Boğaziçi Üniversitesi'nde geçen mayıs ayında yapılması planlanan, ancak tepkiler sebebiyle ertelenen Ermeni Konferansı, bugün başlayacak ve 25 Eylül'e kadar sürecek.Bu konferansın özelliği, tamamen bir iftiradan ibaret olan soykırım iddialarının tek taraflı olarak vurgulanacak olması. Diğer önemli bir özelliği ise Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in "Bu Türk milletini arkadan hançerlemektir" dediği konferansın bizzat Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül tarafından destek bulması.Hatta Ağustos ayında Sayın Erdoğan, BÜ Rektörü Ayşe Soysal'a, ertelenmesine Avrupa'dan büyük tepkiler gelen konferansın, AB ile tam üyelik müzakerelerinin başlayacağı 3 Ekim'den önce düzenlenmesinin yararlı olacağını vurgulamıştı.Sayın Gül ise programı uygun olursa böyle geniş katılımlı(!) bir konferansa prensip olarak katılabileceğini söylemişti.Konferansın ismi, "İmparatorluğun Çöküş Döneminde Osmanlı Ermenileri: Bilimsel Sorumluluk ve Demokrasi Sorunları", alt başlıkları ise, "Tehcir ve Katliam", "Facia ve Kurtuluş Öyküleri", "Anılar ve Tanıklıklar", "Dünyanın Bildiği Türkiye'nin Bilmediği"...Başlıklarından da ne kadar tarafsız(!), ne kadar bilimsel(!) olduğu malum bir konferans.Yaklaşık 100 konuşmacının yer alacağı konferansta seçilen isimlerin hemen hemen hepsi Sözde Ermeni Soykırımı meselesinde taraf olan kişiler ve de çıkacak sonuç da malum.Hep ülke dışından gelen ve de giderek yükselen "Türkler soykırım yapmıştır" ifadelerini, ülke sınırları içinde, bilimsellik adına, ama bilimsellikten uzak bir şekilde söyleyecekler. Konuşmacılardan Prof. Dr. Mete Tunçay, Erzurum'da düzenlenen meşhur Abant Toplantısı'nda bakın neler ifade ediyor: "Doğru Ermeniler dedemi katlettiler ama sanıyorum; bunlar 1915'e misilleme olarak gelişmiş"Sizce bu yaklaşıma sahip olanlardan oluşan bir konferansın sonucu nasıl olur? "Karşılıklı bilimsel fikir alışverişi olacak" diye destek verdiğini ifade eden Sayın Başbakan'ın düşündüğünün aksine, bilim adamları konferansın tek taraflı olduğunu haykırmaktadır.50 kadar akademisyen, Boğaziçi'nde bugün başlayacak olan konferansa karşıt görüşteki bilim adamlarının çağrılmamasına tepki gösterdi ve yaptıkları açıklamada şunları belirttiler:"Düzenlenmesi tasarlanan konferansa, sadece belli bir yönde düşünen öğretim üyelerinin çağrılmaları, buna karşılık farklı yönde düşünen öğretim üyelerinin bildiri sunmak üzere katılamamalarını, özünde üniversite kavramına aykırı buluyoruz. Ortaya çıkan doğrultuda kamuoyuna, keza dış dünyaya, tek yönlü görüşlerin siyasi bir malzeme biçiminde telkin edilecek olmasını, engizisyonvari bir dayatmadan farklı görmüyor, çok yadırgıyoruz. Bu çerçevede, temeli kabul edilmez olarak atılan bir sempozyumdan çıkacak sonuçların bilimsel bir yansızlığın gereklerini yerine getirmeye yetmeyeceğine dikkat çekiyoruz. Üniversiteler bugüne kadar her türlü siyasal baskıya karşı direnebilmiştir. Bu sempozyum, sayılan özelliklerinden dolayı bilimsel bir sempozyum değil, ancak siyasi bir gösteri niteliği taşıyacağından, bu toplantının düzenleyicilerini, konuşmacılarını ve tüm dinleyicileri bir kez daha düşünmeye davet ediyoruz."Sayın Erdoğan ve Sayın Gül, kendi sınırlarınız içinde, hatta resmi bir üniversitede atılan soykırım iftirasını kabul eder mahiyette bir konferansın yapılmasına müsaade ederseniz ve buna ön ayak olursanız, soykırım iddialarıyla ilgili olarak dış dünyadaki gayretlerinizde samimi olduğunuzu nasıl ifade edebilirsiniz?Sayın Gül, "soykırımı kabul edenlerin peşini bırakmayacağız, hukuki takip yapacağız" diyordu. Sayın Gül, önce yanınızdan başlamalısınız. Adam demez mi ki "senin ülkende de soykırım yaptığınız, hem de üniversitelerinizde kabul ediliyor, bize hesap soramazsınız"?Siyasetimizdeki iktidarsızlık sebebiyle bugün Arjantin, Almanya, Belçika, Fransa, Hollanda, İsveç, İsviçre, İtalya, Kanada, Lübnan, Rusya Federasyonu, Slovakya, Uruguay, Yunanistan ve Polonya parlamentolarında sözde Ermeni soykırımına ilişkin karar ve açıklamalar kabul edilmiştir.Son olarak ABD Temsilciler Meclisi Uluslararası İlişkiler Komitesi de sözde Ermeni soykırımına ilişkin iki tasarıyı kabul etti. İskoçya'nın Başkenti Edinburg da "Ermeni Soykırımı" tasarısını önerdi.Bütün yerli ve yabancı arşivler "soykırım yoktur" diye haykırmasına rağmen maalesef, siyasilerimizin içinde bulundukları bir hayal uğruna en haklı davamızda bile haksız duruma itilmekteyiz.Bir siyaset adamı, bu tavizlerin sonucunun önce tazminat, sonra da toprak talebi olduğunu, projenin Doğu Anadolu'da bir Ermenistan hedeflediğini görür ve böyle oyunlara asla müsaade etmez.Ama siyasilerimizde tam tersine, yangına körükle giden bir hal görüyoruz. Bu hiç de hayra alamet değil.Cemil Çiçek'in ifadesiyle aziz Türk milleti arkadan hançerleniyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- 23 Nisan neden çocuklara armağan edildi? / 23.04.2025
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025