Canım Türkiyem uykuda!

Bizdeki "iri" medyanın terör yorumu üç aşağı beş yukarı bellidir.Bunların az - buçuk devlet- millet hassasiyeti olanları şöyle der:"Terör bizi 35 yıldır vuruyor. Ama siz hiç bir zaman bize yardımcı olmadınız. Bilakis (biraz mahcup bir eda ile) desteklediniz. Alın size terör şimdi size de döndü, bumerang etkisini görün de aklınız başınıza gelsin"Bu zevatın bir genel "İslamcı terör" değerlendirmesi de olur ve bunu genellikle 2. gün yazısında kullanırlar.Oradaki vurgu da genellikle laiklik üzerine olup hükümete yüklenirler. Gerçekte ise bu üstünkörü yazılmış sözlerle hükümetin yıldızını parlatırlar.İri medyanın ikinci grubu ise konuya işlerinden vakit bulduğunda yer verir genellikle. Onlar ağırlıklı olarak mesela Başbakan'ın ziyaretinde iş takibi yaparlar.Her yazıda, her adımda, her konuda kafalarında tuttukları meseleyi, mesela medya'ya yabancı sermayenin girişini gündeme getirirler.Mümkünse Başbakan'a bu konuda 1 - 2 açıklama yaptırırlar. Hatta ortak ve olabildiğince "asker arkadaşı" pozlarında verdikleri fotoğraflarla bürokrasiye mesaj yollarlar."Bakın Başbakan benimle, gereğini yapmakta zorluk çıkarmayın"Bu ikinci grup zevat münasip bir zamanda da terör üzerine light bir yazı yazar ve konuyu kapatırlar.Bizdeki aydın derinliği hem de terör gibi bir meselede emin olun bundan ibarettir.Hem İslam'la, hem de Batı'nın bizi kabul etmeyişine duyulan kızgınlığın ötesine iki adım geçmez. Birisi çıkıp da sormaz, bir analiz yapmayı denemez."Onca kinli sayfası olan Batı acaba bu terörü kendisi üretiyor ve istiyor olabilir mi? Gece karanlığında kara karıncanın izini gördüğü iddia edilen Batı ve istihbaratı, nasıl oluyor da internet sitelerinde neredeyse adres tespiti yaparak geliyorum diyen saldırıları göremiyor? İngiltere'nin "bu yıl içinde Irak'tan ayrılıyorum" politikası ile Londra'daki saldırılar arasında bir ilgi olabilir mi?"Bu alelade sorular sorulmaz ve cevapları aranmaz. Bizdeki medya tavrı budur. Hele buna bir de "yaz uyuşukluğu" eklenince ortaya çıkan manzara kelimenin tam anlamı ile evlere şenlik bir görüntü oluşturuyor.Çevirin sayfaları, sayfanın tamamını kaplayan fotoğraflar dışında anlamlı bir tek satır yok, bulamıyorsunuz ve de bulamazsınız!Gelin bir de elin gazetecisinin dediklerine bir bakın. Hem de saldırı yaşayan ülkenin basınından!Independent gazetesinin Ortadoğu muhabiri Robert Fisk saldırılar için aynen şöyle söylüyor:"2003'te Amerikan - İngiliz ittifakının işgal ettiği Irak'ta sivillerin öldürülmesi, Iraklı çocukların atılan misket bombalarıyla paramparça olması, masum Iraklıların vurulması da barbarca değil mi? Bu bir çelişkidir! Onlar öldüğü zaman savaş zayiatı oluyor, biz öldüğümüz zaman barbarca bir terörün kurbanı oluyoruz... Irak'ta direnişle çarpışıyorsak, direniş de çarpışmak için neden bizim ülkemize gelmesin?..."İşte fark bu! Bizimkilerin söylemesi gerekeni söyleyen hem de gerçeği şah damarından yakalayan bir İngiliz gazetesinin tavrı bu!"Başbakan ABD'ye sevdalı biz Başbakan'a...! yollu türküler söyleneceğine Türk halkı ciddi bir yazı ve ciddi bir mesaj bekliyor.Eğer bunu yapmazsak, kuru - sıkı, işin esasından - künhünden kopuk tavırlarla olsa olsa terör - işgal denkleminde bizim payımıza sadece ve sadece taşeronluk düşer!Dışişleri Bakanı ılımlı İslam'a meftun, Başbakan ABD ile birlikte İslam üzerine çalışmalar yapıyoruz diyor ve adeta Londra saldırılarından sonra "bize rağbet artar" havasında oyun oynuyorlar.Bilmiyorlar ki, ya da biliyorlar ama söylemiyorlar ki bunlar birer senaryo! Dönüp dolaşıp bizim coğrafyamızı ve bizim sınırlarımızı tehdit edecek!Dün NATO tam Bush ağzı ile konuştu, ne dedi NATO:"Terörü geldiği yerde vurmalıyız"Ey aymazlar! Bu ne anlama geliyor, görmüyor musunuz! Beyaz Saray'ı ele geçiren zihniyet, NATO'yu da istediği kıvama getirdi!Sıra kime geldi ve kime gelecek zannediyorsunuz?