BTP'den coşkulu cumhuriyet şöleni
Tüm yurttan Bağımsız Türkiye sevdalıları coşkulu bir Cumhuriyet Şöleni’nde Ankara’da buluştu. Şarkılar ve marşların söylendiği, halk oyunlarının oynandığı şölende konuşan Prof. Dr. Haydar Baş, “Allah, cumhuriyetimizi yaşatmayı hepimize nasip eylesin. Arkadaşlar Cumhuriyet deyip geçmeyelim, bir kaybedersek kazanmamız asla mümkün olmaz” dedi
30.10.2018 00:00:00





YENİ MESAJ/ANKARA
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı nedeniyle başkent Ankara'da Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) coşku dolu bir kutlama programı düzenledi.
Tüm yurttan binlerce kişinin katıldığı ve şölen havasında geçen program bazı Meltem TV başta olmak üzere birçok ulusal yayın yapan bazı televizyonlar tarafından canlı olarak yayınlandı. Şölenin onur konuğu BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'tı.
Türkiye'nin farklı yörelerinden halk oyunlarının oynandığı Cumhuriyet Şöleni'nin en dikkat çekici anlarından biri hep bir ağızdan Andımızın okunmasıydı.
Salonu hıncahınç dolduran Bağımsız Türkiye Partililer ve Prof. Dr. Haydar Baş ayağa kalkarak Andımızı coşkuyla okudu.
Andımızın okumasından sonra BTP kurmayları günün anlam ve önemi üzerine çarpıcı konuşmalar yaptı. Konuşmaların ardından Grup Nefes seslendirdiği şarkı ve marşlarla programa renk kattı.
Bilal Karamus ve Ali Haydar Baş tarafından seslendiren eserlere Prof. Dr. Haydar Baş ve salonu dolduran vatandaşlar da eşlik etti.
'Cumhuriyeti kaybedersek bir daha bulamayız'
Bağımsız Türkiye Partisi'nin yaklaşık 7 saat süren Cumhuriyet Şöleni'nde finali ise BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş yaptı.
Konuşmasına "Cumhuriyetimizin 95. yılını doldurduk 96. yılına girdik. Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun" sözleriyle başlayan BTP Genel Başkanı, "Cenab-ı Hak (c.c.) cumhuriyetimizi yaşatmayı hepimize nasip eylesin. Arkadaşlar Cumhuriyet deyip geçmeyelim, bir kaybedersek kazanmamız asla mümkün olmaz. Monarşiye düşersiniz, sizi kandırırlar ama onlar da bilmez, krallığı uygularlar" dedi.
"Avrupa'yı demokrat, cumhuriyetçi bilirsiniz ama ben size biraz katılıyorum biraz da katılmıyorum" diyen Prof. Dr. Haydar Baş şöyle devam etti: "Fransa dışında Avrupa ülkelerinin hemen hemen tamamı monarşisttir. İngiltere'de kraliçe her şeye karışıyor. Belçika, Danimarka, Norveç, Hollanda, Lüksemburg, İspanya, İsveç ve Vatikan, bunların tamamı krallıktır. Yani idareleri monarşizmdir. Monarşist bir ülkede cumhuriyeti yaşadıkları kadar yaşıyorlar. Bizim cumhuriyetimiz ise farklı. Bizim cumhuriyetimiz; Atatürk'ün gençlik yıllarından itibaren gönlünde ve kafasında kurguladığı cumhuriyettir."
Atatürk olmasaydı cumhuriyet de olmazdı
Prof. Dr. Haydar Baş, Atatürk'ün cumhuriyeti ilan etme fikrini nereden aldığına dair da önemli açıklamalar yaptı.
Bana, "Hocam Atatürk olmasaydı biz yine Cumhuriyeti kurardık, diyorlar buna ne dersin" diye soruyorlar" ifadelerini kullanan BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş şöyle devam etti: "Atatürksüz bir Cumhuriyet kurulabilir mi? Siz ne diyorsunuz? (Salonda bulunanlar: Hayır). Bakın Rauf Orbay neler söylüyor; "Şunu itiraf edeyim ki eğer hiç birimiz olmasaydık Atatürk yapılanı yine yapardı. Eğer Atatürk olmasaydı biz hiçbir şey yapamazdık." Kanun budur. Sen Atatürk olmadan yapacaksın. Zaten padişahlık fikren, kalben İngiliz mandasını kabul etmiş. Hülasa arkadaşlar Rauf Orbay'ın dediği doğru."
Atatürk cumhuriyet fikrini kimden aldı?
Atatürk'ün cumhuriyeti ilan etme kararını Hacı Bektaş-ı Veli'nin dergâhında aldığını ifade eden Prof. Dr. Haydar Baş, "Bazıları, 'Atatürk cumhuriyet fikrini Jean Jacques Rousseau, Montesquieu, Didaro, Voltaire'den aldı' diyorlar. Atatürk; Türkoğlu Türk'tür ve Namık Kemal'e âşık derecede bağlıdır. O bağımsızlık yanlısı, cumhuriyetçi bir insandı. Biraz daha geçmişe gidelim hocası, Peygamber Aleyhisselam. O bütün kâinatta devrim yapmış, insanları idareye getirmişti. İslam'daki hilafet zannedilen gibi sulta değildir. Ya nedir? İnsanların idareye ortak olmasıdır. Onun için Atatürk cumhuriyetin ilanından sonra hilafeti TBMM'ye tevdi etti. Burada çok ciddi bir incelik var. Eğer hilafet geçmişte liyakatle uygulanmış olsaydı, belki de kendini halife ilan edecekti. Onun için Atatürk cumhuriyeti ilan ederken Jean Jacques Rousseau'dan, Montesquieu'dan, Didaro'dan ve de Voltaire'den etkilenmedi. Bunlar kim ki onlardan etkilenecek? Hayatında onlarla her yerde savaştı. Böyle bir insan Mustafa Kemal Atatürk. Haç-Hilal savaşını en bariz şekilde Atatürk'ün hayatında göreceksiniz. Benim Hoş Geldin Atatürk kitabımın ruhunu kavradınız mı bu işi sökersiniz" ifadelerini kullandı.
"Andımızda ne mahsur var?"
Haydar Baş konuşmasında Türk milleti ve son günlerde çokça tartışılan Andımız üzerine de önemli değerlendirmeler yaptı.
BTP Genel Başkanı Baş, "Anadolu'da etnik gruplar vardı. Bunlar Hacı Bektaş'ın Anadolu'ya gelmesine kadar millet değildi. Hacı Bektaş bunların hepsini Müslüman yapıyor ve adına da Türk milleti diyor. Atatürk'ün felsefesi de bu değil mi? O da 'Ne Mutlu Türk'üm diyene' diyor. Türk doğana değil, 'ben Türk'üm diyene ne mutlu' diyor Atatürk. İşte bunun tamamına bir millet deniyor. Bu tarifi yapan Hacı Bektaş-ı Veli'dir. Türk milletinin maneviyattaki genelkurmay başkanı da Hacı Bektaş-ı Veli'dir. Allah aşkına bana söyleyin; andımızda mahsurlu ne var? Ben okuyunca duygulanıyorum. Bana, 'büyüklerini sayacak, küçüklerini seveceksin' diyor. Bunun kavmiyetçilikle, ırkçılıkla alakası yok. Bunu okuyan halk bir millet olur, onun adına da Türk milleti denir" şeklinde konuştu.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı nedeniyle başkent Ankara'da Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) coşku dolu bir kutlama programı düzenledi.
Tüm yurttan binlerce kişinin katıldığı ve şölen havasında geçen program bazı Meltem TV başta olmak üzere birçok ulusal yayın yapan bazı televizyonlar tarafından canlı olarak yayınlandı. Şölenin onur konuğu BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'tı.
Türkiye'nin farklı yörelerinden halk oyunlarının oynandığı Cumhuriyet Şöleni'nin en dikkat çekici anlarından biri hep bir ağızdan Andımızın okunmasıydı.
Salonu hıncahınç dolduran Bağımsız Türkiye Partililer ve Prof. Dr. Haydar Baş ayağa kalkarak Andımızı coşkuyla okudu.
Andımızın okumasından sonra BTP kurmayları günün anlam ve önemi üzerine çarpıcı konuşmalar yaptı. Konuşmaların ardından Grup Nefes seslendirdiği şarkı ve marşlarla programa renk kattı.
Bilal Karamus ve Ali Haydar Baş tarafından seslendiren eserlere Prof. Dr. Haydar Baş ve salonu dolduran vatandaşlar da eşlik etti.
'Cumhuriyeti kaybedersek bir daha bulamayız'
Bağımsız Türkiye Partisi'nin yaklaşık 7 saat süren Cumhuriyet Şöleni'nde finali ise BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş yaptı.
Konuşmasına "Cumhuriyetimizin 95. yılını doldurduk 96. yılına girdik. Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun" sözleriyle başlayan BTP Genel Başkanı, "Cenab-ı Hak (c.c.) cumhuriyetimizi yaşatmayı hepimize nasip eylesin. Arkadaşlar Cumhuriyet deyip geçmeyelim, bir kaybedersek kazanmamız asla mümkün olmaz. Monarşiye düşersiniz, sizi kandırırlar ama onlar da bilmez, krallığı uygularlar" dedi.
"Avrupa'yı demokrat, cumhuriyetçi bilirsiniz ama ben size biraz katılıyorum biraz da katılmıyorum" diyen Prof. Dr. Haydar Baş şöyle devam etti: "Fransa dışında Avrupa ülkelerinin hemen hemen tamamı monarşisttir. İngiltere'de kraliçe her şeye karışıyor. Belçika, Danimarka, Norveç, Hollanda, Lüksemburg, İspanya, İsveç ve Vatikan, bunların tamamı krallıktır. Yani idareleri monarşizmdir. Monarşist bir ülkede cumhuriyeti yaşadıkları kadar yaşıyorlar. Bizim cumhuriyetimiz ise farklı. Bizim cumhuriyetimiz; Atatürk'ün gençlik yıllarından itibaren gönlünde ve kafasında kurguladığı cumhuriyettir."
Atatürk olmasaydı cumhuriyet de olmazdı
Prof. Dr. Haydar Baş, Atatürk'ün cumhuriyeti ilan etme fikrini nereden aldığına dair da önemli açıklamalar yaptı.
Bana, "Hocam Atatürk olmasaydı biz yine Cumhuriyeti kurardık, diyorlar buna ne dersin" diye soruyorlar" ifadelerini kullanan BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş şöyle devam etti: "Atatürksüz bir Cumhuriyet kurulabilir mi? Siz ne diyorsunuz? (Salonda bulunanlar: Hayır). Bakın Rauf Orbay neler söylüyor; "Şunu itiraf edeyim ki eğer hiç birimiz olmasaydık Atatürk yapılanı yine yapardı. Eğer Atatürk olmasaydı biz hiçbir şey yapamazdık." Kanun budur. Sen Atatürk olmadan yapacaksın. Zaten padişahlık fikren, kalben İngiliz mandasını kabul etmiş. Hülasa arkadaşlar Rauf Orbay'ın dediği doğru."
Atatürk cumhuriyet fikrini kimden aldı?
Atatürk'ün cumhuriyeti ilan etme kararını Hacı Bektaş-ı Veli'nin dergâhında aldığını ifade eden Prof. Dr. Haydar Baş, "Bazıları, 'Atatürk cumhuriyet fikrini Jean Jacques Rousseau, Montesquieu, Didaro, Voltaire'den aldı' diyorlar. Atatürk; Türkoğlu Türk'tür ve Namık Kemal'e âşık derecede bağlıdır. O bağımsızlık yanlısı, cumhuriyetçi bir insandı. Biraz daha geçmişe gidelim hocası, Peygamber Aleyhisselam. O bütün kâinatta devrim yapmış, insanları idareye getirmişti. İslam'daki hilafet zannedilen gibi sulta değildir. Ya nedir? İnsanların idareye ortak olmasıdır. Onun için Atatürk cumhuriyetin ilanından sonra hilafeti TBMM'ye tevdi etti. Burada çok ciddi bir incelik var. Eğer hilafet geçmişte liyakatle uygulanmış olsaydı, belki de kendini halife ilan edecekti. Onun için Atatürk cumhuriyeti ilan ederken Jean Jacques Rousseau'dan, Montesquieu'dan, Didaro'dan ve de Voltaire'den etkilenmedi. Bunlar kim ki onlardan etkilenecek? Hayatında onlarla her yerde savaştı. Böyle bir insan Mustafa Kemal Atatürk. Haç-Hilal savaşını en bariz şekilde Atatürk'ün hayatında göreceksiniz. Benim Hoş Geldin Atatürk kitabımın ruhunu kavradınız mı bu işi sökersiniz" ifadelerini kullandı.
"Andımızda ne mahsur var?"
Haydar Baş konuşmasında Türk milleti ve son günlerde çokça tartışılan Andımız üzerine de önemli değerlendirmeler yaptı.
BTP Genel Başkanı Baş, "Anadolu'da etnik gruplar vardı. Bunlar Hacı Bektaş'ın Anadolu'ya gelmesine kadar millet değildi. Hacı Bektaş bunların hepsini Müslüman yapıyor ve adına da Türk milleti diyor. Atatürk'ün felsefesi de bu değil mi? O da 'Ne Mutlu Türk'üm diyene' diyor. Türk doğana değil, 'ben Türk'üm diyene ne mutlu' diyor Atatürk. İşte bunun tamamına bir millet deniyor. Bu tarifi yapan Hacı Bektaş-ı Veli'dir. Türk milletinin maneviyattaki genelkurmay başkanı da Hacı Bektaş-ı Veli'dir. Allah aşkına bana söyleyin; andımızda mahsurlu ne var? Ben okuyunca duygulanıyorum. Bana, 'büyüklerini sayacak, küçüklerini seveceksin' diyor. Bunun kavmiyetçilikle, ırkçılıkla alakası yok. Bunu okuyan halk bir millet olur, onun adına da Türk milleti denir" şeklinde konuştu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.