Ama önce, evveli rahmet, ortası bağışlanma ve sonu Cehennem'den kurtuluş belgesini almak olan Ramazan-ı şerifinizi tebrik eder; insan-cin, bağlı-çözük, görünen-görünmeyen, titrli-titrsiz, teolog-antiteolog her türlü şeytanın şerrinden uzak bir Ramazan geçirmenizi dilerim.
Şimdi fıkra gelsin.
Ramazanlığa gitmiş bizim molla. (molla, 12 ilmi cemeden kişi)
Bir camide göreve başlamış.
29 Ramazan bir tek cemaati var.
Tabi tek kişiye cemaat denirse.
Başka ne gelen var, ne giden.
Oruçlar tutulmuş, teravihler kılınmış sonunda sıra bayrama namazına, bayram namazından sonra köylüyle halleşmeye, bir daha ki Ramazan'da buluşma dileklerine gelmiş.
Herkesle helalleşmiş bizim molla, sıra tek cemaate gelmiş.
O da mağrur bir halde hocaya;
- Hocaefendi, bu köyde olsa olsa bir benden razısın, bir bana hakkını helal edersin. Çünkü, 29 Ramazandır seni hiç yalnız bırakmadım. Köy halkı başka işlerle uğraşırken ben seninle teravih kıldım, sana arkadaş oldum.
Deyince hoca şu cevabı verir:
- Aksine, bütün köylüden razıyım, ama senden razı değilim. Köyün geri kalanlarına hakkımı helal ettim ama sana asla.
Sebebini sormuş, tek kişilik cemaat.
Hoca şu cevabı vermiş:
- Bu köyden bir tek sen geldin camiye. Eğer sen de gelmeseydin, ben şu karşıki köyün imamlığını da alacak, ikisini beraber götürecektim.
Şimdi anladın mı niye senden razı olmadığımı?
Demem o ki,
Siz bana aynı anda iki ülkeyi idare eden bir ikinci lider gösterebilir misiniz?
Gösteremezsiniz.
Dünyada örneği yok bunun.
Bir adam ki,
Tiki bile gitmiş,
İşi çoktan bitmiş,
Yaşı yetmiş,
Babasını önüne katmış,
Kaşlarını çatmış,
Borca batmış,
Bir adam aynı anda iki ülkeyi idare edecek deseler, dünyada inanmam.
Siz de inanmazsınız eminim.
Ama var.
Aynı anda iki ülkeyi idare eden bir lider var.
Siz hinliğinizden, hep onu,
Tören kıtasını şaşırıp geçen,
İspanya Başbakanı belinden çeken,
Ayakkabısız işe giden,
Geçmiş bayramı tebrik eden,
Payandalarla yürüyen...
Olarak tanıyorsunuz.
Yanılıyorsunuz.
O, kendi ülkesiyle bir başka ülkeyi aynı zamanda idare eden,
Kendi ülkesinde açlıktan şeyi örümcek bağlayanları görmeyip, Afgan dağlarında ağ kurmuş örümcekleri temizleyen,
Kendi ülke insanının çöplükten ekmek toplamasını unutup, Hindukuş Dağları'nda mahsur kalan kekliğe maaş bağlayan,
Ölen ABD askerine Bush'tan çok ağlayan,
Ne olacak Kuzey ittifakının hali diye karalar bağlayan,
Kah durgun su, kaç çağlayan,
Bazan susan bazan bağıran, aynı anda iki ülkeyi batıran
Büyük bir devlet adamıdır.
Hala anlamadınız mı?
Bunca şifreye rağmen mi?
Oruç başınıza vurmuş demek.
Eeee sağlık olsun.
Şimdi fıkra gelsin.
Ramazanlığa gitmiş bizim molla. (molla, 12 ilmi cemeden kişi)
Bir camide göreve başlamış.
29 Ramazan bir tek cemaati var.
Tabi tek kişiye cemaat denirse.
Başka ne gelen var, ne giden.
Oruçlar tutulmuş, teravihler kılınmış sonunda sıra bayrama namazına, bayram namazından sonra köylüyle halleşmeye, bir daha ki Ramazan'da buluşma dileklerine gelmiş.
Herkesle helalleşmiş bizim molla, sıra tek cemaate gelmiş.
O da mağrur bir halde hocaya;
- Hocaefendi, bu köyde olsa olsa bir benden razısın, bir bana hakkını helal edersin. Çünkü, 29 Ramazandır seni hiç yalnız bırakmadım. Köy halkı başka işlerle uğraşırken ben seninle teravih kıldım, sana arkadaş oldum.
Deyince hoca şu cevabı verir:
- Aksine, bütün köylüden razıyım, ama senden razı değilim. Köyün geri kalanlarına hakkımı helal ettim ama sana asla.
Sebebini sormuş, tek kişilik cemaat.
Hoca şu cevabı vermiş:
- Bu köyden bir tek sen geldin camiye. Eğer sen de gelmeseydin, ben şu karşıki köyün imamlığını da alacak, ikisini beraber götürecektim.
Şimdi anladın mı niye senden razı olmadığımı?
Demem o ki,
Siz bana aynı anda iki ülkeyi idare eden bir ikinci lider gösterebilir misiniz?
Gösteremezsiniz.
Dünyada örneği yok bunun.
Bir adam ki,
Tiki bile gitmiş,
İşi çoktan bitmiş,
Yaşı yetmiş,
Babasını önüne katmış,
Kaşlarını çatmış,
Borca batmış,
Bir adam aynı anda iki ülkeyi idare edecek deseler, dünyada inanmam.
Siz de inanmazsınız eminim.
Ama var.
Aynı anda iki ülkeyi idare eden bir lider var.
Siz hinliğinizden, hep onu,
Tören kıtasını şaşırıp geçen,
İspanya Başbakanı belinden çeken,
Ayakkabısız işe giden,
Geçmiş bayramı tebrik eden,
Payandalarla yürüyen...
Olarak tanıyorsunuz.
Yanılıyorsunuz.
O, kendi ülkesiyle bir başka ülkeyi aynı zamanda idare eden,
Kendi ülkesinde açlıktan şeyi örümcek bağlayanları görmeyip, Afgan dağlarında ağ kurmuş örümcekleri temizleyen,
Kendi ülke insanının çöplükten ekmek toplamasını unutup, Hindukuş Dağları'nda mahsur kalan kekliğe maaş bağlayan,
Ölen ABD askerine Bush'tan çok ağlayan,
Ne olacak Kuzey ittifakının hali diye karalar bağlayan,
Kah durgun su, kaç çağlayan,
Bazan susan bazan bağıran, aynı anda iki ülkeyi batıran
Büyük bir devlet adamıdır.
Hala anlamadınız mı?
Bunca şifreye rağmen mi?
Oruç başınıza vurmuş demek.
Eeee sağlık olsun.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Müslim Karabacak / diğer yazıları
- Ana-baba hakları-2 / 30.04.2024
- Ana-baba hakları -1 / 25.04.2024
- Müşriklerle hicv / 21.04.2024
- Kıyas önemlidir.... / 14.04.2024
- Kur'anı doğru anlamak / 13.04.2024
- Şimdi sırada "Dinsel Dönüşüm" var / 07.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -5 / 03.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -4 / 27.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024
- Ana-baba hakları -1 / 25.04.2024
- Müşriklerle hicv / 21.04.2024
- Kıyas önemlidir.... / 14.04.2024
- Kur'anı doğru anlamak / 13.04.2024
- Şimdi sırada "Dinsel Dönüşüm" var / 07.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -5 / 03.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -4 / 27.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024