Çöken kapitalizm Türkiye'yi de dibe çekiyor
BTP Genel Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Kayacı, kapitalist sistemin çöktüğüne, çökerken Türkiye'yi de dibe çektiğine işaret ederek, “Eğer Prof. Dr. Haydar Baş'ı ve Milli Ekonomi Modeli'ni keşfetmiş olsalardı, Türkiye ve dünya ülkeleri
06.01.2012 00:00:00
YENİ MESAJ - İSTANBUL
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Harun Kayacı, 2011 yılında ‘Avrupa Birliği Ekonomik Sistemi'nin çöktüğünü, Avrupa Birliği'nin dağılma sürecine girdiğini hatırlatarak, “Geride bırktığımız yılda kapitalist ekonomi sisteminin de miadını doldurduğuna şahit olduk” dedi. Ekonomi gündemini değerlendiren Kayacı, şunları söyledi: “Bu tablo karşısında; ‘elimizde sihirli bir değnek yok. Bizden mucize beklemeyin' diyen dünya ekonomistlerinin çaresiz ve çözümsüz olduklarına tanıklık ettik. Dünyadaki bütün devletlerin borç batağına saplandığını, dünya halklarının ise daha da fazla borçlu hale geldiğini, işsizlik ve yoksulluğun arttığını, Dünya Bankası ve IMF'nin Ekim ayı ‘Dünyanın Ekonomik Görünümü 2010' raporu da doğrulamaktadır.”
Batı borç batağında
2011 yılı son çeyrek itibarıyla ABD'nin toplam kamu borcunun 15 trilyon doları aştığını hatırlatan BTP Genel Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Kayacı, İngiltere'nin toplam devlet ve özel sektör dış borç toplamının 9 trilyon 123 milyar, Fransa'nın 5 trilyon 123 milyar dolar, Almanya'nın ise 4 trilyon 969 milyar dolar olduğuna dikkatleri çekti. Kayacı, “ABD'de kişi başına düşen borç 44.897, İngiltere'de 146.620 dolar, Fransa'da 81.375 dolar, Almanya'da ise 60.892 dolardır” dedi.
Avrupa'da Euro bölgesindeki işsizlik oranının Eylül 2011 itibarıyla yüzde 10.24'e yükseldiğine işaret eden Harun Kayacı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu manzara karşısında, insanın aklına birçok soru gelmektedir. Bireyler, halklar, devletler borçlu, peki alacaklılar kimler? Bu kadar borcu kim vermiş ve hangi kaynaktan, nasıl vermiş? Devletler niçin kendilerini yönetememişler de, borç almak zorunda kalmışlar? Borç alan devletler, aldıkları borçla niçin ekonomilerini geliştirip borçlarını ödeyememiş ve batma noktasına gelmişler? Dünyada dolaşımda olan para miktarı az olduğundan mı, insanlar aç ve açıkta yaşıyorlar, açlıktan ölüyorlar? Bu soruları siz de çoğaltabilirsiniz ama hiçbirinin cevabını Kapitalizmin içerisinde kalarak veremezsiniz. Zira bu soruları ve sorunları üreten bizzat kapitalizmin kendisidir.”
Türk ekonomisi şişiriliyor
BTP Genel Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Kayacı, bu bağlamda Türk ekonomisinin balon gibi şişirilerek patlama noktasına getirildiğine işaret ederek, şu uyraılarda bulundu: “İç ve dış borçlanma ile talebin arttırılması, ekonomik büyüme olarak algılanmıştır. Türkiye'nin ekonomisi kırılgan bir noktaya taşınmıştır. Türkiye'nin cari açığının GSYH'ye oranı yüzde 10 civarındadır. Bu, bütün dünya ülkelerinin 3 kat fazlasıdır. Örneğin, bu oran Avrupa ülkelerinde yüzde 2-3'tür. Özel sektörün yurtdışı kredi borcu 130 milyar dolar civarındadır. 2012'de devletin ödeyeceği borç miktarı 71.62 milyar dolar, cari açığı 65-70 milyar dolar, buna özel sektörün yurtdışı borcu ve dolar cinsinden 350 milyar dolar yurtiçi tüketici kredi borçları eklenince, vadesi gelmeyen devlet borçları hariç, Türkiye'nin GSMH'den fazla borcu oluşmuştur. Türkiye'nin ihracatının yüzde 70'i, dövize bağlı ithalattan oluşmaktadır. Bu yıl Avrupa Birliği'ndeki resesyonu düşündüğümüzde, Türkiye'nin ihracatı da azalacaktır. Dolayısıyla dış ticaret açığı daha da fazla artacaktır. Şimdiye kadar Türkiye cari açığının finansmanını doğrudan borçlanmalar, kaynağı belirlenmeyen döviz girişi ve Merkez Bankası'nın döviz rezervleriyle karşıladı. Fakat bu yıl, ne doğrudan borçlanma kolay olacak, ne de Türkiye'nin kırılgan yapısı gereği sıcak para Türkiye'ye gelecek. Geri kalan Merkez Bankası rezervinin de döviz talebini karşılaması mümkün değildir.”
Çözümün adresi BTP'dir
BTP Genel Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Harun Kayacı, 2012 yılının zam yılı olacağını seslendirerek, “En temel ihtiyaç olan petrol, doğalgaz, enerji gibi kalemler yüzde 25-30 arasında zamlanacak, vergi, enflasyon ve faizler artacaktır. Dolar da yükselecektir. Bu çerçevede işsizlik de artacaktır” tespitlerinde bulundu. “Türkiye ve dünya ülkelerinin hiçbiri bu ekonomik sıkıntıların hiçbirini yaşamayabilirdi” diyen Kayacı, “Eğer Prof. Dr. Haydar Baş'ı ve Milli Ekonomi Modeli'ni keşfetmiş olsalardı, dünya ve Türkiye bu sıkıntıları konuşmuyor ve yaşamıyor olacaktı. Şimdiden sonra da yegane kurtuluş yolu Prof. Dr. Haydar Baş ve Milli Ekonomi Modeli'nden geçmektedir. Dünya daha da geç kalmadan bu gerçekleri fark edip, bu modeli uygulamaya koymalıdır. Bu model Türkiye'de de BTP tarafından uygulanacaktır. Vatandaşlarımız bu bilinçle sandığa gidip tercihte bulunmalıdır. Zira, borçlanmadan büyümenin, gelir dağılımında adaletin ve tam istihdamın sağlanması ancak bu modelle mümkündür.”
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Harun Kayacı, 2011 yılında ‘Avrupa Birliği Ekonomik Sistemi'nin çöktüğünü, Avrupa Birliği'nin dağılma sürecine girdiğini hatırlatarak, “Geride bırktığımız yılda kapitalist ekonomi sisteminin de miadını doldurduğuna şahit olduk” dedi. Ekonomi gündemini değerlendiren Kayacı, şunları söyledi: “Bu tablo karşısında; ‘elimizde sihirli bir değnek yok. Bizden mucize beklemeyin' diyen dünya ekonomistlerinin çaresiz ve çözümsüz olduklarına tanıklık ettik. Dünyadaki bütün devletlerin borç batağına saplandığını, dünya halklarının ise daha da fazla borçlu hale geldiğini, işsizlik ve yoksulluğun arttığını, Dünya Bankası ve IMF'nin Ekim ayı ‘Dünyanın Ekonomik Görünümü 2010' raporu da doğrulamaktadır.”
Batı borç batağında
2011 yılı son çeyrek itibarıyla ABD'nin toplam kamu borcunun 15 trilyon doları aştığını hatırlatan BTP Genel Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Kayacı, İngiltere'nin toplam devlet ve özel sektör dış borç toplamının 9 trilyon 123 milyar, Fransa'nın 5 trilyon 123 milyar dolar, Almanya'nın ise 4 trilyon 969 milyar dolar olduğuna dikkatleri çekti. Kayacı, “ABD'de kişi başına düşen borç 44.897, İngiltere'de 146.620 dolar, Fransa'da 81.375 dolar, Almanya'da ise 60.892 dolardır” dedi.
Avrupa'da Euro bölgesindeki işsizlik oranının Eylül 2011 itibarıyla yüzde 10.24'e yükseldiğine işaret eden Harun Kayacı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu manzara karşısında, insanın aklına birçok soru gelmektedir. Bireyler, halklar, devletler borçlu, peki alacaklılar kimler? Bu kadar borcu kim vermiş ve hangi kaynaktan, nasıl vermiş? Devletler niçin kendilerini yönetememişler de, borç almak zorunda kalmışlar? Borç alan devletler, aldıkları borçla niçin ekonomilerini geliştirip borçlarını ödeyememiş ve batma noktasına gelmişler? Dünyada dolaşımda olan para miktarı az olduğundan mı, insanlar aç ve açıkta yaşıyorlar, açlıktan ölüyorlar? Bu soruları siz de çoğaltabilirsiniz ama hiçbirinin cevabını Kapitalizmin içerisinde kalarak veremezsiniz. Zira bu soruları ve sorunları üreten bizzat kapitalizmin kendisidir.”
Türk ekonomisi şişiriliyor
BTP Genel Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Kayacı, bu bağlamda Türk ekonomisinin balon gibi şişirilerek patlama noktasına getirildiğine işaret ederek, şu uyraılarda bulundu: “İç ve dış borçlanma ile talebin arttırılması, ekonomik büyüme olarak algılanmıştır. Türkiye'nin ekonomisi kırılgan bir noktaya taşınmıştır. Türkiye'nin cari açığının GSYH'ye oranı yüzde 10 civarındadır. Bu, bütün dünya ülkelerinin 3 kat fazlasıdır. Örneğin, bu oran Avrupa ülkelerinde yüzde 2-3'tür. Özel sektörün yurtdışı kredi borcu 130 milyar dolar civarındadır. 2012'de devletin ödeyeceği borç miktarı 71.62 milyar dolar, cari açığı 65-70 milyar dolar, buna özel sektörün yurtdışı borcu ve dolar cinsinden 350 milyar dolar yurtiçi tüketici kredi borçları eklenince, vadesi gelmeyen devlet borçları hariç, Türkiye'nin GSMH'den fazla borcu oluşmuştur. Türkiye'nin ihracatının yüzde 70'i, dövize bağlı ithalattan oluşmaktadır. Bu yıl Avrupa Birliği'ndeki resesyonu düşündüğümüzde, Türkiye'nin ihracatı da azalacaktır. Dolayısıyla dış ticaret açığı daha da fazla artacaktır. Şimdiye kadar Türkiye cari açığının finansmanını doğrudan borçlanmalar, kaynağı belirlenmeyen döviz girişi ve Merkez Bankası'nın döviz rezervleriyle karşıladı. Fakat bu yıl, ne doğrudan borçlanma kolay olacak, ne de Türkiye'nin kırılgan yapısı gereği sıcak para Türkiye'ye gelecek. Geri kalan Merkez Bankası rezervinin de döviz talebini karşılaması mümkün değildir.”
Çözümün adresi BTP'dir
BTP Genel Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Harun Kayacı, 2012 yılının zam yılı olacağını seslendirerek, “En temel ihtiyaç olan petrol, doğalgaz, enerji gibi kalemler yüzde 25-30 arasında zamlanacak, vergi, enflasyon ve faizler artacaktır. Dolar da yükselecektir. Bu çerçevede işsizlik de artacaktır” tespitlerinde bulundu. “Türkiye ve dünya ülkelerinin hiçbiri bu ekonomik sıkıntıların hiçbirini yaşamayabilirdi” diyen Kayacı, “Eğer Prof. Dr. Haydar Baş'ı ve Milli Ekonomi Modeli'ni keşfetmiş olsalardı, dünya ve Türkiye bu sıkıntıları konuşmuyor ve yaşamıyor olacaktı. Şimdiden sonra da yegane kurtuluş yolu Prof. Dr. Haydar Baş ve Milli Ekonomi Modeli'nden geçmektedir. Dünya daha da geç kalmadan bu gerçekleri fark edip, bu modeli uygulamaya koymalıdır. Bu model Türkiye'de de BTP tarafından uygulanacaktır. Vatandaşlarımız bu bilinçle sandığa gidip tercihte bulunmalıdır. Zira, borçlanmadan büyümenin, gelir dağılımında adaletin ve tam istihdamın sağlanması ancak bu modelle mümkündür.”
