Beyninize jogging yaptırın
05.09.2003 00:00:00
Yapılan bir araştırmada, 550 Alzheimer hastasını incelemesi sırasında enteresan sonuçlar ortaya çıktı. Bedensel ve beyinsel olarak tembel olanları, orta yaşta Azheimer hastalığına yakalanma riskinin üç kat fazla olduğu belirlendi. Araştırma sonundaki tespitler şöyle sıralanıyor:
- Beyninizi bir kas gibi düşünün. Ya kulanın ya da kaybedin.
- Hafıza kaybı ve çaptan düşme, yaşlılığın kaçınılmaz bir sonucu değildir. Beyninizin gençliğini koruyabilirsiniz.
- Beyin jimnastiği hayati önem taşıyor. Küçük yaşlarda ailelerin çocuklarına okutması, eğitim ağırlıklı bir yaşam sürmesi büyük yarar sağlıyor. Ancak bilim adamları beyin joginglerine başlanması için hiç bir zaman geç kalınmış sayılmayacağını söylüyorlar.
- Fiziksel kondisyon da çok önemli. Sağlıklı yaşam sadece beyni değil, belleği de koruyor. Kalp, şeker hastaları ve çok yağlı beslenenlerin hafızası zayıflıyor. Sağlam beyin sağlıklı damarlarda bol oksijenin geçtiği beyindir. Şeker, kalp hastalıkları, yağlı gıdalar damarları tıkıyor ve beyne gerekli oksijen gitmiyor.
- Ailede Alzheimer hastası varsa 20-30'lu yaşlarda beyninizi koruyucu önlemler için harekete geçmeniz gerekir.
- Televizyon beynin aktifliğini nötralize ediyor. Okurken, bulmaca çözerken olduğu gibi aktif olmuyor. Alzheimer hastalarının yaşam boyunca daha fazla televizyon izleyip izlemedikleri inceleniyor.
- Yaklaşık 6 bin kişiye 10 sürecek zeka testleri yapıldı ve yüzde 70'inin yaşlılığında da beyin gücünü korudğu belirlendi.
- İyi eğitim alanların Alzheimer hastalığına yakalanma riski daha düşük. Asgari 8 yıllık bir eğitim, beynin geleceğine yatırım yapıyor. Bazı araştırmalar ise bakelorya ve master derecelerinin bile fark yarattığını ortaya koyuyor.
- Eğitim okuldaki eğitimle sınırlı değil. 6-18 yaşlarındaki okuma alışkanlığı ileride entellektüel kapasitenini artmasını kolaylaştırıyor. örneğin haritasız yolunuzu bulmaya çalıştığınızda beynin tüm bölgeleri aktifleşiyor. Pek kullanılmayan bölgeler ise büzüşüyor.Yapılan bir araştırmada, 550 Alzheimer hastasını incelemesi sırasında enteresan sonuçlar ortaya çıktı. Bedensel ve beyinsel olarak tembel olanları, orta yaşta Azheimer hastalığına yakalanma riskinin üç kat fazla olduğu belirlendi.
- Beyninizi bir kas gibi düşünün. Ya kulanın ya da kaybedin.
- Hafıza kaybı ve çaptan düşme, yaşlılığın kaçınılmaz bir sonucu değildir. Beyninizin gençliğini koruyabilirsiniz.
- Beyin jimnastiği hayati önem taşıyor. Küçük yaşlarda ailelerin çocuklarına okutması, eğitim ağırlıklı bir yaşam sürmesi büyük yarar sağlıyor. Ancak bilim adamları beyin joginglerine başlanması için hiç bir zaman geç kalınmış sayılmayacağını söylüyorlar.
- Fiziksel kondisyon da çok önemli. Sağlıklı yaşam sadece beyni değil, belleği de koruyor. Kalp, şeker hastaları ve çok yağlı beslenenlerin hafızası zayıflıyor. Sağlam beyin sağlıklı damarlarda bol oksijenin geçtiği beyindir. Şeker, kalp hastalıkları, yağlı gıdalar damarları tıkıyor ve beyne gerekli oksijen gitmiyor.
- Ailede Alzheimer hastası varsa 20-30'lu yaşlarda beyninizi koruyucu önlemler için harekete geçmeniz gerekir.
- Televizyon beynin aktifliğini nötralize ediyor. Okurken, bulmaca çözerken olduğu gibi aktif olmuyor. Alzheimer hastalarının yaşam boyunca daha fazla televizyon izleyip izlemedikleri inceleniyor.
- Yaklaşık 6 bin kişiye 10 sürecek zeka testleri yapıldı ve yüzde 70'inin yaşlılığında da beyin gücünü korudğu belirlendi.
- İyi eğitim alanların Alzheimer hastalığına yakalanma riski daha düşük. Asgari 8 yıllık bir eğitim, beynin geleceğine yatırım yapıyor. Bazı araştırmalar ise bakelorya ve master derecelerinin bile fark yarattığını ortaya koyuyor.
- Eğitim okuldaki eğitimle sınırlı değil. 6-18 yaşlarındaki okuma alışkanlığı ileride entellektüel kapasitenini artmasını kolaylaştırıyor. örneğin haritasız yolunuzu bulmaya çalıştığınızda beynin tüm bölgeleri aktifleşiyor. Pek kullanılmayan bölgeler ise büzüşüyor.Yapılan bir araştırmada, 550 Alzheimer hastasını incelemesi sırasında enteresan sonuçlar ortaya çıktı. Bedensel ve beyinsel olarak tembel olanları, orta yaşta Azheimer hastalığına yakalanma riskinin üç kat fazla olduğu belirlendi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
