Cep telefonları kanser yapmıyor
Okan Üniversitesi Hastanesi Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Metin Güden, kanseri ve kanserde doğru bilinen yanlışları açıkladı
30.06.2018 00:00:00
Okan Üniversitesi Hastanesi Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Metin Güden, kanseri ve kanserde doğru bilinen yanlışları açıkladı. "Kanser, insanlığın en eski hastalıklarından biridir. Bir hücrenin kontrolsüz çoğalması ile başlar" diyen Güden, kanser görülme sıklığının sanılanın aksine aşırı artmadığını kaydederek, "1975 yılında her yüz bin kişiden 400'ü kanser olurken, 2014 yılında bu oran 442.7 ye çıkmıştır. 1975'te her yüz bin kişiden 220'si kanserden ölürken, 2014 yılında bu oran 166.1'e düşmüştür. Bu bilgiler ışığında 40 yılda yaklaşık kanser görülme oranı yüzde 10 artmıştır" dedi. Cep telefonlarının kanser riski taşıdığını dile getiren Güden, şunları söyledi: "İyonize yeteneği olan yüksek enerjili ışınlar, atomun çekirdeğinden veya iç elektron halkalarından parça koparabilirler. Bu durumda atomun yapısını bozarak molekülü değiştirir. Eğer bu işlem hücrenin DNA'sında olursa DNA'ya zarar verir. DNA zarar görürse, hücre onu tamir etmeye çalışır. Tamir edemez ise o bölümün fonksiyonlarını durdurur veya kendi kendisinin ölümüne karar verir ve hücre ölür.
Eğer hücrenin ne zaman çoğalacağına veya çoğalmanın ne zaman duracağına karar veren mekanizmalar bozulursa hücre istemsiz çoğalarak kanser hücresine dönüşür. Bu moleküler yapıyı değiştirecek kadar enerjisi olmayan ışınımların bu yolla kanser yapma yetenekleri yoktur. Bu ışınımları saçanlara; MR cihazları, enerji hatları, radar dalgaları, radyo sinyalleri, TV yayınları, mikrodalgalar, cep telefonları ve uydu yayınları, ısıtıcı lambalar, görünen ışık örnek gösterilebilir. Bu düşük enerjili iyonize olmayan ışınımlar, dokuları ısıtabilirler. Ancak bu ısı lokal ise bölgedeki kan akımı ısıyı düşürerek dokuları korur.
Normal hücreler 42 dereceye kadar dayanır. Isı 42 derecenin üstüne çıkarsa protein hasarı olur ve hücre ölür. Bu yüzden ısıtılan hücrelerin birçok hayati yapı taşları eş zamanlı zarar göreceğinden hücre kanserleşemez ve ölür. Bu bilgiler ışığında günümüzde düşük enerjili iyonize olmayan ışınımların kanser yaptığını iddia eden ciddi bilimsel kanıt yoktur. Diğer bir deyişle MR cihazları, enerji hatları, radar dalgaları, FM radyo sinyalleri, TV yayınları, mikrodalgalar, cep telefonları ve uydu yayınları ve ısıtıcı lambaların kanser yaptığına dair ciddi bilimsel kanıt yoktur." RECEP BAHAR/İSTANBUL
Eğer hücrenin ne zaman çoğalacağına veya çoğalmanın ne zaman duracağına karar veren mekanizmalar bozulursa hücre istemsiz çoğalarak kanser hücresine dönüşür. Bu moleküler yapıyı değiştirecek kadar enerjisi olmayan ışınımların bu yolla kanser yapma yetenekleri yoktur. Bu ışınımları saçanlara; MR cihazları, enerji hatları, radar dalgaları, radyo sinyalleri, TV yayınları, mikrodalgalar, cep telefonları ve uydu yayınları, ısıtıcı lambalar, görünen ışık örnek gösterilebilir. Bu düşük enerjili iyonize olmayan ışınımlar, dokuları ısıtabilirler. Ancak bu ısı lokal ise bölgedeki kan akımı ısıyı düşürerek dokuları korur.
Normal hücreler 42 dereceye kadar dayanır. Isı 42 derecenin üstüne çıkarsa protein hasarı olur ve hücre ölür. Bu yüzden ısıtılan hücrelerin birçok hayati yapı taşları eş zamanlı zarar göreceğinden hücre kanserleşemez ve ölür. Bu bilgiler ışığında günümüzde düşük enerjili iyonize olmayan ışınımların kanser yaptığını iddia eden ciddi bilimsel kanıt yoktur. Diğer bir deyişle MR cihazları, enerji hatları, radar dalgaları, FM radyo sinyalleri, TV yayınları, mikrodalgalar, cep telefonları ve uydu yayınları ve ısıtıcı lambaların kanser yaptığına dair ciddi bilimsel kanıt yoktur." RECEP BAHAR/İSTANBUL
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.