BU SON OLSUN

HABER MERKEZİSoma'daki maden faciası tüm Türkiye'yi gözyaşlarına boğdu. Facianın neden kaynakladığı konusunda soru işaretleri hala giderilebilmiş değil. Hükümet ve şirket yetkililerinin trafo patlaması açıklaması henüz kesinlik kazanmadı. Yaşanan facia Türkiye'de işçi güvenliğine gerektiğince önem verilmediğini gösterdi. Madende kömür yangını ve yangından kaynaklı kısmi göçük oluştuğu, taze hava sağlayan fanların etkisiyle yangının duman etkisinin yayıldığı, uzun süre sonra fanların çalışma yönlerinin ancak değiştirildiği, bu arada çok sayıda işçinin yayılan duman ve yangından etkilendiği iddia ediliyor. İhmallere rağmen uzmanlar, yeterli sayıda kaçış odası olsa bu kadar ölümün olmayabileceğini söylüyor. Dünyada sadece Pakistan ve Afganistan gibi ülkelerde mecbur tutulmayan 'Rescue Chamber' yani kaçış veya yaşam odası Türkiye'de de maalesef zorunlu değil. Kaçış odalarının bulunmaması maden ocaklarında yaşanan kazalarda işçilerin hayatını kaybetmesinin en büyük sebebi olarak gösteriliyor. Kaçış odalarının kullanıldığı bir maden kazası 4 yıl önce Şili'de yaşanmıştı. Şili'nin San Jose şehrindeki maden ocağında 33 madenci yerin 700 metre altın kurulan kaçış odasına sığınmış ve bu mağdenciler yaklaşık 80 gün sonra sağ olarak kurtulmayı başarmıştı. Uzmanlar, bir daha böyle facialar yaşanmaması için Soma'daki kazadan ders alınmasını ve hiçbir ihmale göz yumulmaması gerektiğine vurgu yaptılar.  Ekmek parası için...Soma'da yerin yüzlerce metre altında şehit olan işçilerimizden en yüksek maaş alanlar 2 bin 250 lira için alınteri döküyorlardı. En yüksek maaşı alan başçavuşların aylık ücreti 2 bin 250 liraydı. Çavuşlar 2 bin 150 lira maaş alırken, 1. sınıf ustalar bin 900 lira, 2. sınıf ustalar bin 700 lira, usta yardımcıları bin 500 lira maaş alırken vasıfsız işçiler ise yaklaşık bin 300 lira maaş alıyorlardı. Bu düşük maaşlarla çoluk çocuklarının karnını doyurmaya çalışan 300'den fazla işçi Soma'daki madende şehit oldu. Tüm dünyada madencilikte denetim ve güvenlik konusu her geçen gün daha da önem kazanırken Türkiye'de 2013 yılında bürokrasiyi azaltma gerekçesiyle maden sektöründe denetim mekanizmaları azaltıldı. Bu düzenlemelerin sonucunda Soma'daki gibi kazalar yaşandığında ise "Bu işin fıtratında var" denilerek geçiştirilmeye çalışılıyor. Oysa güvenliği ve denetlemeye önem veren ülkeler, maden kazalarını minimuma indirmeyi başarmış durumda. Uzmanlar bağımsız denetim mekanizmalarının oluşturulmasının önemine vurgu yapıyorlar.