logo
27 NİSAN 2025

Birliğin sembolü

07.09.2003 00:00:00
Selçuklu Devleti, Malazgirt Zaferinden sonra, Anadolu'da güçlü bir devlet, ileri bir uygarlık kurmuştu. Ancak Moğol akınları yüzünden devlet, XIII. yüzyılın sonlarına doğru zayıflamaya başlamıştı. Bu mirası ayakta tutabilmek için, Anadolu'da yerleşen Oğuz Boyları, ayrı ayrı bölgelerde kümeleşmeye başlamışlardı. Nitekim XIV yüzyılın başlarında, Anadolu'daki Selçuklu egemenliği sona erdiğinde birçok Türk Beylikleri ayrı ayrı devletler kurmuşlardı. O günlerde, 'Ahilik' adıyla, millî bir dayanışma birliği, Anadolu'da sosyal düzenin kurulmasına öncülük etmişti. Hatta bu birlik, Osmanlı Devletinin, güçlenmesine ve örgütlenmesine yardımcı olmuştu.

Milli dayanışmanın sembolü

Ahilik; kasabalara ve köylere kadar yayılan, en küçük örgütünden en büyüğüne kadar, millî birlik ve beraberliği, karşılıklı saygı ve sevgiyi, sosyal dayanışma ve yardımı temel ilkeler sayar. El birliği, gönül birliği ve kardeşlik havası içinde, din ve ahlâk kurallarına sıkı sıkıya bağlı, köklü, sağlam, düzenli ve millî bir toplum kurmayı amaç bilen, meşrep niteliğinde bir kuruluştur. Bu kuruluşa fütüvvet adı veriliyordu. Kendilerine özgü töreleri ve zaviye adıyla tanınan dernekleri vardı. Üyeleri daha çok meslek sahibi esnaftan kişilerdi. Küçük sanatların gelişip yayılmasında, sanat erbabının geleneksel kurallara göre yetiştirilmesinde ve ekonomik hayatını düzenlenmesinde bu birliğin büyük faydaları görülüyordu.

Fütüvvet ve ahiliğin tarihi eski olmakla birlikte, Anadolu'da ahiliğin kurulmasında Ahi Evran'ın öncülük ettiği söyleniyor ve Ahi Evran bu örgütün piri sayılıyordu. Ahi Evran'ın asıl adı Şeyh Mahmud Nasuriddin'dir. Orta Asya'nın Türk bölgesi olan Horasan'dan Anadolu'ya göçmüş, XIII. yüzyılın ortalarında Konya'ya gelip yerleşmişti. Hacı Bektaş-ı Velî hakkındaki deyişleri bir araya toplayan Velâyetnâme adlı esere göre, Konya'da bir süre oturan Ahi Evran, daha sonra Kayseri' ye gelmişti. Burada dericilik mesleğine girmiş, deri atölyelerinde çalışan bir işçi olmuştu. Deri terbiye etmenin, ham deriyi, türlü emek ve uğraşılardan sonra, olgun, kullanılır duruma getirmenin, onun kokusuna dayanmanın, insanı eğitmek, onu olgunlaştırmak kadar güç olduğunu bildiğinden bu mesleği seçmişti. Ahi Evran, çilesini tamamladıktan ve manevî gücünü de ispat ettikten sonra, Kırşehir'e gelmiş, Ahilik örgütünü burada kurmuştu.

Nefsini yen ve arın

Ahi Evran, insan nefsinin bir ejder gücünde olduğuna, nefsini yenen kişinin, dünya hırslarından, kinlerinden, maddi isteklerinden arınacağına inanmıştı. İşte bu inanca bağlı olarak, Ahi Evran'ın nefis denen benlik yılanını içinden söküp atarak bir kamçı gibi elinde taşıdığı söylenmiş, kendisine yılanlı ahi anlamına gelen Ahi Evran denilmişti. Yine Velâyetnâme adlı esere göre, Hacı Bektaş-ı Velî, sık sık Kırşehir'e gelir, Ahi Evran'la saatlerce sohbet ederdi. Bir keresinde, iki büyük insan yine Kırşehir'de buluşmuştu. Kırşehir'in tanınmış bahçeleri olan Özbağlar'da derin bir sohbete başlamışlardı. Bu sırada aşağıdaki derede kurbağalar ötüşüyor, bu sohbete onlar da katılıyorlardı. Bir ara, Hacı Bektaş-ı Velî, kurbağalara seslenerek: "Susunuz ya mübarekler!" demişti. O günden bugüne, bu derelerde kurbağalar susmuş, bir daha ötmez olmuşlardı. Ahi Evran'ın Osmanlı Devleti'nin kurucusu Osman Gazi'ye Ahilik beratı verdiği, tahta çıktığı zaman, ahi töreleri gereğince beline Ahilik kuşağı bağladığı söylenir. Osman Gazi'nin oğlu Orhan Gazi'ye de büyük saygı gösterdiği ve ahi alayları kurarak onun fetihlerine yardım ettiği bilinmektedir.

Ahilik ve tasavvuf

Ahilik, tasavvufî inançlar içinde, halka "eline, beline ve diline sahip olma" ilkesini, yani hırsızlık ve haramdan uzak durmayı, namuslu olmayı, sır saklamayı, kötü söz söylememeyi telkin etmiştir. İnsanlar arasında ahlâkî prensipleri yaymıştır. İyiye, doğruya ve güzele dönük, kardeşçe yaşama ilkeleriyle Osmanlı Devleti'nin sosyal ve ekonomik düzenini, ilk esnaf örgütünü kurmuş, devletin yardımcısı olmuştur. Ahi Evran'ın kaç yıl yaşadığı bilinmemekle birlikte, XIV. yüzyılın başlarında Kırşehir'de öldüğü sanılmaktadır. Onun Kırşehir'deki türbesi, çağlar içinde Ahi Ocağı olarak yaşamış ve ziyaret edilmiştir. Ahi Evran adına, Ankara'da bir cami yaptırılmıştır. Camiin Selçuklu devri ağaç oyma işlemeli kapı ve pencereleri, bugün İstanbul'da, Amca Hüseyin Paşa Medresesinde saklanmaktadır.

Ahi Evran'ın yedi yüz yıl önce Anadolu'ya ektiği iyilik ve cömertlik tohumları yeşermiş, bir fikir ürünü olarak, toplumları doyurmuştur. O, Türk Kültür Tarihi'nin ölümsüz bir düşünürü, bir mürşidi olarak daima yaşayacaktır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
Fenerbahçe geriye düştüğü maçı çevirdi
Fenerbahçe, Gaziantep'ten 3 puanla dönüyor
'Tribünden tezahüratlarla yönetim değişmez'
Ali Koç'tan kongre çağrılarına cevap
İran'dan ABD ile müzakere açıklaması
Savunma ve füze konusu gündemde yok
Türkiye'yi TBMM Başkanı temsil etti
Papa Franciscus'un cenaze töreni düzenlendi
Gazze’de hem bombalar, hem de açlık öldürüyor
2 aydır insani yardım ulaşmıyor
Kursk'ta Ukrayna askeri kalmadı
Gerasimov, Putin’e rapor sundu
Marmara beşik gibi sarsılıyor
Peş peşe 3.4 büyüklüğünde iki deprem
İran'ın Bender Abbas Limanı'nda patlama
Kimyasal konteynerlerinden şüpheleniliyor
Türkiye yol geçen hanı
Vahim tabloyu Bakan Yerlikaya duyurdu
Rusya-Ukrayna müzakerelerinde belirsizlik
Rusya’daki suikastta ‘Ukrayna’ şüphesi
Trump resmen tehdit etti
'İsrail'le birlikte İran'ı vururuz'
Pakistan'da 'yok artık' dedirten hata!
Bu yıl kimse hacca gidemeyebilir!
Görüntüler yapay zeka değil gerçek
Depremde 15 Temmuz Şehitler Köprüsü
İBB için yeni gözaltı dalgası
53 kişi hakkında gözaltı kararı verildi
Bankaların eli sımsıkı
İş dünyasının kredi alabilmesi mucize
Fenerbahçe geriye düştüğü maçı çevirdi
Fenerbahçe, Gaziantep'ten 3 puanla dönüyor
'Tribünden tezahüratlarla yönetim değişmez'
Ali Koç'tan kongre çağrılarına cevap
İran'dan ABD ile müzakere açıklaması
Savunma ve füze konusu gündemde yok
Türkiye'yi TBMM Başkanı temsil etti
Papa Franciscus'un cenaze töreni düzenlendi
Gazze’de hem bombalar, hem de açlık öldürüyor
2 aydır insani yardım ulaşmıyor
Kursk'ta Ukrayna askeri kalmadı
Gerasimov, Putin’e rapor sundu
Marmara beşik gibi sarsılıyor
Peş peşe 3.4 büyüklüğünde iki deprem
İran'ın Bender Abbas Limanı'nda patlama
Kimyasal konteynerlerinden şüpheleniliyor
Türkiye yol geçen hanı
Vahim tabloyu Bakan Yerlikaya duyurdu
Rusya-Ukrayna müzakerelerinde belirsizlik
Rusya’daki suikastta ‘Ukrayna’ şüphesi
Trump resmen tehdit etti
'İsrail'le birlikte İran'ı vururuz'
Pakistan'da 'yok artık' dedirten hata!
Bu yıl kimse hacca gidemeyebilir!
Görüntüler yapay zeka değil gerçek
Depremde 15 Temmuz Şehitler Köprüsü
İBB için yeni gözaltı dalgası
53 kişi hakkında gözaltı kararı verildi
Bankaların eli sımsıkı
İş dünyasının kredi alabilmesi mucize
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.