... Mustafa Kemal, Harp Okulu yıllarında ulusal bir irade ile yeni bir yönetimin şart olduğundan bahsederek bazıları için ileri giden, bazılarına ise liderlik yapacak görüşlerini anlatmaktadır:
"Arkadaşlar, bu gece sizleri toplamaktan maksadım şudur: Memleketin yaşadığı vahim anları size söylemeye lüzum görmüyorum. Buna cümleniz müdriksiniz. Bu bedbaht memlekete karşı mühim vazifemiz vardır. Onu kurtarmak biricik hedefimizdir. Bugün Makedonya'yı ve tekmil Rumeli kıtasını vatan bütünlüğünden ayırmak istiyorlar. Memlekete yabancı nüfus ve hakimiyeti fiilen girmiştir. Padişah zevk ve saltanata düşkün, her zilleti yapacak, menfur bir şahsiyettir." (Sadi Borak, Atatürk, Gençlik ve Hürriyet, İstanbul, 1998, s.16.)
Siyasetle iştigalini kendileri şöyle anlatır: "Harbiye senelerinde siyaset fikirleri baş gösterdi. Vaziyet hakkında henüz nüfuzlu bir bakış hâsıl edemiyorduk. Sultan Hamid devriydi. Namık Kemal Bey'in kitaplarını okuyorduk. Takibat sıkı idi. Çoğunlukla ancak koğuşta yattıktan sonra okumak imkanı buluyorduk. Bu gibi vatanperverane eserleri okuyanlara karşı takibat yapılması, işlerin içinde bir berbatlık bulunduğunu hissettiriyordu. Fakat bunun mahiyeti gözlerimizin önünde tamamen billurlaşmıyordu.
Kurmay sınıflarına geçtik. Alışılmış olan derslere iyi çalışıyordum. Bunların üzerinde olan bende ve bazı arkadaşlarda yeni fikirler peydah oldu. Memleketin idaresinde ve siyasetinde fenalıklar olduğunu keşfetmeye başladık. Binlerce kişiden ibaret olan Harbiye talebesine bu keşfimizi anlatmak hevesine düştük.
Mektep talebesi arasında okunmak üzere mektepte el yazısıyla bir gazete tesis ettik. Sınıf dahilinde ufak teşkilatımız vardı. Ben idare heyetine dahildim. Gazetenin yazılarını çoğunlukla ben yazıyordum. O zamanlar mektepler müfettişi İsmail Paşa vardı. Bu harekâtımızı keşfetmiş. Takip ettiriyormuş. Mektebin müdürü Rıza Paşa isminde bir zattı. Bu zat, padişah nezdinde İsmail Paşa tarafından suçlanmış, 'mektepte böyle talebe var, ya farkında olmuyor, ya müsaade ediyor' denilmiş. Rıza Paşa mevkiini muhafaza için inkar etmiş.
Bir gün gazetenin icap eden yazılarından birini yazmakla meşguldük. Baytar dersanelerinden birine girmiş, kapıyı kapamıştık. Kapı arkasında birkaç nöbetçi duruyordu. Rıza Paşa'ya haber vermişlerdi. Sınıfı bastı. Yazılar masa üzerinde ve ön tarafta duruyordu. Görmemezliğe geldi. Ancak dersten başka şeylerle iştigal vesilesiyle tutuklanmamızı emretti. Çıkarken, 'yalnız izinsizlik cezası ile yetinilebilir' dedi. Sonra hiçbir ceza takibine lüzum olmadığını söyledi." (Atatürk'ün Bütün Eserleri, c.12, s.162.)
(Prof. Dr. Haydar Baş,
Hoş Geldin Atatürk)
- Büyük Ortadoğu Projesi’nin Türkiye ayağı / 24.10.2024
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-II / 10.12.2020
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-I / 09.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-VI / 08.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-V / 07.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-IV / 04.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-III / 03.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-II / 02.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-I / 01.12.2020