Bir panelin ardından
06.07.2002 00:00:00
FASL-I MUHABBET / Ümit KAYAÇELEBİ
1 Temmuz Pazartesi akşamı benim de içerisinde bulunduğum BTP Van İl Teşkilatı'nın paneli vardı. Bundan birkaç gün evvel de Kuvay-ı Milliyeci Vanlı analarımız, bacılarımız, daha doğrusu "Kadınlar Kolu" gıda ve çeyiz kermesi düzenleyerek bu harekette bizden geri kalmadıklarını gösterdiler. Van'daki BTP'nin ilk icraatlarını kadınlar kolu gösterdi ve doğrusu çeyizin yanında gıdanın da yer alması Van halkının daha bir dikkatini çekti.
Kadınlar Kolu Başkanımız sayın Şükran Karakoç ve bu kermeste payı olan tüm bacılarımıza bu sütundan seslenerek teşekkürlerimi arz ediyorum. Sağ olun, var olun. Sizin bu davaya karşı gösterdiğiniz yakın teveccüh her türlü takdire şayandır. Dün I. Dünya Harbi'nde cephedeki Mehmetçiğe öküzlerin çektikleri kağnılarda, omuzunda mermi ve mühimmat taşıyan Bombacı Emineler, Kara Fatmalar ve Aziziye Tabyaları'nda Rus keferesine elinde satırla savaşan Nene Hatunlar dün ve bugün ne kadar aziz ve değerli olup saygı ile anılmakta ise yarın tarih siz ve sizler gibi nice analarımızı, bacılarımızı, kadınlarımızı ve kızlarımızı II. Kuvay-ı Milliye hareketine katıldığınız için tarih altın harflerle yazacaktır. Bundan emin olunuz. Cenab-ı Mevla azminizi ve gayretinizi artırsın ve her zaman Van'da her türlü icraatta erkeklerden bir adım önde olun ve bizi utandırın, bizlerin de davaya karşı aşkımızı, şevkimizi artırın diyorum.
Ve güzel bir Temmuz akşamı hanım dinleyicilerimizin erkeklerden önce gelip oturdukları panelimiz İl Başkanımız sayın Şafak Önay'ın paneli açış konuşması ile başladı. İl başkanımız kendilerini kısaca tanıttıktan sonra "BTP'nin Siyasi-Ekonomik Görüşleri ve Çözüm Önerileri" adlı panelimize katılmak üzere sayın Prof. Dr. Ata Selçuk, sayın Ali Değirmenci ile Dr. A. Hamdi Kepekçi'yi kürsüye davet etti.
İlk konuşmacı olarak söz alan Ali Değirmenci kendisine ayrılan süre içerisinde, AB hakkında detaylı bilgi sunarak bu hususta aydınlatıcı bir konuşma yaparak mikrofonu Dr. A. Hamdi Kepekçi'ye verdi. Sayın Kepekçi de, BTP'nin iktidara geldiği taktirde neler yapacağını ifade ile saygıdeğer hocamız sayın Haydar Baş'ın değerli görüşlerini aktardılar.
Son konuşmacı Prof. Dr. Ata Selçuk da, BTP'nin iktidara gelmesi halinde madenlerimizin ve yeraltı servetlerimizin yerüstüne çıkarılacağı gibi, tarım ve ziraatte de dünyada layık olduğumuz yere geleceğimizi teferruatına inerek anlattı ve konuşmacıyı salondaki dinleyiciler pürdikkat dinlediler.
Değerli konuşmacılarımızdan sonra gecenin kapanış konuşmasını yapmak üzere bendeniz kısa bir konuşma yaptım gecenin sihrine o kadar kapılmışım ki o duygu selinde "Bağımsız Türkiye" adlı şiirimi de sunarak geceyi noktaladık.
Panel bittiğinde saat 23.00'ü bulmuştu. Bize gelen haberde Zafer Karakoç'un misafirleri ile Van BTP İl Teşkilatı'na izzet-i ikramı varmış ve arabalara binerek Karakoç'un evinin yolunu tuttuk. Bu arada A. Hamdi Kepekçi hocamız da bizim arabayı şereflendirdiler ve konuşa konuşa 10 kilometrelik yolu bitirip Zafer kardeşimizin hane-i saadetlerine vasıl olduk. Bizden evvel bahçeye masalar kurulmuş, bir misafirler eksikti. Biz de serhalka masaya oturduk.
Bulunduğumuz yer Van gölüne çok yakın kulak verseniz belki dalgaların sesini duyabilirsiniz. Hava biraz serin, etrafta cırcır böceklerinin sesleri. Kardeşimiz zahmet buyurmuşlar ve dört başı mamur bir Halil İbrahim Sofrası karşımızda. Yemekleri güle oynaya kemal-i afiyetle yedikten sonra, kaynayan teneke semaverden dökülen çayları bizler şark usulü gırtlama içerken, aziz ve kıymetli misafirlerimiz de kendi usullerince yudumladılar. Tabiî ki bu esnada Ahmet Hamdi Kepekçi bizi "Molla Kasım" gibi sigaya çekmiş hem çaktırmadan ifademizi ve görüşlerimizi alıyor. Biz de panelle ilgili görüşlerimizi her birimiz kendine göre değerlendirip samimi bir üslupla dile getirdi. Belli ki hocamız teşkilatçı, her şeyi 2x2 gibi biliyor ve öyle olması için de bizim anlayacağımız şekilde nabzımıza şerbet veriyor ve bizler de kendisini hiç itiraz etmeden maalmemnuniye ve pürdikkat dinliyoruz.
Biz orada otururken Ata ve A. Hamdi Hocamız ile Ali Değirmenci benim karşımda oturmuşlardı. Ben kendimi bir rüyada gibi hissediyordum. Siyasete yüz bin yemin etmişken, kendimi BTP saflarında buluyor ve bunun için binlerce km ötelerden nice uzun yollar tepip Van'a gelen BTP'nin saygıdeğer kurmaylarıyla birlikteydim.
Üstelik 27 yıl evvel Van'da birlikte olduğumuz ve bir arada çok güzel sosyal faaliyetler gösterdiğimiz çok muhterem ağabeyimiz Ali Değirmenci de tam karşımda. Kendi kendime keşke bir fotoğraf makinesi olsaydı da bu tabloyu bir kere de ölümsüzleştirebilseydim, dedim. Ancak makina yoktu, makina bulamadımsa da o güzel tabloyu kalbime nakşettim ve o akşamki konuşmaları hafızamın derinliklerine bir daha silinmemek üzere de kaydettim.
Sohbet muhabbet derken gecenin üçünü bulduk. Misafirlerimiz de yorgundurlar onları daha fazla yormalayalım diye istemeye istemeye tüm misafirlerimizle vedalaştık ve ayrıldık. Bedenimiz ayrılsa da gönlümüz onlarla kaldı.
Hele Ali Değirmenci abimle 27 yıllık bir hasretten sonra böyle birkaç saat bir arada olup tekrar ayrılmak inanın beni çok üzdü. Doyamadan ayrılmak zor.
Dostlarım, beni ben yapan insanlardan, bugün bu âlâ yerlere gelmemde rol oynayan insanlardan birisi de "Ali Değirmenci"dir. Ondan aldığım feyz ve ilhamla bugün bir yazar olarak huzurlarınızdayım.
İşte bir panel ve sonrasını acizane sizlere aktarmaya çalıştım. İnşaallah Van'daki "Katılım ve Tanıtım Gecesi"nde tekrar buluşmak ve görüşmek dileğiyle tüm Kuvay-ı Milliyecilere en kalbi sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
1 Temmuz Pazartesi akşamı benim de içerisinde bulunduğum BTP Van İl Teşkilatı'nın paneli vardı. Bundan birkaç gün evvel de Kuvay-ı Milliyeci Vanlı analarımız, bacılarımız, daha doğrusu "Kadınlar Kolu" gıda ve çeyiz kermesi düzenleyerek bu harekette bizden geri kalmadıklarını gösterdiler. Van'daki BTP'nin ilk icraatlarını kadınlar kolu gösterdi ve doğrusu çeyizin yanında gıdanın da yer alması Van halkının daha bir dikkatini çekti.
Kadınlar Kolu Başkanımız sayın Şükran Karakoç ve bu kermeste payı olan tüm bacılarımıza bu sütundan seslenerek teşekkürlerimi arz ediyorum. Sağ olun, var olun. Sizin bu davaya karşı gösterdiğiniz yakın teveccüh her türlü takdire şayandır. Dün I. Dünya Harbi'nde cephedeki Mehmetçiğe öküzlerin çektikleri kağnılarda, omuzunda mermi ve mühimmat taşıyan Bombacı Emineler, Kara Fatmalar ve Aziziye Tabyaları'nda Rus keferesine elinde satırla savaşan Nene Hatunlar dün ve bugün ne kadar aziz ve değerli olup saygı ile anılmakta ise yarın tarih siz ve sizler gibi nice analarımızı, bacılarımızı, kadınlarımızı ve kızlarımızı II. Kuvay-ı Milliye hareketine katıldığınız için tarih altın harflerle yazacaktır. Bundan emin olunuz. Cenab-ı Mevla azminizi ve gayretinizi artırsın ve her zaman Van'da her türlü icraatta erkeklerden bir adım önde olun ve bizi utandırın, bizlerin de davaya karşı aşkımızı, şevkimizi artırın diyorum.
Ve güzel bir Temmuz akşamı hanım dinleyicilerimizin erkeklerden önce gelip oturdukları panelimiz İl Başkanımız sayın Şafak Önay'ın paneli açış konuşması ile başladı. İl başkanımız kendilerini kısaca tanıttıktan sonra "BTP'nin Siyasi-Ekonomik Görüşleri ve Çözüm Önerileri" adlı panelimize katılmak üzere sayın Prof. Dr. Ata Selçuk, sayın Ali Değirmenci ile Dr. A. Hamdi Kepekçi'yi kürsüye davet etti.
İlk konuşmacı olarak söz alan Ali Değirmenci kendisine ayrılan süre içerisinde, AB hakkında detaylı bilgi sunarak bu hususta aydınlatıcı bir konuşma yaparak mikrofonu Dr. A. Hamdi Kepekçi'ye verdi. Sayın Kepekçi de, BTP'nin iktidara geldiği taktirde neler yapacağını ifade ile saygıdeğer hocamız sayın Haydar Baş'ın değerli görüşlerini aktardılar.
Son konuşmacı Prof. Dr. Ata Selçuk da, BTP'nin iktidara gelmesi halinde madenlerimizin ve yeraltı servetlerimizin yerüstüne çıkarılacağı gibi, tarım ve ziraatte de dünyada layık olduğumuz yere geleceğimizi teferruatına inerek anlattı ve konuşmacıyı salondaki dinleyiciler pürdikkat dinlediler.
Değerli konuşmacılarımızdan sonra gecenin kapanış konuşmasını yapmak üzere bendeniz kısa bir konuşma yaptım gecenin sihrine o kadar kapılmışım ki o duygu selinde "Bağımsız Türkiye" adlı şiirimi de sunarak geceyi noktaladık.
Panel bittiğinde saat 23.00'ü bulmuştu. Bize gelen haberde Zafer Karakoç'un misafirleri ile Van BTP İl Teşkilatı'na izzet-i ikramı varmış ve arabalara binerek Karakoç'un evinin yolunu tuttuk. Bu arada A. Hamdi Kepekçi hocamız da bizim arabayı şereflendirdiler ve konuşa konuşa 10 kilometrelik yolu bitirip Zafer kardeşimizin hane-i saadetlerine vasıl olduk. Bizden evvel bahçeye masalar kurulmuş, bir misafirler eksikti. Biz de serhalka masaya oturduk.
Bulunduğumuz yer Van gölüne çok yakın kulak verseniz belki dalgaların sesini duyabilirsiniz. Hava biraz serin, etrafta cırcır böceklerinin sesleri. Kardeşimiz zahmet buyurmuşlar ve dört başı mamur bir Halil İbrahim Sofrası karşımızda. Yemekleri güle oynaya kemal-i afiyetle yedikten sonra, kaynayan teneke semaverden dökülen çayları bizler şark usulü gırtlama içerken, aziz ve kıymetli misafirlerimiz de kendi usullerince yudumladılar. Tabiî ki bu esnada Ahmet Hamdi Kepekçi bizi "Molla Kasım" gibi sigaya çekmiş hem çaktırmadan ifademizi ve görüşlerimizi alıyor. Biz de panelle ilgili görüşlerimizi her birimiz kendine göre değerlendirip samimi bir üslupla dile getirdi. Belli ki hocamız teşkilatçı, her şeyi 2x2 gibi biliyor ve öyle olması için de bizim anlayacağımız şekilde nabzımıza şerbet veriyor ve bizler de kendisini hiç itiraz etmeden maalmemnuniye ve pürdikkat dinliyoruz.
Biz orada otururken Ata ve A. Hamdi Hocamız ile Ali Değirmenci benim karşımda oturmuşlardı. Ben kendimi bir rüyada gibi hissediyordum. Siyasete yüz bin yemin etmişken, kendimi BTP saflarında buluyor ve bunun için binlerce km ötelerden nice uzun yollar tepip Van'a gelen BTP'nin saygıdeğer kurmaylarıyla birlikteydim.
Üstelik 27 yıl evvel Van'da birlikte olduğumuz ve bir arada çok güzel sosyal faaliyetler gösterdiğimiz çok muhterem ağabeyimiz Ali Değirmenci de tam karşımda. Kendi kendime keşke bir fotoğraf makinesi olsaydı da bu tabloyu bir kere de ölümsüzleştirebilseydim, dedim. Ancak makina yoktu, makina bulamadımsa da o güzel tabloyu kalbime nakşettim ve o akşamki konuşmaları hafızamın derinliklerine bir daha silinmemek üzere de kaydettim.
Sohbet muhabbet derken gecenin üçünü bulduk. Misafirlerimiz de yorgundurlar onları daha fazla yormalayalım diye istemeye istemeye tüm misafirlerimizle vedalaştık ve ayrıldık. Bedenimiz ayrılsa da gönlümüz onlarla kaldı.
Hele Ali Değirmenci abimle 27 yıllık bir hasretten sonra böyle birkaç saat bir arada olup tekrar ayrılmak inanın beni çok üzdü. Doyamadan ayrılmak zor.
Dostlarım, beni ben yapan insanlardan, bugün bu âlâ yerlere gelmemde rol oynayan insanlardan birisi de "Ali Değirmenci"dir. Ondan aldığım feyz ve ilhamla bugün bir yazar olarak huzurlarınızdayım.
İşte bir panel ve sonrasını acizane sizlere aktarmaya çalıştım. İnşaallah Van'daki "Katılım ve Tanıtım Gecesi"nde tekrar buluşmak ve görüşmek dileğiyle tüm Kuvay-ı Milliyecilere en kalbi sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
