Dünyanın birçok ülkesinde halk sokaklarda. Sokaklara çıkan bu on binlerce insan, ekonomik krizin sorumlusu olarak gösterdikleri politikacı ve bankaları protesto ediyorlarmış. Bu protestoların yaşandığı ülkelerin ortak özelliği; kapitalist anlayıştaki emperyalist, haçlı devletleri. Yani orta doğuda adlandırdıkları gibi "zalim" idareciler, "cuntacılar", kabile şeyhleri tarafından yönetilen, halkı Müslüman olan ülkeler değil. Demokrasi, özgürlük, barış, adalet, eşitlik, insan hakları vs. söylemleri dillerinden düşürmeyen devletler. Ama ne hikmetse halkları sokaklarda. Yaşayamıyoruz, geçinemiyoruz, huzursuzuz, hak istiyoruz, insanca yaşamak istiyoruz vs. isteklerini dillendiriyorlar. *New York'ta (ABD) yaklaşık beş bin kişi Times Meydanı'na yürüyor. Ayrıca günlerdir süren ABD'de Wall Street protestoları hafta sonunda Washington, Boston, Chicago, Los Angeles, Miami, Toronto ve Chicago kentlerine de sıçradı. *Roma'da (İtalya) kendilerini Indignati (Öfkeliler) olarak tanımlayan protestocu grup, San Giovanni Meydanı'nda polisle çatışmaya giriyor. Çok sayıda aracı ateşe veriyor, dükkân ve bankaların camları indiriyor vs. Olaylarda en az 70 kişi tutuklandı, 12 kişi yaralanıyor.*Lizbon'da (Portekiz) 20 bin kişi yürüyor. IMF ve bankaları protesto ediyorlar.*Atina'da (Yunanistan) 4 bin kişi yürüyor. "Yunanistan satılık değil, sloganları ve hükümet protestoları eşliğinde. *Paris'te de (Fransa) göstericiler meydanlarda. *Madrid'de (İspanya) Puerta del Sol Meydanı'na yürüyen 2 bin kişi bankalar aleyhine slogan atıyor. *Berlin (Almanya) başta olmak üzere Hamburg, Leipzig ve Frankfurt'ta gösteriler düzenleniyor. Yani dünyada bilinçli veya bilinçsiz kapitalizme karşı bir ayaklanma var. Bu gösterilerin başka hedefleri de olabilir. Ama göründüğü kadarı ile insanlar, birilerinin köleliğinden kurtulmak, modern denen şu zamanda bütün imkânlardan faydalanmak, dünyanın efendilerine (!) itaat etmemek için başkaldırmış gözüküyorlar. Tabi bu arada satır arasına hemen sıkıştırmam gereken bir vurgu var; Günlerdir bekliyorum, Sayın Başbakan çıksa da "Ey Obama, ey Sarkozy, ey Merkel vs. halkın sesine kulak verin, ya da çekin gidin" dese. Hani insanlık namına Mısır'a, Tunus'a, Libya'ya, Suriye'ye vs. bu seslenişlerde artı tehdit ve uyarılarda bulunmuştu ya! Ona binaen. Ama nerede? Başbakan kulaklarını dünyaya kapatmış, cari açığı kapatmak için yapacağı zam oranlarını hesaplıyor.
Öğretmen meselesiÖğretmen atamaları ile ilgili üç beş yazı yazdım. İktidar olmadan önce ki, Erdoğan vaatlerini yer, tarih ve saatiyle verdim. İktidar oldular. Yeni seçimler geldi. Yine aynı vaatleri yaptılar. Bunları da delilleri ile gündeme getirdik. Aradan geçti on yıl. 170 bin olan atama bekleyen öğretmen sayısı 350 bine dayandı. Ha, ülkenin bu kadar öğretmene ihtiyacı var mı? Evet, hem de daha fazlasıyla. "Bu çocuklara iş vermeyecekseniz niçin okutuyorsunuz" "Bu kadar öğretmen açığı varken nasıl (KPSS) sınavla öğretmen alıyorsunuz" vs. söylemleriyle zamanın iktidarına yüklenen Erdoğan, öğretmen adaylarına da; merak etmeyin biz iktidar olunca, okulunuzu bitirir bitirmez göreve başlayacaksınız, sözünü veriyordu. Verilen sözler tutulmadığı gibi, inkâra gidildi, unutuldu. Seçim öncesi, eski bakanın (Milli Eğitim) verdiği kadro sözüne binaen, yeni bakan bu sözü tutamadıkları için özür diledi. Kaynak yetersizliğinden yakındı. AKP'nin siyaset anlayışı, her ortamda nasıl üste çıkarım hesabı üzerine kurulduğu için ona göre söylem ve icraatlara girişiyorlar. İlginçtir, birbirlerini yalanlayan açıklamaları bile olsa bir şekilde kendilerini aklıyorlar(!)Daha geçenlerde Hüseyin Çelik bu atanmayan öğretmenler konusuna değindi ve şöyle dedi;"Halka yerine getiremeyeceğimiz vaatlerde bulunmadık. Halkımız da eskisi gibi, ben yaparım, ederim diyenlere itimat etmiyor. Herkes şunu bilmelidir ki en fazla öğretmen AK Parti döneminde atanmıştır. Biz olsak 300 bin öğretmeni bir arada atardık diyorlar. Her şeyin bir haddi, dozu vardır. Buna atanacak öğretmenler de inanmıyor." 05 Ekim 2011 Sayın Çelik! 2001'de ki arşivlerinize bir bak. Genel Başkan'ın neler demiş, bir gör. Çünkü gerçeklerin apaçık ortaya çıkacağı gün yakındır. Halkımıza gelince; Sayın Çelik yine yanılıyor. Çünkü halkımız hala yaparım, ederim diyenlerin en kralının (!) peşine gidiyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Keşke Filistin’i unutsaydınız Bilal Bey! / 03.01.2025
- Bu devlet ‘bebek katilinin’ himmetine muhtaç değildir / 02.01.2025
- Yeni yıla ve rahmet aylarına Ehl-i Beyt ile girmek / 01.01.2025
- Türkiye’deki cinayetlerden kim sorumlu? / 30.12.2024
- Peygamberimiz hayattayken de adına yalan söylenmişti / 29.12.2024
- Emekliler de Saray sofrasında çarpıldı / 28.12.2024
- Hüseyin Baş tabuları yıkıyor, ezberleri bozuyor / 27.12.2024
- Hüseyin Baş’tan Atatürk duruşu / 26.12.2024
- Türkiye’yi batırdı ama Suriye’yi ayağı kaldıracak! / 25.12.2024
- Bu sorumluluğu tarih değil ABD yükledi / 23.12.2024
- Bu devlet ‘bebek katilinin’ himmetine muhtaç değildir / 02.01.2025
- Yeni yıla ve rahmet aylarına Ehl-i Beyt ile girmek / 01.01.2025
- Türkiye’deki cinayetlerden kim sorumlu? / 30.12.2024
- Peygamberimiz hayattayken de adına yalan söylenmişti / 29.12.2024
- Emekliler de Saray sofrasında çarpıldı / 28.12.2024
- Hüseyin Baş tabuları yıkıyor, ezberleri bozuyor / 27.12.2024
- Hüseyin Baş’tan Atatürk duruşu / 26.12.2024
- Türkiye’yi batırdı ama Suriye’yi ayağı kaldıracak! / 25.12.2024
- Bu sorumluluğu tarih değil ABD yükledi / 23.12.2024