Tarih boyunca insanlık, esaretin çok değişik türlerine şahit olmuştur. "Geçmiş dönemlerin elleri, ayakları zincirli kölelerini görmek artık mümkün değildir. Esaret, çağımızda çok daha farklı bir mahiyet kazanmıştır. Adeta kaleler içten teslim alınmaya başlanmıştır. Fertlerin kafa ve gönül dünyalarında farklı görüş, düşünce ve kültürlerin hakim olması neticesinde artık esir millet ve devletlerden söz edilecek bir yüzyılda yaşıyoruz". (Prof. Dr. Haydar Baş, Makalat, s.238).***Değişen dünya ile birlikte milletlerin bağımsızlık ve egemenlik anlayışları da değişime uğramakta yahut uğratılmakta, global sömürünün yeni bir versiyonu olarak, "çağdaş egemenlik"ten söz edilmektedir. Toplum açısından egemenlik, en genel anlamıyla milletin iradesini, varlığını ve de gücünü karşılamaktadır.Milli egemenlik ya da milli hakimiyet, vatan sathında milletin hükümran olması, kendi kendini idare etmesi, yönetmesi ve kendisini temsil edecek olan heyeti seçmesidir.Millete dayanmayan irade asla meşru olamazMilli egemenlik içe dönük yönüyle, bireylerin idarelerinin biraraya gelmesinden, kaynaşmasından oluşmaktadır; nitekim TBMM, bu iradelerin bir tezahürü olarak milletten aldığı gücü yine millet için kullanır. Devletin organları, milletin organlarıdır. "Millete dayanmayan, kuvvet ve yetkilerini milletten almayan bir irade meşru olamaz".Milletin dışarıya karşı egemenliği ise devletin, diğer devletlere karşı hür ve bağımsız olması, başka bir deyişle, millet iradesinin üstüne başka bir irade, yabancı bir devlet iradesi getirmemesidir.Ülkeler içerden teslimalınmaya başlandıMilli bağımsızlık ile milli egemenlik bir bütün olmakla birlikte, bağımsızlık, milli egemenliğin bir ön şartıdır. Önce istiklalini kazanmış bir millet ve hür bir vatan, sonra bağımsızlığını kazanmış milletin içerde ve dışarda egemenliği... Egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olması dışa dönük olarak ele alındığında tam bağımsızlık ilkesi gündeme gelmekte, her türlü siyasi, ekonomik, hukuki tavizler keskin bir şekilde dışlanmaktadır. Çünkü, "Yabancı bir devlete karşı herhangi bir bağımlılığı bulunan bir devletin, içeride egemen olması mümkün değildir". O bakımdan yeni dünya düzeninin temsilcileri, sömürgeleştirmek istedikleri ülkelere siyasi, ekonomik, kültürel oluşumlarla girmekte, globalleşme, küreselleşme, çağdaşlaşma vs. kimliklerle ülkeler ve milletler içten teslim alınmaktadır.Çağdaş egemenlikkavramının asıl gayesiGünümüz dünyasında süper güç (!) olarak tanınan ABD ve Avrupa ülkelerinin, Ortadoğu'daki siyasi ve iktisadi emelleri ile, ülkemizi de içine alan bölgede çok ciddi hesapları vardır. Nitekim global sömürünün işleyişinde IMF, AB, Dünya Bankası gibi birlikler ve oluşumlar, egemenliğin devredilmesini, müntesibi olan ülkelere çağdaş egemenlik adı altında dayatmaktadırlar. Bu da ulusal egemenliğin yitirilişini doğal olarak beraberinde getirmektedir. Çünkü, çağdaş egemenlik kavramına göre, "İnsanlık bir ailedir, bir bütündür. Dolayısıyla her toplum, bu global iradenin bünyesinde yerini almalıdır" fikri işlenmektedir. Gerçekte ise top, tüfek kullanmadan zengin ülkelerin az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkeleri sömürmesinin, kültürünü, siyasetini, ekonomisini, inancını topyekün bütün varlıklarını teslim almasıdır. Çağdaş egemenlik kavramının altında yatan gaye budur.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Oğuz Köroğlu / diğer yazıları
- Nereden geldiğini unutma ki Nereye gideceğini unutmayasın / 22.01.2012
- İmam Hüseyin'in şehadetine ağlamak / 06.12.2011
- "Ben Kerbelâ şehidiyim" / 05.12.2011
- İmam Hüseyin'in kıyamı ve şehadeti / 04.12.2011
- İmam Hüseyin'in kıyamı ve şehadeti / 02.12.2011
- Türk Milleti'ne açık mektup / 11.06.2011
- Milli Ekonomi Modeli mutlaka meclise girmeli / 10.06.2011
- Prof. Dr. Haydar Baş'ın projeleri iktidar olmalıdır / 09.06.2011
- Baba devlete giden yol: Milli Ekonomi Modeli / 08.06.2011
- Küresel oyunları bozacak tek lider: Prof. Dr. Haydar Baş / 04.06.2011
- İmam Hüseyin'in şehadetine ağlamak / 06.12.2011
- "Ben Kerbelâ şehidiyim" / 05.12.2011
- İmam Hüseyin'in kıyamı ve şehadeti / 04.12.2011
- İmam Hüseyin'in kıyamı ve şehadeti / 02.12.2011
- Türk Milleti'ne açık mektup / 11.06.2011
- Milli Ekonomi Modeli mutlaka meclise girmeli / 10.06.2011
- Prof. Dr. Haydar Baş'ın projeleri iktidar olmalıdır / 09.06.2011
- Baba devlete giden yol: Milli Ekonomi Modeli / 08.06.2011
- Küresel oyunları bozacak tek lider: Prof. Dr. Haydar Baş / 04.06.2011