Böyle sabahladı İmam Ali
Abdullah b. Cafer, hasta olan Ali’yi (a.s) ziyarete gitti ve “Nasıl sabahladın?” diye sordu. İmam (a.s.) şöyle buyurdu: “Oğulcağızım! Hayatı yok olmak üzere olan, ilacı hastalığına sebep olan ve güvendiği yerden ölüm kendisine gelip çatan kimse nasıl sabahlasın ki?”
21.04.2020 23:50:00





OKAN EGESEL
Kur'an'da şöyle buyurulur:
"Ağarmakta olan sabaha and olsun." (Müddessir, 34).
"Ağarmaya başlayan sabaha and olsun." (Tekvir, 18).
"Tanyerini ağartan, geceyi dinlenme zamanı, güneş ve ayı vakit ölçüsü kılandır. Bu, güçlü olanın, bilenin nizamıdır." (En'am, 96).
"De ki: Söyler misiniz? Eğer Allah geceyi üzerinize kıyamete kadar uzatsa, Allah'tan başka hangi ilah size bir ışık getirebilir? Dinlemez misiniz?" (Kasas, 71).
İmam Sâdık (a.s), gece ve gündüzü zikrettikten sonra şöyle buyurmuştur: "Eğer bu ikisinden biri ebedi olsaydı, insanların hayatı asla düzene girmezdi. Bu yüzden Allah, gündüzü aydınlık, geceyi ise sükûnet sebebi kıldı." (Nur'us Sakaleyn, 1/749/198).
Mesih (a.s), "Nasıl sabahladın?" sorusunun cevabında şöyle buyurmuştur: "Ümid ettiğim şeye ulaşamadım, korktuğum şeyden sakınamadım, itaate emredildim ve günahtan sakındırıldım. Dolayısıyla kendimden daha fakir bir kimse görmüyorum." (Bihar, 74/307/59).
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Gündüze oruçla başlamayan, bir hastayı ziyarette bulunmayan ve bir cenazeyi teşyi merasimine katılmayan kimseden daha iyi bir şekilde (sabahladım.)" (Emali et-Tusi, 640/1323).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Uykum tehlikeler, uyanıklığım korku ve endişe, düşüncelerim ise ölüm günü olduğu halde sabahladım." (Bihar, 76/18/3).
İmam Ali (a.s) hakeza şöyle buyurmuştur: "Allah'ın üzerimizde sayısız ihsanı ve nimetleri olduğu halde sabahladık. Onların çoğunu saydığımız halde, hangi nimeti için şükredeceğimizi bilemiyoruz; bizim adımıza insanlar arasında yaydığı iyiliklere mi, yoksa örttüğü çirkinliklere mi?" (a.g.e., 41/164/58).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Kardeşini ziyaret eden ve bir mü'mini sevindiren kimseye Allah'ın verdiği fazl ve nimetle sabahladım."
Cabir şöyle arz etti: "O sevinç nedir?"
İmam (a.s) şöyle arz etti: "Bir hüznünü gidermen, bir borcunu ödemen veya bir ihtiyacını gidermendir." (Emali et-Tusi, 640/1324).
Bir sabah Abdullah b. Cafer hasta olan Ali'yi (a.s) ziyarete gitti ve "Nasıl sabahladın?" diye sordu.
İmam (a.s.) şöyle buyurdu: "Oğulcağızım! Hayatı yok olmak üzere olan, ilacı hastalığına sebep olan ve güvendiği yerden ölüm kendisine gelip çatan kimse nasıl sabahlasın ki?" (a.g.e., 641/1329). (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.