Bayram kartlarına özlem duyuluyor
Mardin'de bayram klasiği olan bayram tebrik kartları kullanıcıları tarafından özleniyor
03.05.2022 13:25:00
Bayramın gelişi herkesi telaş içine sokarken bir yandan da geçmişe özleme götürüyor. Yaşları 60 ve üzeri insanların geçmişteki bayram alışverişi, bayram tebrik kartı hazırlama heyecanı ve postanelerde kuyruk bekledikleri dönemlere özlemleri hala ilk günkü gibi. Mardin'de yaşayan 70 yaşındaki, emekli öğretmen Mehmet Dinçel, basılı tebrik kartlarının olmadığı dönemlerde kendi elleriyle karton üzerine desen çizip daha sonra bunları boyayıp üzerine de tebrik notu ekleyerek postanenin yolunu tuttuklarını anlattı.
Gençliğindeki bayram heyecanından bahseden emekli öğretmen Mehmet Dinçel, ayakkabıyı aldıklarında aman kimse kaçırmasın diye başuçlarında yattıklarını söyledi. Bayramı dört gözle beklediklerini aktaran Dinçel, "Yakınlarımızı eğer o dönemin şartlarına göre şehrimizde misafir olarak gelmişlerse ağırlardık. Gelmeyenler için mektupla veyahut bayram kartlarıyla kutlardık. Basılı kartlar vardı. Basılı kartlardan önce biz kendi elimizle kartondan çeşitli desenler çizerek üzerine bayramla ilgili sözler yazılmak suretiyle yaptığımız desenleri kuru boya ile boyardık. Amaç o kartın güzel bir şekilde oluşmasıydı. O şekilde zarfın içinde bırakır üstüne kime göndereceksek onun adını, soyadını, memleketini yazar o şekilde hazırlardık. Postanede kuyruk vardı. Postanelerde o dönemde pullar vardı. Pullar koleksiyonu vardı. Biz o dönemde pul koleksiyonu yapardık. Çok mutlu oluyorduk ama şimdi artık kalmadı. O dönemler geçti. Biz o dönemleri dört gözle arıyoruz. Şimdi telefonla, mesajla, görüntülü aramayla o şekilde günümüzü geçiriyoruz" dedi.
Teknolojinin varlığının güzel olduğunu belirten Dinçel, "Teknoloji gerçekten güzel bir şey ben teknolojinin gelişmesine karşı değilim. Mutlu oluyorum. Şimdi tat olarak sorarsanız vallahi tadı tuzu yok işin gerçeği. O dönemler gerçekten çok mutlu oluyorduk. Karnımızı ekmek soğanla doyursak mutlu oluyorduk. Şimdi imkanlar her şeye müsait her şey var ama insanlar mutlu değil. İnsanlar mutlu olmak içinde ne yapıyor. İstediğini elde edemiyor. Tüm İslam aleminin bayramını canı gönülden kutluyorum" şeklinde konuştu.
Gençliğindeki bayram heyecanından bahseden emekli öğretmen Mehmet Dinçel, ayakkabıyı aldıklarında aman kimse kaçırmasın diye başuçlarında yattıklarını söyledi. Bayramı dört gözle beklediklerini aktaran Dinçel, "Yakınlarımızı eğer o dönemin şartlarına göre şehrimizde misafir olarak gelmişlerse ağırlardık. Gelmeyenler için mektupla veyahut bayram kartlarıyla kutlardık. Basılı kartlar vardı. Basılı kartlardan önce biz kendi elimizle kartondan çeşitli desenler çizerek üzerine bayramla ilgili sözler yazılmak suretiyle yaptığımız desenleri kuru boya ile boyardık. Amaç o kartın güzel bir şekilde oluşmasıydı. O şekilde zarfın içinde bırakır üstüne kime göndereceksek onun adını, soyadını, memleketini yazar o şekilde hazırlardık. Postanede kuyruk vardı. Postanelerde o dönemde pullar vardı. Pullar koleksiyonu vardı. Biz o dönemde pul koleksiyonu yapardık. Çok mutlu oluyorduk ama şimdi artık kalmadı. O dönemler geçti. Biz o dönemleri dört gözle arıyoruz. Şimdi telefonla, mesajla, görüntülü aramayla o şekilde günümüzü geçiriyoruz" dedi.
Teknolojinin varlığının güzel olduğunu belirten Dinçel, "Teknoloji gerçekten güzel bir şey ben teknolojinin gelişmesine karşı değilim. Mutlu oluyorum. Şimdi tat olarak sorarsanız vallahi tadı tuzu yok işin gerçeği. O dönemler gerçekten çok mutlu oluyorduk. Karnımızı ekmek soğanla doyursak mutlu oluyorduk. Şimdi imkanlar her şeye müsait her şey var ama insanlar mutlu değil. İnsanlar mutlu olmak içinde ne yapıyor. İstediğini elde edemiyor. Tüm İslam aleminin bayramını canı gönülden kutluyorum" şeklinde konuştu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
