logo
17 MAYIS 2024

CHP'li Gürer: 2020 yılında koyun alınan fiyata, bugün bir kilo pirzola alınıyor

CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, et ve sütte yaşanan sorunların hayvancılık politikalarından kaynaklandığını söyledi. Gürer, hayvancılık sektörü ile ilgili verilerin sağlıklı olmadığını ve farklı kurumlarda rakamsal farkların hayvan varlığı konusunda dahi eşit olmadığına dikkat çekti.
17.04.2024 16:22:00
Haber Merkezi
CHP'li Gürer: 2020 yılında koyun alınan fiyata, bugün bir kilo pirzola alınıyor
CHP'li Gürer: 2020 yılında koyun alınan fiyata, bugün bir kilo pirzola alınıyor
Gürer, "Yıl başından bu yana karkas kesim fiyatlarında yaşanan artışa dikkat çekerek, et fiyatlarının artış nedenlerini ve iktidarın bu konudaki planlamadan ve öngörüden uzak politikaları olduğunu ifade etti.

Ulusal Süt Konseyi tarafından çiğ süt tavsiye fiyatının üreticiyi memnun etmediğine de değinen Gürer, ilerleyen süreçte yaşanacak sorunlara karşı iktidarı uyardı.

Gürer, Diyanet İşleri Başkanlığının vekalet yoluyla kurban kesim fiyatının 2020 yılında bir koyun için 975 lira olduğunu ve geçen 4 yıllık süreçte bu fiyata bir kilo pirzola dahi alınamadığını vurguladı.

ET VE SÜT, HER GÜN FİYATLARI İLE GÜNDEM OLUŞTURUYOR

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer "Ülkemizdeki ekonomik krizin etkileri çok farklı alanlarda görülüyor. Bunun yanında et ve sütteki sorunlarla hemen hemen her gün gündem oluşturuyor. Ve et ve süt ile ilgili sorunların artması ve yönetilemez hale gelmesi siyasi iktidarın bu konudaki vurdumduymazlığı ile ilgilidir. Çünkü son 5 yılda bu sürecin ortaya çıkacağını birden çok kere dile getirdik, ifade ettik. Verirler sağlıklı değil ve ülkemiz ithalata dayalı bir politika nedeniyle tarımda sıkıntı yaşıyor. Bakınız, ülkemiz TÜİK verilerine göre büyükbaş, küçükbaş hayvan yanı sıra at, merkep, katır, deve dahil olmak üzere 73 milyon 472 bin baş hayvan varlığından söz ediliyor. Bu verilere göre Türkiye'deki hayvan varlığının diğer kurumlarda rakamları incelendiğinde karşınıza farklı farklı sonuçlar çıkıyor. Şu anda büyükbaş hayvan, küçükbaş hayvan varlığında dahil sayısal sorunlar var. 2022 yılında sığır varlığımızı cumhurbaşkanlığının bütçede dağıttığı 2024 yılı program kitapçığında 16 milyon 852 binbaşı olan ifade ediliyor. Ulusal hayvan sayım raporunda Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği ise bu rakamı 14 milyon 80 bin 691 baş hayvan olarak açıklıyor. Arada yaklaşık 2 milyon büyükbaş hayvan rakamsal farkı var, keza, çünkü için açıkladığı rakamda da 16 milyon 583 bin büyükbaş hayvan varlığından söz ediliyor. Yani verilerde hayvan varlığı rakamsal olarak birbiriyle tutmuyor. 2024-2028 12 planda da 16 milyon 800 bin gösteriyor. Bu durumda ülkemizde hali hazırda hayvan varlığı tam olarak büyük başta da belirlenebilmiş değil, değişkenlik göstermesi bu konuda yapılan planlamaların sapmasına neden oluyor. Aynı durum küçükbaş hayvanda da geçerli. 2022 yılında 56 milyon 265 bin baş küçükbaş hayvan varlığından söz edilirken, 2023 yılında bu rakam 52 milyon 363 bin olarak görülüyor. Bu hesapla yaklaşık 4 milyon küçükbaş hayvan varlığı da 1 yıl içinde erimiş. Bu veriler ışığında değerlendirdiğimizde Türkiye'nin hayvan varlığı konusundaki rakamsal verileri kurumlarda, birliklerde, cumhurbaşkanlığında, TÜİK'te farklı farklı ortaya çıkıyor. Bu ortaya çıkışta planlama sorununu beraberinde getiriyor. Verilerin gerçekçi olması, gerçek sayıdaki hayvan varlığının ortaya çıkması lazım. geçtiğimiz yıl Ticaret Bakanının soruma verdiği yanıtta Türkiye, ilk 10 ayda 682 bin 331 baş hayvan ithal etmiş, verilen para 864 milyon dolar. Et ithalatımız ise aynı dönemde 26 bin 954 ton olarak gerçekleşmiş, 181 milyon dolar da et için yurt dışına para ödemişiz. Peki, bu yıl durum ne diye baktığımızda? İlk iki ayda 89.605 baş hayvan ithalatı gerçekleşmiş, ithalata ödenen para 129 milyon 567 bin 236 dolar. Yani, kendi besicimizin, üreticimizin hayvan varlığının yeterli olduğu süreçte, yurt dışından hayvan ithal etmemiz, hayvan açığımız olduğunun göstergesi. Verilerdeki rakamlarla gerçek örtüşmüyor. Geçen yıl 650 bin ilk 10 ayda hayvan ithal eden anlayış, bu yıl da 600 bin hayvan ithal edeceğini açıklamış durumda. Bu rakamlar da dikkate alındığında, verilerdeki yanlışlıkların bu şekilde kapatılmaya çalışıldığı da görülüyor." dedi.

KESİM FİYATLARI SÜREKLİ ARTIYOR

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, "Yılbaşından bu yana kesimhanelerden alınan haftalık raporların ışığında et Süt Kurumu hariç kesim fiyatlarında önemli ölçüde artış yaşandı. Yalnızca dana bıçak yağsızda 263 lira 80 kuruş olan kesim ücreti şu anda 364 lira 31 kuruşa gelmiş bulunuyor. Yani, peşin fiyatta yapılan kesimde danadaki artış 101 lira. Aynı şekilde bölge ortalamasını dikkate alınarak baktığımızda kuzu da bu fiyat 275 lira 86 kuruş iken, 4.1.2024 tarihinde bu rakam 415 lira 34 kuruşa gelmiş. Kuzudaki artışta 117 lira, bu yalnızca kesimhanedeki fiyatı. Tabii, bunun borsadaki fiyatı da bugün için ortalama dana et but 395 lira, dana eti Kars 382 lira, süt kuzusu eti 476 lira, kuzu eti bot 440 lira, kuzu et kolu 374 lira, pirzola da borsada 550 lira. Peki, bunların bir de raf fiyatı var. Raf fiyatı her markette farklı. Kesimhane çıkışı belli, borsa fiyatı belli, ama marketlerin uyguladığı fiyat da farklılıklar. Et fiyatları bazı marketlerde dana kıyma 470 lira, dana pirzola 840 lira, ceza kuzu kol 610 lira, kuzu kuşbaşı 790 lira. Biz zaten kendim gittim kasaba, pirzolanın fiyatını sordum, kilosunun 1.200 liradan işlem gördüğünü söyledi. Yani, her gün de fiyat değişiyor, kente göre değişiyor, markete göre değişiyor, satıldığı yerdeki kasabın durumuna göre değişiyor. Öyle olunca, emekli aldığı maaşla zaten eti göremiyor, dar gelirli de etten uzaklaşıyor. Kasaplarda şikayetçi, marketlerde şikayetçi, hayvancılık yapan da şikayetçi, aracılarla ithalatçıların dışında dert yanmayan da yok. Bu işi bu iktidar nasıl başarıyor? Bu da ayrıca düşünülmesi gereken bir durum." diye konuştu

BİR BARDAK ÇAY 38 TL

CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, "Ulusal Süt Konseyi süt fiyatını açıkladı ve verdiği fiyat, kendisinin belirlediği maliyetin altında. Yem fiyatlarındaki artış üreticinin 1 Mayıs'ta gerçekleşecek fiyat artışıyla mutlu etmedi, %8,5'lik bir artık üreticinin hayvanını kesime göndermesine neden olacak. Bunun önlenmesi siyasi iktidarın elindeyken, geçmiş yıllarda yapılan yanlışlarla bu önlenmedi ve sorun devam ediyor. Şimdi 1 litre sütün maliyeti 16 lira civarındayken, verilen yeni fiyat üreticiyi mutlu etmediği gibi, sütün elde edilmesi için cumartesi, pazarı, bayramı tatili hiçbir olanağı olmayan çünkü sürekli hayvanla haşır neşir olan üretici ağır giderleriyle birlikte yaşadığı mağduriyette bu sütten para kazanamazsa işi bırakıyor. Ama dün bir alışveriş merkezine gittim, bir bardak çay içtim. Çayın burada fişi 38 lira. Bir bardak çayın fiyatı 38 lira olduğu yerde, bugün 1 litre sütün fiyatı, üreticiye tatmin edecek bir fiyat olmaktan uzak, 14 lira 65 kuruşun üzerine çiğ süt dilim desteği verilerek bunları mağduriyeti kısmen önlenebilir. 16 liranın altındaki bir fiyat da besicilik ve süt inekçiliği yapanı bu işten soğutur. Vatandaş ne yapsın? Çünkü bu gelen artışla peynire, sütten mamul ürünlere yansıdığında, üreticiye verilenin 2-3 katı tüketici ürünlere gitmeye başlıyor. Sürekli çağrıda bulunuyoruz, ülkemiz yemde yarı yarıya dışa bağımlı, sütte yaşanan sorunların, hayvancılıkta yaşanan sorunların ortadan kalkması için  mutlak suretle yem fiyatlarındaki artışı durdurun. Sanayici sütü alıyor, yemi satıyor. Böylece, sanayicisi yeme zam yapıyor, sütte düşük kalan fiyattan da fayda sağlıyor. Eğer biz küçük aile tipi işletmeleri korumazsak, et ve sütte erişebilirlik ile ilgili sorunlarımız bundan sonra da katlayarak devam eder. İçinde bulunduğumuz koşullarda sürekli olarak iktidarı uyardık, uyarıyoruz. Çünkü et ve süt, protein olarak toplumun her kesiminin tüketmesi gereken besin maddeleridir. Bunlardan özellikle dar gelirliyi, emekliyi mahrum etmeyin, bu süreç doğru yönetilebilir bir süreç değil." dedi

2020 YILI KOYUN FİYATINA BİR KİLO ET

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, "2020 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı vekalet yoluyla kurban kesim bedelini 975 lira olarak açıklamıştı. 975 lira koyunun 1 adediydi. Bugün, bu fiyatta 1 kilo et alınıyor. 2020'den 2024'e, 4 yılda koyun fiyatına vatandaşlardan bir kilo et alabilir hale gelmişse, burada uygulanan politikaların yanlışlığı açık ve net olarak ortaya çıkıyor. Onun için Tarım ve Orman Bakanlığı ile Cumhurbaşkanlığı bu konuda oturup çalışmalı. Nasıl olur da 2020 yılında 1 adet koyun 975 lira vekalet yoluyla kesim ücreti açıklanırken, bugün bu fiyata 1 kilo pirzola alınamaz hale geldi, bunun düşünülmesi gerekir. Bu süreç doğru bir süreç değildir, doğru yönetilmiyor. Yalnızca sözle yaşanan sorunların ortadan kalkması mümkün değil, çözüm hayvancılık giderinin %70'ini oluşturduğundan mutlak suretle yem sübvanse edilmeli, çiftçi desteklenmeli. Yoncada samanda arpada, süt yemindeki artışlar bu işin sürdürülebilirliğini olumsuz etkiliyor. Üretici kazanamıyor, tüketici pahalı ürün alıyor. Ve ne yazık ki, protein dediğimiz olgudan da toplumda, başta çocuklar olmak üzere, alım gücü olmadığı için uzaklaşılıyor. Bunun bir an önce çözüme kavuşturulması gerekir." dedi.

 
Dışişleri Bakanlığı'na MİT damgası
Hakan Fidan'a 3 yeni yardımcı
Normalleşme adımı
Erdoğan, 28 Şubat tutuklularını affetti
'Verilen cezaların bazıları istenene göre çok düşük ama...'
Özel'den Kobani Davası çıkışı
Yabancı borsaların kullanımı sonlandırılacak
Kripto düzenlemesi Meclis'e sunuldu
Kobani davasında karar açıklandı
Demirtaş'ın cezası belli oldu
Deprem vurursa...
Türkiye'nin durumu harap
Erdoğan'ın atama tercihine tepki gösterdi
Nasıl normalleşecek bu ülke?
İGDAŞ, Halk Ekmek, İSPARK ve Hamidiye Su satılacak
Özelleştirme furyasına İmamoğlu da katıldı
"İsrafta tasarruf yok, vatandaşa hizmette tasarruf var"
BTP lideri gündemi değerlendirdi
İddianameye girmese de dosyaya girdiler
Sinan Ateş cinayetinin şüpheli araçları
İktidar ve yandaşları zamları 'güncelleme' diye savunuyor
Avrasya Tüneli geçişine de zam!
Şi Cinping'den 'çok kutupluluk' vurgusu
"Rusya ile ortak stratejik tercihimiz"
Slovakya Başbakanı'nın durumu ciddiyetini koruyor
Ameliyatı 5 saat sürdü
Putin, Şi Cinping'le görüşmesinin ardından konuştu
"Çin'le ticaretimiz rekor kırdı"
BTP’den Hemşirelik Haftası’nda anlamlı ziyaret
“Hemşirelik kutsal bir meslektir”
Dışişleri Bakanlığı'na MİT damgası
Hakan Fidan'a 3 yeni yardımcı
Normalleşme adımı
Erdoğan, 28 Şubat tutuklularını affetti
'Verilen cezaların bazıları istenene göre çok düşük ama...'
Özel'den Kobani Davası çıkışı
Yabancı borsaların kullanımı sonlandırılacak
Kripto düzenlemesi Meclis'e sunuldu
Kobani davasında karar açıklandı
Demirtaş'ın cezası belli oldu
Deprem vurursa...
Türkiye'nin durumu harap
Erdoğan'ın atama tercihine tepki gösterdi
Nasıl normalleşecek bu ülke?
İGDAŞ, Halk Ekmek, İSPARK ve Hamidiye Su satılacak
Özelleştirme furyasına İmamoğlu da katıldı
"İsrafta tasarruf yok, vatandaşa hizmette tasarruf var"
BTP lideri gündemi değerlendirdi
İddianameye girmese de dosyaya girdiler
Sinan Ateş cinayetinin şüpheli araçları
İktidar ve yandaşları zamları 'güncelleme' diye savunuyor
Avrasya Tüneli geçişine de zam!
Şi Cinping'den 'çok kutupluluk' vurgusu
"Rusya ile ortak stratejik tercihimiz"
Slovakya Başbakanı'nın durumu ciddiyetini koruyor
Ameliyatı 5 saat sürdü
Putin, Şi Cinping'le görüşmesinin ardından konuştu
"Çin'le ticaretimiz rekor kırdı"
BTP’den Hemşirelik Haftası’nda anlamlı ziyaret
“Hemşirelik kutsal bir meslektir”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28 Şubat tutuklularını affetti

28 Şubat Davası'nda hüküm giyen hasta ve ileri yaştaki komutanlar AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kararıyla affedildi.
17.05.2024 00:55:00 / Güncelleme: 17.05.2024 01:26:15
Haber Merkezi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28 Şubat tutuklularını affetti
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28 Şubat tutuklularını affetti
AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 28 Şubat davasından ceza alan Çevik Bir, Çetin Doğan, Erol Özkasnak, Fevzi Türkeri ve Yıldırım Türker'in de aralarında olduğu generallerin cezalarını kaldırdı. Karara, Adli Tıp'ın generallere yönelik 'sürekli hastalık' ve 'bunama' raporları gerekçe gösterildi.

Resmi Gazete'de yayımlanan karara göre cezası kaldırılan isimler şöyle:

Fevzi Türkeri, Yıldırım Türker, Cevat Temel Özkaynak, Erol Özkasnak, Çevik Bir, Haci Sülük, Aliefter Aslan, Avni Yılmaz, Sevda Yüksel, Gülbey Sarıoğlu, Süleyman Tuna, Abdulhekim Yılmaz, Çetin Doğan ve Aydan Erol.


Özel: Gecikmiş ama doğru bir adım

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, kararla ilgili sosyal medya hesabından bir paylaşım yaptı. 

Özel paylaşımında, "İleri derecede hastalıkları bulunan hükümlü generaller Çetin Doğan, Çevik Bir, Fevzi Türkeri, Yıldırım Türker, Cevat Temel Özkaynak ve Erol Özkasnak'ın cezalarının kaldırılma kararları gecikmiş ama doğru bir adımdır.Ailelerinin gözü aydın." ifadelerini kullandı.

Özgür Özel, hükümlü generallerin durumunu AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'la konuştuğunu açıklamıştı. Erdoğan'ın Özel'e konuyla ilgili talimat verdiğini söylediği iddia edilmişti.

BİK Analitik’in kalitesi TSE tarafından tescillendi

İnternet haber sitelerinin ziyaretçi trafiklerini ölçümleyen BİK Analitik, TSE'nin test süreçlerini başarıyla geçerek TS ISO/IEC 25051 Standardı Belgelendirmesini almaya hak kazandı.
16.05.2024 13:07:00 / Güncelleme: 16.05.2024 13:09:59
BÜLTEN
BİK Analitik’in kalitesi TSE tarafından tescillendi
BİK Analitik’in kalitesi TSE tarafından tescillendi
Basın İlan Kurumu'nun görev alanında bulunan resmi ilan yayımıyla alakalı internet haber sitelerinin ziyaretçi trafiklerini ölçümleyen BİK Analitik'in, TS ISO/IEC 25051 Standardı Belgelendirmesi için Türk Standartları Enstitüsü'ne (TSE) yapılan başvuru sonuçlandı.

BİK Analitik, yazılım paketlerinin kalite gereksinimlerini, bu paketlerin test dokümanlarının ne tür özelliklere sahip olması gerektiğini ve yazılım paketlerinin uyumluluk değerlendirmeleri için gerekli talimatları açıklayan uluslararası bir standart olan TS ISO/IEC 25051 belgesini alarak kalitesini tescillemiş oldu.

BİK Analitik test süreçlerini başarıyla geçti

TS ISO/IEC 25051 standardı belgesi için 23 Kasım 2023 tarihinde TSE'ye başvuru yapıldı. Başvurunun ardından Kurum üst yönetimi ve ilgili müdürlükler uyum süreci ve denetleme ile ilgili hazırlık sürecini tamamladı.

Belgelendirmenin ilk aşaması olan test sürecinde istenilen belgeler ve test senaryoları hazırlandı. BİK Analitik uygulamasının fonksiyonel test senaryoları 20 Şubat 2024 tarihinde TSE'ye gönderildi ve olumlu sonuç alındı.

Belgelendirme denetimi olumlu sonuçlandı

İkinci aşama olarak 26 Nisan 2024 tarihinde Kurumumuz Genel Müdürlüğü'nde TSE uzmanları tarafından yapılan belgelendirme denetimi de olumlu sonuçlanınca evraklar TSE komitesine sunuldu.

TSE'nin 13 Mayıs 2024 tarihindeki komite toplantısında TS ISO/IEC 25051 standardı belgesini almaya hak kazanan BİK Analitik, 15 Mayıs 2024 tarihinde TSE'nin web sitesinde bulunan TSE Belgeli Firmalar Sorgulama alanında yerini aldı.

BİK Analitik yazılımı daha önce Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescillenmişti.

"Paydaşlarımızın rızasını kazanmak için uğraşıyoruz"

Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Cavit Erkılınç, BİK Analitik'in TS ISO/IEC 25051 standardı belgesi almasına ilişkin yaptığı değerlendirmede, "Yola çıktığımız ilk günden itibaren kararlı, sabırlı ve bilinçli adımlarla ilerlemeyi şiar ediniyoruz. BİK Analitik, internet haber sitelerinin resmi ilan yayımlaması kadar önemli bir meseledir. Resmi ilan ve reklamların adil dağıtımının ve mesleki niteliklerin ölçümlenebilmesinin anahtarı bu yazılımdır. BİK Analitik'i değerli kılan tamamen yerli ve millî olması, Kurumumuza has; görevimize yönelik ölçümleme yapmasıdır. Mesleki anlamda işini iyi yapanla yapmayanı ayırırken BİK Analitik en büyük güvencemiz olacak. Sahada görevini layıkıyla yapan internet haber sitelerimizin, bir an önce harekete geçmemizi sabırsızlıkla beklediklerini biliyorum. Geçeceğiz, ancak acele edip hataya da mahal vermeyeceğiz. İlk olarak BİK Analitik markasını güvence altına aldık. Ardından BİK Analitik'in donanım, çalışma ve ölçümleme prensiplerine dair kalite belgesini aldık. Şimdi son aşamaya gelmiş bulunuyoruz. En kısa sürede alanında yetkin uluslararası denetim firmasından dünyanın her yerinde geçerli bir rapor almak istiyoruz. Kurum olarak kendimize de BİK Analitik'e de çok güveniyoruz. Bu belgeleri ve raporları almaktaki amacımız asla birilerini ikna etmek değil bizimle yol yürüyen paydaşlarımızın rızasını kazanmaktır. TS ISO/IEC 25051 standardı belgesinin, Kurumumuz ve sektörümüze hayırlar getirmesini temenni ediyorum" ifadelerini kullandı.

Özelleştirme furyasına İmamoğlu da katıldı: İBB, İGDAŞ, İspark ve Halk Ekmek dahil birçok şirketi satacak

İBB, İGDAŞ, İspark ve Halk Ekmek dahil birçok şirketi özelleştirmeye hazırlanıyor.
16.05.2024 12:59:00
Haber Merkezi
Özelleştirme furyasına İmamoğlu da katıldı: İBB, İGDAŞ, İspark ve Halk Ekmek dahil birçok şirketi satacak
Özelleştirme furyasına İmamoğlu da katıldı: İBB, İGDAŞ, İspark ve Halk Ekmek dahil birçok şirketi satacak
İBB birçok şirketi özelleştirmeye hazırlanıyor. Özelleştirilecek şirketler arasında İGDAŞ, Halk Ekmek, İspark ve Hamidiye Su da bulunuyor

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), 31 Mart yerel seçimlerinde Büyükşehir Belediye Meclisi'nde çoğunluğu elde etti. Şimdi de birçok şirketi "halka arz" etmeyi planlıyor.

İBB Mali Hizmetler Daire Başkanı Neslihan Vural, belediye meclisinde CHP'nin çoğunluğu elde etmesinin, İGDAŞ'ın halka arzı da dahil olmak üzere 'fonlama sağlama' planlarında ilerlemeye imkan tanıdığını söyledi. İGDAŞ'ın halka arz planı ilk olarak 2010'larda gündeme gelmiş ancak hayata geçememişti.

Bloomberg'ün sorularını yanıtlayan Vural, gaza zam gelirse şirketin değerinin de 10 milyar doları bulacağını söyledi.

Ekonomik kriz nedeniyle halkın tercih ettiği Halk Ekmek'in de sırada olduğunu söyleyen Vural, İspark ve Hamidiye Suyu'n da özelleştirilmesi için hazırlık içinde olduklarını belirtti.

Sinan Ateş cinayetindeki kritik araçların yeni görüntüleri ortaya çıktı

Sinan Ateş suikastında kritik rolleri olan isimlerin kullandıkları dört aracın Plaka Tanıma Sistemi tarafından tespit edilen yeni görüntülerine ulaşıldı.
16.05.2024 12:32:00 / Güncelleme: 16.05.2024 12:58:38
Haber Merkezi
Sinan Ateş cinayetindeki kritik araçların yeni görüntüleri ortaya çıktı
Sinan Ateş cinayetindeki kritik araçların yeni görüntüleri ortaya çıktı
Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş cinayetinden 16 ay sonra yazılan ancak yazılanlardan çok yazılmayanlar ile tartışılan iddianamenin yankıları sürüyor.

Son olarak cinayetin azmettiricisi olmakla suçlanan eski Ülkü Ocakları yöneticisi Tolgahan Demirbaş ve cinayete yardımla suçlanan Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Emre Yüksel'in birlikte Ankara'dan İstanbul'a gittikleri 06 AT 5021 plakalı Audi marka çakarlı aracın görüntüsü ortaya çıkmıştı.

Fayn'ın ulaştığı yeni Plaka Tanıma Sistemi (PTS) görüntülerinde savcılığın soruşturmasında hem 06 AT 5021 plakalı aracı, hem de olayda parmağı olan isimlerin kullandıkları 06 BSG 411 plakalı Citroen marka, 34 NR 6144 plakalı BMW marka ve 34 CYR 469 plakalı Renault marka otomobillerin cinayet öncesi ve sonrasındaki hareketlerini adım adım izlediği anlaşılıyor.

Savcılığa göre araçtakiler Demirbaş ve Yüksel

06 AT 5021 plakalı Audi marka araçla başlayalım.

Bu aracın PTS kayıtlarına takılan en net görüntüsü cinayet gününe ait.

Yani 30 Aralık 2022 tarihinden.



Ankara Türkocağı Caddesi'nde PTS tarafından görüntülenen aracın ön koltuğunda iki kişi görülüyor.

İkisi de takım elbiseli olan kişilerin kimliğiyle ilgili herhangi bir tespit yapılmamış.

Aynı araç, cinayetten saatler sonra 21:18'de tekrar takılıyor görüntülere.



Aracın ön koltuğunda yine iki kişi oturuyor.

Savcılığın tespitine göre bu isimler, eski Ülkü Ocakları yöneticisi Tolgahan Demirbaş ve cinayete yardımla suçlanan Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Emre Yüksel.

İkilinin 06 AT 5021 plakalı Ülkü Ocakları'na kayıtlı araçta birlikte göründüğü bu fotoğraf, ilk kez yayımlanıyor. Ankara'dan İstanbul'a doğru hareket halindeler.

Cinayetten sonra İstanbul'a kaçtığı bilinen tetikçi Eray Özyağci'nın araçta olup olmadığı ise görüntülerden anlaşılmıyor. Savcılık aracın izini sürmeye ertesi gün de devam etmiş.

İki isim ifadelerinde, İstanbul'da bir gece geçirdikten sonra Ankara'ya döndüklerini söylemişti.

O dönüş anları da kamera kayıtlarına girdi.



Polis, cinayetin ardından Demirbaş'ın sinyal kayıtlarından yerini belirlemiş, gözaltı için harekete geçtiğinde karşılarına MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz çıkmıştı.

Kılavuz, polisi eve sokmayarak Demirbaş'ın gözaltına alınmasını engellemeye çalışmıştı.Ancak polis ve savcılık vazgeçmeyince bir süre sonra Demirbaş gözaltına alınmıştı.

Ülkü Ocakları yöneticisi, MHP İstanbul İl Yönetim Kurulu Üyesi derken iki ay içinde 21 şüpheli tutuklanmıştı. Soruşturma derinleştikçe, Devlet Bahçeli'nin, "Surda delik açtırmayacağız" dediği MHP'nin kapısına dayanmıştı.

O suru aşmak isteyen başsavcı vekilleri ve savcılar dosyadan alınmış ya da izne çıkmak zorunda kalmış, suikastın siyasi bağlantılarını örtbas eden iddianame cinayetten 16 ay sonra, yerel seçimin ardından tamamlanabilmişti.

Soruşturmada Tolgahan Demirbaş'ın Sinan Ateş'in ve cinayetten sonra tetikçi Özyağcı ile buluşulacak noktanın konumlarını Yüksel'e gönderdiği tespit edilmişti.

Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Emre Yüksel ise ikinci kez gözaltına alındıktan sonra tutuklanmıştı.

İki isim de ifadelerinde bu konumların neden gönderildiğini açıklamamıştı.

İddianamede ise ikilinin ne siyasi bağlantıları, ne de MHP ya da Ülkü Ocakları'nda aldıkları görevler yer almıştı.

Tetikçiyi kaçıran araç da görüntülerde

Savcılık sadece Tolgahan Demirbaş ve Emre Yüksel'in birlikte görüntülendiği 06 AT 5021 plakalı aracı mercek altına almadı.

Demirbaş'ın Yüksel ile buluşmadan önce kullandığı 06 BSG 411 plakalı beyaz renkli Citroen marka araç da takibe girdi.

İddianameye göre Demirbaş, cinayetin ardından Vedat Balkaya'nın sürdüğü 35 EVE 52 plakalı motosiklet ile olay yerinden kaçan tetikçi Eray Özyağci ile Ankara Gölbaşı'nda buluştu. İkili, ardından bu bu araca binerek oradan uzaklaştı.

06 BSG 411 plakalı araç Gölbaşı'nda kayıtlara takıldı.

Ancak bu görüntülerde de aracın arkasında tetikçinin olup olmadığı anlaşılmıyor.



Cinayet gecesi Bolu'da

İncelenen bir diğer plaka ise 34 NR 6144. Bu aracın incelenme sebebi ise iddianamedeki kritik isimlerden bir diğeri olan avukat Serdar Öktem…

Öktem, sıradan bir avukat değil. Sinan Ateş suikastında kritik rol oynayan Ufuk Köktürk, Doğukan Çep ve tetikçi Eray Özyağcı'nın başka cinayet davalarında savunmalarını üstlenmişti.

Gözaltındayken şifresini polisle ve savcılıkla paylaşmadığı için cep telefonu incelenemedi. Savcılık sorgusunda "Covid-19 geçirdiğim için hafıza kaybı yaşadım, şifremi hatırlamıyorum" dedi.

Ancak iddiaya göre Demirbaş'ın kaçırdığı ve eski müvekkili olan tetikçi Eray Özyağci ile Bolu'da bir görüşme yaptı.

İfadesinde neler söylemesi gerektiğini anlattı.

Söz konusu araç, cinayet gecesi Bolu'da görüntülendi.

Ön koltuğunda iki kişinin oturduğu bu araçta da tetikçinin olup olmadığı belli değil.

Görüntü incelemesi yapılan son araç ise 34 CRY 469 plakalı Renault marka otomobil.

İddianameye göre bu araç da cinayeti azmettiren Demirbaş'ın kullanımındaydı.

Cinayetin ardından tetikçi Özyağci'yi Citroen marka araçla kaçıran Demirbaş, bir süre sonra bu araca geçti.

18:36'da Gölbaşı Konya çıkışından geçti.



Orada kendisini bekleyen Emre Yüksel'in kullandığı ile 06 AT 5021 plakalı çakarlı araçla İstanbul'un yolunu tuttu.

Bağlantılar iddianamede yer almıyor

Bu incelemeler, iddianamede kısmen yer alıyor.

Ancak kişilerin ve trafiklerinin birbirleri ile bağlantısı anlatılmıyor.

Dosyanın ek delil klasörlerinde yer alan belgeler, iddianamenin cinayeti tüm bağlantıları ile ortaya çıkarmak yerine siyasi ayağını gizlemeyi hedeflediğini net bir şekilde ortaya koyuyor.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.