Çocuklarda demir eksikliğine dikkat

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü'nden Prof. Dr. Sabri Acar, çocuklarda demir eksikliği ve tedavisi konusunda bilgi verdi. Demir eksikliğinin çocukluk yaş grubunda en sık görülen hastalıkların başında geldiğini belirten Prof. Dr. Sabri Acar, “Demir, kanımızdaki kırmızı hücrelerin (alyuvar) ana yapısını teşkil etmektedir. Demir eksikliği halinde doku ve organlarımız yeteri kadar kan alamamaktadır. Demir eksikliğinde hastalar, iştahsızlık, solukluk, terleme, yorulma, huzursuzluk, büyüme ve gelişme geriliği gibi şikayetlerle gelirler. Bazı çocuklar gazete, bez parçası, toprak gibi cisimler yemeğe teşebbüs ederler. Bazen de çocuğun herhangi bir nedenle ağlaması sonucu nefesinin durması (katılma) şikayeti ile gelebilirler. Demir eksikliğinin en sık sebebi iştahsızlıktır. Sıkça geçirilen hastalıklar-enfeksiyonlar çocuklarda iştahsızlığa neden olurlar. Uzun süreli ishaller, gıdaların iyi emilmemesine neden olarak ayrıca çocuklardaki burun ve makattan gelen kanamalar, genç kızlardaki adet kanamalarının uzun sürmesi, bağırsaklarda yaşayan kancalı kurt gibi parazitler de kansızlığa, demir eksikliğine sebep olabilirler” dedi.


Hızlı büyüme yaşlarında demir ihtiyacı
Çocukların hızlı büyüme yaşlarında (ilk 2 yaş ve gençlik dönemlerinde) demir ihtiyacının daha da arttığını belirten Prof. Dr. Acar, “Demir eksikliği olan çocuklar soluk görünümlüdür. Tırnakları düzleşmiş, hatta çukurlaşmıştır. Boy ve kiloları geri kalmıştır. Kalp atışları süratlidir. Kansızlığa bağlı kalpte duyulan üfürümler, yanlışlıkla kalpte delik ile karıştırılabilir. Hastaların kanları (hemoglobin) düşük, kandaki demir ve depo demirleri düşüktür” diye konuştu.
Çocuklarda demir eksikliği tedavisine değinen Prof. Dr. Acar, şöyle devam etti: “Hastalar önce esas nedene bağlı tedavi yapılmalı. Örneğin; kıl kurdu iştahsızlık ve kansızlık yapmış ise önce kıl kurdu tedavisi, daha sonra demir tedavisi yapılmalı, demir tedavisi ortalama 2-3 ay devam etmelidir. Demir tedavisi; bazen çocuklarda ishal-kabızlık, dişlerde siyahlık yapabilir, gaitalarını siyah-yeşil renge boyayabilir. Anne sütündeki demirin inek sütündeki demire göre daha fazla emilip kana geçtiği unutulmamalıdır.” (İHA)