Cem, Bush'un ağzını kullandı

Dışişleri Bakanı Cem İpekçi, işgal ettiği topraklarda soykırım yapan İsrail'i yüklenmek yerine ABD Başkanı Bush gibi Arafat'ı ve Filistin yönetimini suçladı. Cem İpekçi, tıpkı Bush gibi önceliği Filistin'in intihar saldırılarını önlemek için elinden geleni yapması gerektiği konusuna verdi

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, İsrail birliklerinin Ramallah dahil, işgal ettiği tüm Filistin kentlerinden çekilmesini öngören bir karar tasarısını Amerika'nın da onayıyla kabul ederken, Amerikan Başkanı Bush önceki gün çok geçmeden bu karara aykırı bir açıklama yaptı. Bush, "Arafat, intihar saldırılarını önlemek için daha fazlasını yapabilir," derken, "İsrail'in kendini koruma gereksinimini çok iyi anlıyorum" dedi. Bush'un bu açıklaması İsrail Başbakanı Şaron'a tam destek olarak kabul edilirken, Dışişleri Bakanı Colin Powell da "Barış sürecinin durmasına neden olan terör" diyerek, olayların sorumluluğunu Filistin Lideri Yaser Arafat'ın üzerine attı.

Bush, Başkanlık koltuğuna oturduğundan beri Arafat'la el sıkışmayı reddederken, yaptığı açıklamaları Arafat'ın basından dinlemesinin yeterli olacağını söyledi. Bush, "Arafat benden telefon beklemesin, bütün yapması gereken söylediklerimi yerine getirmesi" dedi.

Cem'den de benzer açıklamalarABD Başkanı George W. Bush ve Dışişleri Bakanı Colin Powell'in bu tarz konuşmaları şaşırtıcı değil. Ama benzer açıklamaların Filistin topraklarını 400 yıl yönetmiş olan Osmanlı Devleti'nin mirasını devralmış Türkiye Dışişleri Bakanı İsmail Cem İpekçi'den gelmesi hayretler uyandırıyor! Cem İpekçi, dün yaptığı açıklamada, Filistin halkının maruz kaldığı muameleyi insan haklarının ihlali olarak niteleyip şiddetle kınarken, Filistin'in de terör olaylarını önlemek için elinden geleni yapmak zorunda olduğunu beyan etti.

Cem İpekçi, Filistin'de cereyan eden olaylar ve Ortadoğu'daki gelişmeleri dikkatle izlediklerini belirterek, Türkiye'nin konuya ilişkin değerlendirmesini, 5 madde altında topladığı yazılı bir açıklama ile kamuoyuna duyurdu.

İnsan hakları ihlaliBirleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin, "...tarafları anlamlı bir ateşkese" ve "...İsrail birliklerini, Ramallah dahil, Filistin kentlerinden çekilmeye" çağıran son kararının derhal uygulanması gerektiğini vurgulayan Cem İpekçi, "Filistin halkının topluca tabi tutulduğu muameleyi, çağdışı bir davranış ve insan haklarının ihlali olarak nitelemekteyiz" dedi.

Girizgahtan sonra yüklen Arafat'aBakan Cem İpekçi, Türkiye'nin, intihar saldırılarıyla sürdürülen terörü şiddetle kınadığını ve İsrail halkının acısını paylaştığını belirterek, "Masum insanları hedef alan terörün hiçbir durumda ve koşulda mazereti olamaz. Filistin, terör olaylarını önlemek için elinden gelen her şeyi yapmak zorundadır" görüşünü savundu.

Topu İsrail yanlısı ABD'ye attıBölgede şiddetin tırmanmasının, bütün bir Ortadoğu ve Körfez coğrafyasını büyük bir bunalıma, iç ve dış istikrarın dağılmasına sürüklediğini söyleyen Cem İpekçi, ABD'nin, Ortadoğu konusunda sorumluluğu bulunduğunu belirterek, ABD'ye şu çağrıyı yaptı:

"ABD, önceki bütün barış girişimlerinde, oluşan düzenlemelerde başlıca rolü üstlenmiştir. ABD, bu işlevine ara vermemelidir. Tarafların ikisine de eşit uzaklıkta durarak, kendi etkinliğini, işgalin ve terörün son bulması, barışçı çözümün oluşması yönünde kullanmalıdır".

İsmail Cem İpekçi, Türkiye'nin, Ortadoğu sorununun çözümü için her zaman uzlaştırıcı bir işlev taşıdığını ifade etti.

Arafat bir devlet başkanıdırTürkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı İsmail Cem İpekçi'nin dünkü açıklamasının kimi kesitlerinde İsrail'e yönelik 'sert eleştirilerde yer alıyordu. Cem İpekçi, açıklamasının bir bölümünde, Filistin Devlet Başkanı Yaser Arafat'ın, "Türkiye'nin resmentanıdığı bir devletin Başkanı" olduğunu vurgulayarak, şunları bildirdi: "Kendisine karşı İsrail hükümetinin yaptığı muameleyi kabul etmiyor ve şiddetle kınıyoruz. Bir Devlet Başkanı'na ve onun temsil ettiği millete karşı böyle bir saygısızlığın yapılmasına kimsenin hakkı yoktur. Bu ve benzeri hareketler, büyük çoğunluğu barışa inanan Filistin halkının, aşırı uçların etkisine girmesine zemin hazırlamaktadır. Aşağılanmış, işgale uğramış, yönetim mekanizmaları ve polisi dağıtılmış, lideri tecrit edilmiş bir yönetimden terör unsurlarına hakim olmasını beklemek, gerçekçi değildir."