CİNLERİN VE ŞEYTANLARIN ERKEĞİ VE DİŞİSİ VAR MIDIR?
Buharî ve Müslim'de geçen rivayette Hazret-i Enes (Allah O'ndan razı olsun) Hazret-i Nebî'nin (aleyhissalatü vesselâm) helaya girerken şöyle dediğini anlattı:
"Allah'ım! Pislikten ve pislik taşıyan şeylerden Sana sığınırım."
Buharî'de, Said bin Zeyd'in Abdülaziz'den yaptığı rivayette ise, "Resûlullah bu duayı heladan çıkarken okurdu" şeklindedir.
İbn-u Esîr (Allah O'na rahmet etsin) şöyle dedi:
"'Hubus' 'habîse'nin, 'hebâis' de 'habîset'in çoğuludur ve bunlardan Şeytan'ın erkekleri ve dişileri kastedilir." (Lisânü'l-Arab, 2/1088)
Hafız, hadisin sonundaki; "Bu duayı okuyunca sabaha kadar Şeytan sana yaklaşamaz" ibaresini yorumlarken, Ebû'l-Mütevekkil'den gelen rivayeti:
"Bu kelimeleri söylediğinde sana cinlerden ne erkek ne dişi hiçbiri yaklaşamaz" şeklinde yorumladı.
İbn-u Darîs'ten gelen rivayetin ise, "Sana, cinlerden, ne erkek, ne dişi, ne küçük ne büyük hiçbiri yaklaşamaz" şeklinde anlaşılması gerektiğini söyledi. (Fethü'l-Barî, 4/488)
Ben de derim ki: "Bütün bunlardan anlaşılan, cinlerin erkekleri ve dişileri vardır."
En doğruyu bilen Allah'tır.
CİNLER DİNEN SORUMLU VARLIKLAR MIDIR?
Evet, cinler, şeriatın yükümlülüklerinden tıpkı insanlar gibi sorumludurlar.
İbn-u Abdilberr (Allah O'na rahmet etsin) şöyle dedi:
"İslam âlimlerine göre cinler dinen mükelleftirler ve Allah'ın şu ayetinin muhatabıdırlar:
"(Allah), Ey cin ve insan topluluğu! İçinizden size âyetlerimi anlatan ve bugününüze mutlaka kavuşacağınız hususunda sizi uyaran resûller gelmedi mi, deyince, onlar da, kendi aleyhimize şahidiz, derler. Dünya hayatı onları aldattı ve kendilerinin kâfir olduklarına şahitlik ettiler." (En'am, 6/130)
Bir başka âyette de cinlerin de tıpkı insanlar gibi kullukla mükellef oldukları beyan edilir:
"Ben insanları ve cinleri sadece Bana kulluk etsinler diye yarattım." (Zariyât, 51/56)
Cinler, insanlar gibi Allah'ın şu sözünün de muhatabıdırlar:
"Şimdi (ey insanlar ve cinler) Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?" (Rahman, 55/13)
Rahman Sûresi'nde tam 31 kere tekrarlanan bu âyet aynı zamanda Kur'an'da en çok tekrar edilen âyettir ve "siz ikiniz" anlamına gelen "kümâ" zamiriyle bu iki muhataba, yani insana ve cine hitap etmektedir.
Yüce Allah bu sûrede kudret ve azametini beyanın yanında bu iki taifeye, yani cinlere ve insanlara lutfettiği saymakla tükenmez nimetleri bir bir zikredip her zikredişten sonra da onlara, "Şimdi (ey insanlar ve cinler) Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?" buyurarak, onlardan nankörlük etmeyip, nimet-i İlâhîyi ikrar etmelerini istemiştir.
Konunun daha iyi anlaşılması için şu hadis-i şerifi bir hatırlayalım:
Hazreti Câbir'den (Allah O'ndan razı olsun) rivayetle;
"Hazreti Resûlullah (aleyhissalâtü vesselâm) Rahman Sûresi'ni başından sonuna kadar ashabına okudu ama ashab-ı kiram (Allah Onlardan razı olsun), sessizce dinleyip sükût ettiler.
Resûlullah (aleyhissalatü vesselâm) ashabına, 'Ben, cinlere Kur'an okuduğum o gece Rahman Sûresi'ni (de) onlara okudum ve onlar sizden daha güzel karşılık verdiler. Onlara, 'O halde (ey insanlar ve cinler!) Rabbinizin nimetlerinin hangisini inkâr ile yalanlarsınız?' âyetini her tekrar ettiğimde onlar (cinler), 'Biz, Senin hiçbir nimetini yalanlamıyoruz, yalanlayamayız. Ey Rabbimiz, hamd ancak Sanadır' dediler' buyurdu."
(Tirmizî, Kur'an Tefsiri, (3291); Hakim, Müstedrek, 2/473)
İşte bu incelikten dolayı, bu âyeti dinleyen bir mü'minin, bu şekilde söylemesi mendub (sevap) görülmüştür.
Fahreddin Razî (Allah O'na rahmet etsin) şöyle dedi:
"Cinlerin dinen mükellef olduğu hususunda İslam âlimlerinin tamamı görüş birliği içindedir."
Kadı Abdülcebbâr (Allah O'na rahmet etsin) da şöyle dedi:
"Dinî meselelerde söz sahibi olanlardan, cinlerin dinen sorumlu olduğuna itiraz edeni bilmiyorum." (Lukatü'l-Mercan'dan naklen)
Es-Subkî fetvalarında şöyle dedi:
"'Cinler, Resûlullah'ın şeriatının sadece iman esaslarından mı yoksa tamamından mı sorumludurlar?' diye sorana, 'tamamından sorumludurlar' derim. Zira, Resûlullah (aleyhissalatü vesselâm) insanların tümüne resûl gönderildiği gibi cinlerin de tamamına resûl olarak gönderildiği gerçeği vardır.
Bu durumda cinlerin de -mükellefiyet şartları oluşunca- tıpkı insanlar gibi dinin emirleriyle mükellef, yani sorumlu olmaları gerekir ki, eğer istisna tutulduklarına dair bir delil varsa o ayrı.
Biz deriz ki; cinlerin, namaz kılmaları gerekir, eğer nisaba malikseler zekat vermeleri gerekir. Haccetmek, Ramazan orucu tutmak ve diğer dinî görevler onlara farz olduğu gibi, şeriatın haram kıldığı şeyler de onlara haramdır." (Lukatü'l-Mercan'dan özetle s.93)
- Ana-baba hakları -1 / 25.04.2024
- Müşriklerle hicv / 21.04.2024
- Kıyas önemlidir.... / 14.04.2024
- Kur'anı doğru anlamak / 13.04.2024
- Şimdi sırada "Dinsel Dönüşüm" var / 07.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -5 / 03.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -4 / 27.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024