standart olan TS ISO/IEC 25051 belgesini alarak kalitesini tescillemiş oldu.

BİK Analitik test süreçlerini başarıyla geçti

TS ISO/IEC 25051 standardı belgesi için 23 Kasım 2023 tarihinde TSE'ye başvuru yapıldı. Başvurunun ardından Kurum üst yönetimi ve ilgili müdürlükler uyum süreci ve denetleme ile ilgili hazırlık sürecini tamamladı.

Belgelendirmenin ilk aşaması olan test sürecinde istenilen belgeler ve test senaryoları hazırlandı. BİK Analitik uygulamasının fonksiyonel test senaryoları 20 Şubat 2024 tarihinde TSE'ye gönderildi ve olumlu sonuç alındı.

Belgelendirme denetimi olumlu sonuçlandı

İkinci aşama olarak 26 Nisan 2024 tarihinde Kurumumuz Genel Müdürlüğü'nde TSE uzmanları tarafından yapılan belgelendirme denetimi de olumlu sonuçlanınca evraklar TSE komitesine sunuldu.

TSE'nin 13 Mayıs 2024 tarihindeki komite toplantısında TS ISO/IEC 25051 standardı belgesini almaya hak kazanan BİK Analitik, 15 Mayıs 2024 tarihinde TSE'nin web sitesinde bulunan TSE Belgeli Firmalar Sorgulama alanında yerini aldı.

BİK Analitik yazılımı daha önce Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescillenmişti.

"Paydaşlarımızın rızasını kazanmak için uğraşıyoruz"

Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Cavit Erkılınç, BİK Analitik'in TS ISO/IEC 25051 standardı belgesi almasına ilişkin yaptığı değerlendirmede, "Yola çıktığımız ilk günden itibaren kararlı, sabırlı ve bilinçli adımlarla ilerlemeyi şiar ediniyoruz. BİK Analitik, internet haber sitelerinin resmi ilan yayımlaması kadar önemli bir meseledir. Resmi ilan ve reklamların adil dağıtımının ve mesleki niteliklerin ölçümlenebilmesinin anahtarı bu yazılımdır. BİK Analitik'i değerli kılan tamamen yerli ve millî olması, Kurumumuza has; görevimize yönelik ölçümleme yapmasıdır. Mesleki anlamda işini iyi yapanla yapmayanı ayırırken BİK Analitik en büyük güvencemiz olacak. Sahada görevini layıkıyla yapan internet haber sitelerimizin, bir an önce harekete geçmemizi sabırsızlıkla beklediklerini biliyorum. Geçeceğiz, ancak acele edip hataya da mahal vermeyeceğiz. İlk olarak BİK Analitik markasını güvence altına aldık. Ardından BİK Analitik'in donanım, çalışma ve ölçümleme prensiplerine dair kalite belgesini aldık. Şimdi son aşamaya gelmiş bulunuyoruz. En kısa sürede alanında yetkin uluslararası denetim firmasından dünyanın her yerinde geçerli bir rapor almak istiyoruz. Kurum olarak kendimize de BİK Analitik'e de çok güveniyoruz. Bu belgeleri ve raporları almaktaki amacımız asla birilerini ikna etmek değil bizimle yol yürüyen paydaşlarımızın rızasını kazanmaktır. TS ISO/IEC 25051 standardı belgesinin, Kurumumuz ve sektörümüze hayırlar getirmesini temenni ediyorum" ifadelerini kullandı.

Özelleştirme furyasına İmamoğlu da katıldı: İBB, İGDAŞ, İspark ve Halk Ekmek dahil birçok şirketi satacak

İBB, İGDAŞ, İspark ve Halk Ekmek dahil birçok şirketi özelleştirmeye hazırlanıyor.
16.05.2024 12:59:00
Haber Merkezi
Özelleştirme furyasına İmamoğlu da katıldı: İBB, İGDAŞ, İspark ve Halk Ekmek dahil birçok şirketi satacak
Özelleştirme furyasına İmamoğlu da katıldı: İBB, İGDAŞ, İspark ve Halk Ekmek dahil birçok şirketi satacak
İBB birçok şirketi özelleştirmeye hazırlanıyor. Özelleştirilecek şirketler arasında İGDAŞ, Halk Ekmek, İspark ve Hamidiye Su da bulunuyor

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), 31 Mart yerel seçimlerinde Büyükşehir Belediye Meclisi'nde çoğunluğu elde etti. Şimdi de birçok şirketi "halka arz" etmeyi planlıyor.

İBB Mali Hizmetler Daire Başkanı Neslihan Vural, belediye meclisinde CHP'nin çoğunluğu elde etmesinin, İGDAŞ'ın halka arzı da dahil olmak üzere 'fonlama sağlama' planlarında ilerlemeye imkan tanıdığını söyledi. İGDAŞ'ın halka arz planı ilk olarak 2010'larda gündeme gelmiş ancak hayata geçememişti.

Bloomberg'ün sorularını yanıtlayan Vural, gaza zam gelirse şirketin değerinin de 10 milyar doları bulacağını söyledi.

Ekonomik kriz nedeniyle halkın tercih ettiği Halk Ekmek'in de sırada olduğunu söyleyen Vural, İspark ve Hamidiye Suyu'n da özelleştirilmesi için hazırlık içinde olduklarını belirtti.

Sinan Ateş cinayetindeki kritik araçların yeni görüntüleri ortaya çıktı

Sinan Ateş suikastında kritik rolleri olan isimlerin kullandıkları dört aracın Plaka Tanıma Sistemi tarafından tespit edilen yeni görüntülerine ulaşıldı.
16.05.2024 12:32:00 / Güncelleme: 16.05.2024 12:58:38
Haber Merkezi
Sinan Ateş cinayetindeki kritik araçların yeni görüntüleri ortaya çıktı
Sinan Ateş cinayetindeki kritik araçların yeni görüntüleri ortaya çıktı
Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş cinayetinden 16 ay sonra yazılan ancak yazılanlardan çok yazılmayanlar ile tartışılan iddianamenin yankıları sürüyor.

Son olarak cinayetin azmettiricisi olmakla suçlanan eski Ülkü Ocakları yöneticisi Tolgahan Demirbaş ve cinayete yardımla suçlanan Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Emre Yüksel'in birlikte Ankara'dan İstanbul'a gittikleri 06 AT 5021 plakalı Audi marka çakarlı aracın görüntüsü ortaya çıkmıştı.

Fayn'ın ulaştığı yeni Plaka Tanıma Sistemi (PTS) görüntülerinde savcılığın soruşturmasında hem 06 AT 5021 plakalı aracı, hem de olayda parmağı olan isimlerin kullandıkları 06 BSG 411 plakalı Citroen marka, 34 NR 6144 plakalı BMW marka ve 34 CYR 469 plakalı Renault marka otomobillerin cinayet öncesi ve sonrasındaki hareketlerini adım adım izlediği anlaşılıyor.

Savcılığa göre araçtakiler Demirbaş ve Yüksel

06 AT 5021 plakalı Audi marka araçla başlayalım.

Bu aracın PTS kayıtlarına takılan en net görüntüsü cinayet gününe ait.

Yani 30 Aralık 2022 tarihinden.



Ankara Türkocağı Caddesi'nde PTS tarafından görüntülenen aracın ön koltuğunda iki kişi görülüyor.

İkisi de takım elbiseli olan kişilerin kimliğiyle ilgili herhangi bir tespit yapılmamış.

Aynı araç, cinayetten saatler sonra 21:18'de tekrar takılıyor görüntülere.



Aracın ön koltuğunda yine iki kişi oturuyor.

Savcılığın tespitine göre bu isimler, eski Ülkü Ocakları yöneticisi Tolgahan Demirbaş ve cinayete yardımla suçlanan Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Emre Yüksel.

İkilinin 06 AT 5021 plakalı Ülkü Ocakları'na kayıtlı araçta birlikte göründüğü bu fotoğraf, ilk kez yayımlanıyor. Ankara'dan İstanbul'a doğru hareket halindeler.

Cinayetten sonra İstanbul'a kaçtığı bilinen tetikçi Eray Özyağci'nın araçta olup olmadığı ise görüntülerden anlaşılmıyor. Savcılık aracın izini sürmeye ertesi gün de devam etmiş.

İki isim ifadelerinde, İstanbul'da bir gece geçirdikten sonra Ankara'ya döndüklerini söylemişti.

O dönüş anları da kamera kayıtlarına girdi.



Polis, cinayetin ardından Demirbaş'ın sinyal kayıtlarından yerini belirlemiş, gözaltı için harekete geçtiğinde karşılarına MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz çıkmıştı.

Kılavuz, polisi eve sokmayarak Demirbaş'ın gözaltına alınmasını engellemeye çalışmıştı.Ancak polis ve savcılık vazgeçmeyince bir süre sonra Demirbaş gözaltına alınmıştı.

Ülkü Ocakları yöneticisi, MHP İstanbul İl Yönetim Kurulu Üyesi derken iki ay içinde 21 şüpheli tutuklanmıştı. Soruşturma derinleştikçe, Devlet Bahçeli'nin, "Surda delik açtırmayacağız" dediği MHP'nin kapısına dayanmıştı.

O suru aşmak isteyen başsavcı vekilleri ve savcılar dosyadan alınmış ya da izne çıkmak zorunda kalmış, suikastın siyasi bağlantılarını örtbas eden iddianame cinayetten 16 ay sonra, yerel seçimin ardından tamamlanabilmişti.

Soruşturmada Tolgahan Demirbaş'ın Sinan Ateş'in ve cinayetten sonra tetikçi Özyağcı ile buluşulacak noktanın konumlarını Yüksel'e gönderdiği tespit edilmişti.

Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Emre Yüksel ise ikinci kez gözaltına alındıktan sonra tutuklanmıştı.

İki isim de ifadelerinde bu konumların neden gönderildiğini açıklamamıştı.

İddianamede ise ikilinin ne siyasi bağlantıları, ne de MHP ya da Ülkü Ocakları'nda aldıkları görevler yer almıştı.

Tetikçiyi kaçıran araç da görüntülerde

Savcılık sadece Tolgahan Demirbaş ve Emre Yüksel'in birlikte görüntülendiği 06 AT 5021 plakalı aracı mercek altına almadı.

Demirbaş'ın Yüksel ile buluşmadan önce kullandığı 06 BSG 411 plakalı beyaz renkli Citroen marka araç da takibe girdi.

İddianameye göre Demirbaş, cinayetin ardından Vedat Balkaya'nın sürdüğü 35 EVE 52 plakalı motosiklet ile olay yerinden kaçan tetikçi Eray Özyağci ile Ankara Gölbaşı'nda buluştu. İkili, ardından bu bu araca binerek oradan uzaklaştı.

06 BSG 411 plakalı araç Gölbaşı'nda kayıtlara takıldı.

Ancak bu görüntülerde de aracın arkasında tetikçinin olup olmadığı anlaşılmıyor.



Cinayet gecesi Bolu'da

İncelenen bir diğer plaka ise 34 NR 6144. Bu aracın incelenme sebebi ise iddianamedeki kritik isimlerden bir diğeri olan avukat Serdar Öktem…

Öktem, sıradan bir avukat değil. Sinan Ateş suikastında kritik rol oynayan Ufuk Köktürk, Doğukan Çep ve tetikçi Eray Özyağcı'nın başka cinayet davalarında savunmalarını üstlenmişti.

Gözaltındayken şifresini polisle ve savcılıkla paylaşmadığı için cep telefonu incelenemedi. Savcılık sorgusunda "Covid-19 geçirdiğim için hafıza kaybı yaşadım, şifremi hatırlamıyorum" dedi.

Ancak iddiaya göre Demirbaş'ın kaçırdığı ve eski müvekkili olan tetikçi Eray Özyağci ile Bolu'da bir görüşme yaptı.

İfadesinde neler söylemesi gerektiğini anlattı.

Söz konusu araç, cinayet gecesi Bolu'da görüntülendi.

Ön koltuğunda iki kişinin oturduğu bu araçta da tetikçinin olup olmadığı belli değil.

Görüntü incelemesi yapılan son araç ise 34 CRY 469 plakalı Renault marka otomobil.

İddianameye göre bu araç da cinayeti azmettiren Demirbaş'ın kullanımındaydı.

Cinayetin ardından tetikçi Özyağci'yi Citroen marka araçla kaçıran Demirbaş, bir süre sonra bu araca geçti.

18:36'da Gölbaşı Konya çıkışından geçti.



Orada kendisini bekleyen Emre Yüksel'in kullandığı ile 06 AT 5021 plakalı çakarlı araçla İstanbul'un yolunu tuttu.

Bağlantılar iddianamede yer almıyor

Bu incelemeler, iddianamede kısmen yer alıyor.

Ancak kişilerin ve trafiklerinin birbirleri ile bağlantısı anlatılmıyor.

Dosyanın ek delil klasörlerinde yer alan belgeler, iddianamenin cinayeti tüm bağlantıları ile ortaya çıkarmak yerine siyasi ayağını gizlemeyi hedeflediğini net bir şekilde ortaya koyuyor.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.