Cemaat hangi iradeyi temsil ediyor?

17 Aralık'ta ABD'nin talimatıyla hükümeti deliğe süpürmek için düğmeye basan cemaatin devlet içindeki kadrolaşmasının büyüklüğü, yapılan görev değişimlerinin adedinden anlaşılıyor.Bu kadrolaşma, bugün net olarak anlaşıldığı gibi, milletin yararına, millete daha fazla hizmet sunalım mantığıyla değil, siyasi iradenin hazmedemediği ABD talimatlarının uygulanması konusunda, hazmetme gereği duyulmadan, siyasetin by-pass edilmesi hedefiyle oluşturuldu.Milletin iradesiyle oluşmayan, siyasi iradenin de kontrolünde olmayan, yaptığı işlerde ne siyasete ne de millete hesap verme derdinde olmayan, devletin imkanlarını, sırlarını ABD'nin hizmetine amade kılan bir paralel devlet yapılanması?Yıllarca, askeri ve ulusal unsurları "derin devlet" suçlamasıyla suçlayan cemaat meğer ABD adına asıl derin devleti kendisi oluşturmuş.Öyle bir derin yapılanma ki, Türkiye'de milliyetçiliği ve ulusalcılığı bitirmek için "ulusalcı dalgayı bitirmemiz lazım" talimatlarıyla kirli işler planlayan, ana muhalefet partisi ABD'nin rotasına girsin diye eski genel başkanlar için kasetler servis eden, siyasi irade ABD talimatlarını yerine getirsin diye, bazı komploları planlayan, deliğe süpürülmesi sinyali verilen siyasiler için deliller toparlayan, hizmetle yakından uzaktan alakası olmayan görünüşte melek yüzlü ama perde arkasında kirli bir yapılanma?Siyasi iradenin bir takım yanlışları varsa, bu konuda dost olan ikaz eder, uyarır, siyasi düzlemde, hukukun sınırları içinde o yanlışlar daha da büyümesin diye mücadele eder.Yapılan yanlışları gördüğü halde yıllarca ses çıkarmayıp, düğmeye basılınca bütün kirli çamaşırları dökmek, bu bir dostun, bir yol arkadaşının, bir Müslüman'ın işi olamaz.Bu Amerika'nın, İsrail'in metotlarına uygundur, Müslüman-Türk'ün değil.Niyet hayır olacak ki, akıbet de hayır olsun.Bugün cemaat denilen derin yapının siyasi iradenin yolsuzluklarıyla ilgili ortaya attıkları, iddialar doğru olsa bile ?ki yargı süreci devam ediyor, masumiyet karinesine göre suç kesinleşene kadar hakkında iddia olanlar masumdur- niyet millet adına değil de, ABD'nin siyasi iradeyi deliğe süpürme kastı sebebiyle olduğu için asıl gündeme getirilmesi gereken konular değildir.Bugün asıl gündeme getirilip masaya yatırılması gereken, milletin iradesiyle, seçimle iş başına gelmiş bir siyasi iradenin, milletin iradesinin dışında öyle ya da böyle bir okyanus ötesi talimatlı darbeyle devre dışı bırakılma çabasıdır.Dün cemaat denilen unsur, hükümete darbe yapacak iddialarıyla Ergenekon, Balyoz davalarıyla birçok emekli, muvazzaf askerin içeriye atılmasına sebep olmadı mı?Başbakan Erdoğan'ın Başdanışmanı Yalçın Akdoğan "Orduya kumpas kuruldu" derken bu gerçeği ifade eden önemli bir eski defteri açmış olmuyor mu?Peki, bugün cemaatin yapmak istediği nedir? Siyasi iradeyi sıkıştırarak ABD adına deliğe süpürmek?Cemaatin savcılarının Balyoz ve Ergenekon davalarında sanıklar için verdikleri kararlar, bugün cemaatin talimatıyla siyaseti deliğe süpürmek için harekete geçenler için de aynen geçerlidir.Her zaman şu gerçeği ifade ediyoruz; demokratik bir ülkede milletin oyuyla yani seçimle gelmiş olan bir siyasi irade ancak milletin oyuyla, milletin kararıyla görevinden alınabilir.Milletin iradesini devre dışı bırakarak, ABD'nin adına iş görmek isteyenler siyasi iradeyi deliğe süpürme icraatına girişirlerse, bu milletin iradesine uygun değildir.Yıllarca AKP hükümetinin icraatlarını beğenmeyen, yaptığı yanlışları bir dost tavsiyesi olarak, milletimizin ve devletimizin yararına eleştiren bir insan olarak bunları söylüyorum.