Bir tek Türkiye savaş istiyor
Geçtiğimiz günlerde kapalı bir oturumda TBMM’den sınır ötesi harekat yetkisi alan AKP hükümeti her ne kadar Suriye’yle savaş için sabırsızlansa da Rusya ve Çin’e rağmen Suriye’ye bir askeri müdahale imkansız görünüyor
05.10.2012 00:00:00
Suriye'deki gelişmeler nedeniyle 1 yıl
süreyle yabancı ülkelere asker gönderme yetkisini eline alan hükümetin şimdi ne
yapacağı merak konusu. Rusya ve Çin'in rezerv koyduğu Suriye'ye askeri müdahale
konusuna ABD de sıcak bakmıyor. Böyle bir durumda Türkiye'nin Suriye'ye
misillemenin dışında bir müdahalesi zor görünüyor. Suriye Akçakale'deki olaydan
ötürü özür dilemiş ve bir daha olmayacağını açıklamıştı. Rusya Dışişleri Bakanı
Lavrov, "Suriye Büyükelçiliğimiz aracılığıyla Suriyedeki yetkililere ulaştık
ve olanların trajik bir kaza olduğu konusunda bize ve BM Arap Birliği
temsilcisi Brahimi'ye güvence verdiler. Bir kez daha olmayacak" diye
açıklamada bulunmuştu. Türkiye bu gelişmelerden sonra Suriye'de bazı hedefleri
top atışıyla vurdu ve MEclis'ten sınır ötesi harekat tezkeresi çıkardı.
ABD
bile Suriye'ye müdahale istemiyor
Hükümet Meclis'ten 1 yıllık bir dönem
için sınır ötesi harekat izni aldı. Fakat Suriye'ye bir askeri mühahaleyi
Türkiye'nin dışında hiçbir devlet istemiyor. Bu durum tezkerenin kağıt üstünde
kalacağı yorumlarını kuvvetlendiriyor. Zira Arap Baharı sürecinin fitilini
ateşleyen ABD bile Suriye'ye askeri müdahaleden yana değil. ABD'nin ve
dolayısıyla da İsrail'in Türkiye'nin tek tarafla Suriye'ye müdahale etmesini
istememesinin altında Beşar Esad'dan sonraki dönemde yeniden
şekillendirecekleri yeni Suriye planlarını Türkiye'nin sekteye uğratmasından
korkmaları etkili oldu. Çünkü Büyük Ortadoğu Projesi Suriye'yi parça parça
olmasını öngörüyor. Bu şer proje Suriye'nin kluzaeyinde bir Kürt devleti
kurulmasını öngörüyor. Kuzey Suriye şimdiden PKK'nın kontrolüne geçmiş durumda.
Rusya
ve Çin de müdahaleye karşı
ABD'nin Suriye konusunda askeri seçeneği
gözardı etmesinin en önemli sebeplerinden birisi şüphesiz Rusya'nın Suriye
konusundaki net tavrı. Rusya Suriye'ye bir dış müdahalenin karşısında olduğunu
her fırsatta dile getiriyor. Çin ise Suriye krizi konusunda BM sözleşmesine
uygun hareket edilmesi gerektiğini vurguluyor. Çin, Suriye konusunda Rusya ile
beraber veto yetkisini kullanarak BM'nin Suriye'yi kınama kararı bile almasının
önüne geçti. Çin her türlü baskıya rağmen Suriye konusundaki askeri müdahaleye
karşı olan net tavrını değiştirecek gibi görünmüyor. Burada İran'ı da unutmamak
lazım. İran ise Rusya ve Çin'den çok daha önce destek verdiği Suriye'ye tam
desteğini devam ettiriyor.
Türkiye
tek başına kaldı
Avrupa Birliği de Suriye'ye askeri
müdahaleden yana değil. Akçakale olayından sonra Türkiye'nin Suriye'ye top
ateşiyle karşılık vermesi konusunda cılız destek veren Avrupa Birliği itidal
çağrısını daha güçlü seslendirdi. AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Catherine
Ashton, Suriye ve Türkiye'ye itidal çağrısı yaptı. Durum Türkiye'nin Suriye
konusunda tek başına kaldığını gösteriyor.
Tezkerede
ne yazıyor?
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın
imzasıyla TBMM Başkanlığı'na gönderilen ve 320 kabul, 129 red oyuyla onaylanan
tezkerede metni şöyle:
''Suriye'de devam etmekte olan krizin
bölgesel istikrar ve güvenliğe olduğu kadar, ulusal güvenliğimize menfi etkisi
giderek artan şekilde görülmektedir. Suriye Arap Cumhuriyeti Silahlı
Kuvvetlerince yürütülen askeri harekatlar kapsamında, 20 Eylül 2012 tarihinden
itibaren ülkemiz topraklarına da saldırgan eylemler yönelmiş ve müteaddit
uyarılarımıza ve diplomatik girişimlerimize rağmen bu eylemler devam etmiştir.
Ülkemiz topraklarına yönelik söz konusu saldırgan eylemler silahlı saldırı
eşiğindedir. Bu durum, ulusal güvenliğimize ciddi tehdit ve riskler oluşturan
bir aşamaya ulaşmıştır. Bu itibarla, ülkemize yönelebilecek ilave risk ve
tehditlere karşı zamanında ve süratle hareket etmek ve gerekli tedbirleri almak
ihtiyacı hasıl olmuştur. Bu çerçevede, hudut, şümul, miktar ve zamanı Hükümetçe
takdir ve tespit edilmek kaydıyla, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yabancı ülkelere
gönderilmesi ve görevlendirilmesi ile bununla ilgili gerekli düzenlemelerin
Hükümet tarafından belirlenecek esaslara göre yapılması için bir yıl süreyle
izin verilmesini Anayasanın 92. maddesi uyarınca arz ederim."
süreyle yabancı ülkelere asker gönderme yetkisini eline alan hükümetin şimdi ne
yapacağı merak konusu. Rusya ve Çin'in rezerv koyduğu Suriye'ye askeri müdahale
konusuna ABD de sıcak bakmıyor. Böyle bir durumda Türkiye'nin Suriye'ye
misillemenin dışında bir müdahalesi zor görünüyor. Suriye Akçakale'deki olaydan
ötürü özür dilemiş ve bir daha olmayacağını açıklamıştı. Rusya Dışişleri Bakanı
Lavrov, "Suriye Büyükelçiliğimiz aracılığıyla Suriyedeki yetkililere ulaştık
ve olanların trajik bir kaza olduğu konusunda bize ve BM Arap Birliği
temsilcisi Brahimi'ye güvence verdiler. Bir kez daha olmayacak" diye
açıklamada bulunmuştu. Türkiye bu gelişmelerden sonra Suriye'de bazı hedefleri
top atışıyla vurdu ve MEclis'ten sınır ötesi harekat tezkeresi çıkardı.
ABD
bile Suriye'ye müdahale istemiyor
Hükümet Meclis'ten 1 yıllık bir dönem
için sınır ötesi harekat izni aldı. Fakat Suriye'ye bir askeri mühahaleyi
Türkiye'nin dışında hiçbir devlet istemiyor. Bu durum tezkerenin kağıt üstünde
kalacağı yorumlarını kuvvetlendiriyor. Zira Arap Baharı sürecinin fitilini
ateşleyen ABD bile Suriye'ye askeri müdahaleden yana değil. ABD'nin ve
dolayısıyla da İsrail'in Türkiye'nin tek tarafla Suriye'ye müdahale etmesini
istememesinin altında Beşar Esad'dan sonraki dönemde yeniden
şekillendirecekleri yeni Suriye planlarını Türkiye'nin sekteye uğratmasından
korkmaları etkili oldu. Çünkü Büyük Ortadoğu Projesi Suriye'yi parça parça
olmasını öngörüyor. Bu şer proje Suriye'nin kluzaeyinde bir Kürt devleti
kurulmasını öngörüyor. Kuzey Suriye şimdiden PKK'nın kontrolüne geçmiş durumda.
Rusya
ve Çin de müdahaleye karşı
ABD'nin Suriye konusunda askeri seçeneği
gözardı etmesinin en önemli sebeplerinden birisi şüphesiz Rusya'nın Suriye
konusundaki net tavrı. Rusya Suriye'ye bir dış müdahalenin karşısında olduğunu
her fırsatta dile getiriyor. Çin ise Suriye krizi konusunda BM sözleşmesine
uygun hareket edilmesi gerektiğini vurguluyor. Çin, Suriye konusunda Rusya ile
beraber veto yetkisini kullanarak BM'nin Suriye'yi kınama kararı bile almasının
önüne geçti. Çin her türlü baskıya rağmen Suriye konusundaki askeri müdahaleye
karşı olan net tavrını değiştirecek gibi görünmüyor. Burada İran'ı da unutmamak
lazım. İran ise Rusya ve Çin'den çok daha önce destek verdiği Suriye'ye tam
desteğini devam ettiriyor.
Türkiye
tek başına kaldı
Avrupa Birliği de Suriye'ye askeri
müdahaleden yana değil. Akçakale olayından sonra Türkiye'nin Suriye'ye top
ateşiyle karşılık vermesi konusunda cılız destek veren Avrupa Birliği itidal
çağrısını daha güçlü seslendirdi. AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Catherine
Ashton, Suriye ve Türkiye'ye itidal çağrısı yaptı. Durum Türkiye'nin Suriye
konusunda tek başına kaldığını gösteriyor.
Tezkerede
ne yazıyor?
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın
imzasıyla TBMM Başkanlığı'na gönderilen ve 320 kabul, 129 red oyuyla onaylanan
tezkerede metni şöyle:
''Suriye'de devam etmekte olan krizin
bölgesel istikrar ve güvenliğe olduğu kadar, ulusal güvenliğimize menfi etkisi
giderek artan şekilde görülmektedir. Suriye Arap Cumhuriyeti Silahlı
Kuvvetlerince yürütülen askeri harekatlar kapsamında, 20 Eylül 2012 tarihinden
itibaren ülkemiz topraklarına da saldırgan eylemler yönelmiş ve müteaddit
uyarılarımıza ve diplomatik girişimlerimize rağmen bu eylemler devam etmiştir.
Ülkemiz topraklarına yönelik söz konusu saldırgan eylemler silahlı saldırı
eşiğindedir. Bu durum, ulusal güvenliğimize ciddi tehdit ve riskler oluşturan
bir aşamaya ulaşmıştır. Bu itibarla, ülkemize yönelebilecek ilave risk ve
tehditlere karşı zamanında ve süratle hareket etmek ve gerekli tedbirleri almak
ihtiyacı hasıl olmuştur. Bu çerçevede, hudut, şümul, miktar ve zamanı Hükümetçe
takdir ve tespit edilmek kaydıyla, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yabancı ülkelere
gönderilmesi ve görevlendirilmesi ile bununla ilgili gerekli düzenlemelerin
Hükümet tarafından belirlenecek esaslara göre yapılması için bir yıl süreyle
izin verilmesini Anayasanın 92. maddesi uyarınca arz ederim."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.