Bunları yaparsan selameti bulursun
Resûlullah (s.a.v.) buyurdu ki: “Ya Muaz, senin için en önemli düstur ve iş şu olmalı: Kendin için sevdiğini başkaları için de sev. Kendin için kötü gördüğünü onlar için de kötü gör. Bunu yapabildiğin takdirde selâmeti buldun sayılır ya Muaz”
11.09.2023 21:00:00
Hakan Akkuş
Hakan Akkuş





(…dünden devam)
Bundan sonra Muaz (r.a.) hıçkıra hıçkıra ağladı. Sonra devam etti: "Ya Resûlallah, sen Allah'ın Peygamberisin. Ben ise zavallı Muaz... Bu hallerden benim için kurtuluş nasıl olur?" dedim.
Resûlullah, bu arzum üzerine şöyle buyurdu: "Bana uy, Peygamberine tâbi ol. Yaptığın amel az da olsa Bana uy. Ya Muaz, sen kardeşlerinin gıybetini etme. Bilhassa Kur'an hafızlarının gıybetini sakın yapma. Günahlarını kendin yüklen, onlara günah isnadında bulunma. Onları zemmetmek sureti ile kendini üstün tutma. Dünya için yaptığın işleri ahiret işine karıştırma. İşlerini gösteriş için yapma. Oturduğun mecliste, kibirli olma. İnsanlar huysuzluğundan bizar olmasın.
Üç kişi otururken; birini yalnız bırakıp, öbürü ile gizli konuşma.
Nassa karşı, azamet tavrı takınma, sonra dünya ve ahiretin iyiliği senden kesilir.
Dilinle insanları incitme, gönüllerini kırma. Sonra kıyamet günü Cehennem köpekleri sana saldırır.
Allah Teâlâ'nın Naşitat olarak anlattığı şeylerin ne olduğunu bilir misin?"
"Anam, babam sana feda olsun buyur ya Resûlallah" dedim.
Şöyle buyurdu: "Onlar ateşte bulunan köpeklerdir. Etleri kemiklerinden ayırırlar."
Bunları dinledikten sonra, "Anam babam, sana feda olsun, bunlara kimin gücü yeter. Sayılan bu işleri kim yapabilir?" dedim.
Şöyle buyurdu: "Ya Muaz, bunlar Allah'ın kolaylık verdiğine kolaydır. Saydıklarım arasında senin için en önemli düstur ve iş şu olmalı: Kendin için sevdiğini başkaları için de sev. Kendin için kötü gördüğünü onlar için de kötü gör. Bunu yapabildiğin takdirde selâmeti buldun sayılır ya Muaz."
Bu hadis-i şerifi Abdullah b. Mübarek'e anlatan sahabi, Muaz hazretlerini anlatırken, "Ondan daha çok Kur'an okuyanı görmedim" diyor.
Hz. İkrime diyor ki: "Allah Teâlâ kulun niyeti için yaptığı ihsanı, ameline yapmaz. Çünkü niyet, ihlâs için daha şümullü olup, ona riya giremez."
(El-Mürşidü'l-Emîn ilâ Mev'izeti'l-Mü'minîn'den...)
Bundan sonra Muaz (r.a.) hıçkıra hıçkıra ağladı. Sonra devam etti: "Ya Resûlallah, sen Allah'ın Peygamberisin. Ben ise zavallı Muaz... Bu hallerden benim için kurtuluş nasıl olur?" dedim.
Resûlullah, bu arzum üzerine şöyle buyurdu: "Bana uy, Peygamberine tâbi ol. Yaptığın amel az da olsa Bana uy. Ya Muaz, sen kardeşlerinin gıybetini etme. Bilhassa Kur'an hafızlarının gıybetini sakın yapma. Günahlarını kendin yüklen, onlara günah isnadında bulunma. Onları zemmetmek sureti ile kendini üstün tutma. Dünya için yaptığın işleri ahiret işine karıştırma. İşlerini gösteriş için yapma. Oturduğun mecliste, kibirli olma. İnsanlar huysuzluğundan bizar olmasın.
Üç kişi otururken; birini yalnız bırakıp, öbürü ile gizli konuşma.
Nassa karşı, azamet tavrı takınma, sonra dünya ve ahiretin iyiliği senden kesilir.
Dilinle insanları incitme, gönüllerini kırma. Sonra kıyamet günü Cehennem köpekleri sana saldırır.
Allah Teâlâ'nın Naşitat olarak anlattığı şeylerin ne olduğunu bilir misin?"
"Anam, babam sana feda olsun buyur ya Resûlallah" dedim.
Şöyle buyurdu: "Onlar ateşte bulunan köpeklerdir. Etleri kemiklerinden ayırırlar."
Bunları dinledikten sonra, "Anam babam, sana feda olsun, bunlara kimin gücü yeter. Sayılan bu işleri kim yapabilir?" dedim.
Şöyle buyurdu: "Ya Muaz, bunlar Allah'ın kolaylık verdiğine kolaydır. Saydıklarım arasında senin için en önemli düstur ve iş şu olmalı: Kendin için sevdiğini başkaları için de sev. Kendin için kötü gördüğünü onlar için de kötü gör. Bunu yapabildiğin takdirde selâmeti buldun sayılır ya Muaz."
Bu hadis-i şerifi Abdullah b. Mübarek'e anlatan sahabi, Muaz hazretlerini anlatırken, "Ondan daha çok Kur'an okuyanı görmedim" diyor.
Hz. İkrime diyor ki: "Allah Teâlâ kulun niyeti için yaptığı ihsanı, ameline yapmaz. Çünkü niyet, ihlâs için daha şümullü olup, ona riya giremez."
(El-Mürşidü'l-Emîn ilâ Mev'izeti'l-Mü'minîn'den...)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.