logo
05 KASIM 2024

Cumhuriyet: Milletin iradesine sahip çıkmak

04.11.2024 00:00:00

Türkiye Cumhuriyeti, tarih boyunca milletin birliği, bağımsızlığı ve hür iradesi üzerine inşa edilmiş, dünya üzerinde eşi benzeri olmayan bir ulus devlettir. Bu Cumhuriyet'in temelini atan Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları, Türk milletine "Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir" prensibiyle büyük bir miras bırakmıştır. Ne var ki, son yıllarda Cumhuriyet'in kazanımlarının değer kaybettiğini ve milli bayramların eski coşkusunu yitirdiğini gözlemliyoruz. Bu durum, bizleri Cumhuriyet'in geleceğine dair daha duyarlı olmaya ve bu mirası koruma bilinciyle hareket etmeye yönlendiriyor.

Cumhuriyet Bayramı ve azalan coşku

Cumhuriyet, Türkiye için sadece bir yönetim şekli değil, aynı zamanda bağımsızlık ve özgürlüğün bir simgesidir. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin zirveye ulaştığı günü temsil eder. Ancak günümüzde, 29 Ekim gibi milli bayramlar eskisi kadar büyük bir coşkuyla kutlanmıyor. Bu eksiklik, birçok kişi tarafından dikkat çekiliyor ve "Acaba bu milli değerler bilinçli bir şekilde mi unutulmaya çalışılıyor?" sorusunu akıllara getiriyor.

Bir akademisyen olarak gözlemlediğim en büyük endişelerden biri, milli bayramlarımızın yerine başka günlerin ve kutlamaların ön plana çıkarılmaya çalışılmasıdır. Örneğin, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ilan edilen "Demokrasi ve Millî Birlik Günü" gibi yeni günler kutlanırken, 29 Ekim ve diğer milli bayramlar eski coşkusuyla kutlanmaz hale geldi. Elbette 15 Temmuz gibi önemli olaylar da anılmalıdır; ancak bu anmalar, 29 Ekim'in, 23 Nisan'ın, 19 Mayıs'ın ya da 30 Ağustos'un coşkusunu gölgelememelidir. Cumhuriyet Bayramı'nı Cumhuriyet Bayramı gibi kutlamamız, milli bilincin diri kalması açısından oldukça önemlidir.

Cumhuriyet'in içini boşaltmak ve içi boşaltılmış bir devlet tehlikesi

Cumhuriyet, Türkiye'nin bağımsızlık mücadelesinin kazanımıdır ve bu devletin varlık sebebidir. Ancak, bu kazanımın içini boşaltmak isteyen farklı odakların varlığı, Cumhuriyet'in geleceği için büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Bazı medya kuruluşlarında ve siyasi platformlarda Atatürk'ün, Cumhuriyet'in kurucu değerlerinin ve Cumhuriyet kavramının bilinçli bir şekilde arka plana itildiğini görmekteyiz. Örneğin, bazı üniversiteler Cumhuriyet Bayramı'nı dahi kutlamaktan imtina ederken, başka günlerde yapılan etkinliklere geniş yer vermektedirler. 10 Kasım gibi günlerde bile Atatürk'ü anmaktan çekinen bir toplum olma yolunda ilerlemek, geleceğimiz açısından büyük bir tehlike oluşturmaktadır.

Eğer Cumhuriyet'in içi boşaltılmaya devam edilirse, bu Cumhuriyet artık sadece bir isimden ibaret kalacaktır. Adı Türkiye Cumhuriyeti olsa bile, Cumhuriyet'in anlamı ve içeriği olmayan, bir "ucube" devlete dönüşme riski taşıyoruz. Bu tehlikeyi gören vatandaşlarımız, Cumhuriyet'in gerçek anlamına sahip çıkmalı ve bu değerin yozlaştırılmasına izin vermemelidir.

Cumhuriyet'in içi boşaltılmamalı, yaşatılmalı

Cumhuriyet'in korunması, sadece yasalarla ya da devlet organlarının çabasıyla olmaz. Asıl iş milletin elindedir. Cumhuriyet, bu ülkenin evlatlarının kanıyla, canıyla kazanılmış bir değer olup, her bireyin Cumhuriyet'e sahip çıkma sorumluluğu vardır. Cumhuriyet'in değerlerinin yaşatılması, okullardan aileye, sokaklardan meclise kadar her alanda yer bulmalıdır. Tüm bu yapılara Cumhuriyet'in anlamını yaşatacak bir bilinç kazandırmak zorundayız. Çünkü Atatürk'ün de ifade ettiği gibi, "Bu vatan, bu topraklar, bu bayrak, bu Cumhuriyet hepimizin."

Milliyetçilik ve birlik mesajları

Cumhuriyet'in temel ilkelerinden biri olan milliyetçilik, tüm etnik kökenleri bir çatı altında toplayan ve millet bilincini yaşatan bir değerdir. Cumhuriyet'e sahip çıkmak, aynı zamanda bu topraklarda yaşayan herkesi Türk milletinin bir parçası olarak görmektir. Bu topraklarda yaşayan Çerkes, Laz, Kürt, Türk, Arap ve daha birçok farklı etnik kökene sahip insan, aynı bayrak altında eşit haklarla yaşamaktadır. Anayasanın 66. maddesi, "Türkiye Cumhuriyeti'ne vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes Türktür" derken, işte bu birlik mesajını vermektedir.

Cumhuriyet'in birleştirici rolünü korumak, toplumun huzur ve barış içerisinde yaşamasını sağlayacaktır. Bu nedenle, milletin her bir bireyi Cumhuriyet'in kazanımlarına sahip çıkarak, birlik ve beraberliği desteklemelidir. Türkiye Cumhuriyeti, tüm vatandaşlarının ortak malıdır ve kimsenin tekelinde değildir. Bu ülke, tüm yurttaşlarıyla bir bütündür ve bu bütünlüğün korunması, Cumhuriyet'e olan bağlılıkla mümkün olacaktır.

Sonuç: Cumhuriyet hepimizin emaneti

Cumhuriyet, Mustafa Kemal Atatürk'ün bizlere bıraktığı en büyük mirastır. Onun kurduğu bu Cumhuriyet'i yaşatmak, geliştirmek ve geleceğe aktarmak bizim en temel sorumluluğumuzdur. Cumhuriyet'in içi boşaltılmış bir sembol olarak kalmaması için, herkesin bu değer etrafında birleşmesi ve Cumhuriyet'i yüceltmesi gerekiyor.

Mustafa Kemal Atatürk'ün "Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir" sözüyle çizdiği yolda ilerlemek, bu ülkenin geleceğini şekillendirecek en önemli adımdır. Cumhuriyet, bugünümüz ve yarınımız için, hepimizin el ele vererek yaşatması gereken bir emanettir. Bu emanetin içini doldurmak, onu koruyup geleceğe taşımak, her birimizin vatanına olan borcudur. 

 
Doç. Dr. Ali Bestami Kepekçi / diğer yazıları
Ne dolar, ne de Euro!
THY'den tarihi karar
'Zararına satış yapıyoruz'
İhracatçı zorlu dönemeçte
Sayı artıyor
Batman'da gözaltı dalgası
'Gerçek gündem açlık, sefalet'
BTP lideri Hüseyin Baş Karabük'te konuştu
İran'da cayrokopter kazası
Biri tuğgeneral 2 asker hayatını kaybetti
Malezya, İsrail'in 'BM'den atılmasını' öneren tasarı hazırladı
"İhlalleri sürdürmesi durumunda..."
CHP liderinden kayyum tepkisi
Özgür Özel Mardin'e gidiyor
İsrail'in 4 askeri üssü vuruldu
Hizbullah, İsrail'e saldırı düzenledi
Ülkeyi ne hale getirdiler?
Sosyal medya üzerinden uyuşturucu satışına operasyon: 142 gözaltı
Enflasyon rakamları açıklandı
TÜİK: Yıllık enflasyon 48,58
İmamoğlu’ndan kayyum tepkisi
'İktidar kontrolü kaybetti'
Mardin, Batman ve Halfeti'ye kayyum atandı
Gerekçe başkanların terör suçundan ceza alması
ABD'nin gözü Kıbrıs'ta
Adadaki askeri varlığını artırıyor
Fenerbahçe'den son nefeste müthiş galibiyet
Trabzonspor uzatmada yıkıldı
100 bini aşkın Filistinli aç ve susuz
Gazze'de sadece bombalar öldürmüyor
Ne dolar, ne de Euro!
THY'den tarihi karar
'Zararına satış yapıyoruz'
İhracatçı zorlu dönemeçte
Sayı artıyor
Batman'da gözaltı dalgası
'Gerçek gündem açlık, sefalet'
BTP lideri Hüseyin Baş Karabük'te konuştu
İran'da cayrokopter kazası
Biri tuğgeneral 2 asker hayatını kaybetti
Malezya, İsrail'in 'BM'den atılmasını' öneren tasarı hazırladı
"İhlalleri sürdürmesi durumunda..."
CHP liderinden kayyum tepkisi
Özgür Özel Mardin'e gidiyor
İsrail'in 4 askeri üssü vuruldu
Hizbullah, İsrail'e saldırı düzenledi
Ülkeyi ne hale getirdiler?
Sosyal medya üzerinden uyuşturucu satışına operasyon: 142 gözaltı
Enflasyon rakamları açıklandı
TÜİK: Yıllık enflasyon 48,58
İmamoğlu’ndan kayyum tepkisi
'İktidar kontrolü kaybetti'
Mardin, Batman ve Halfeti'ye kayyum atandı
Gerekçe başkanların terör suçundan ceza alması
ABD'nin gözü Kıbrıs'ta
Adadaki askeri varlığını artırıyor
Fenerbahçe'den son nefeste müthiş galibiyet
Trabzonspor uzatmada yıkıldı
100 bini aşkın Filistinli aç ve susuz
Gazze'de sadece bombalar öldürmüyor
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.