Bayram düşünceleri

Büyükler derler ki, bayram günleri cennet günlerinin bir alıştırması gibidir. Dünyevi dertler sıkıntılar bir nebze olsun unutulur bayram günlerinde. Müminlerin, çocukların gönüllerini bir sevinçtir kaplar. Bayramı sevdiklerimizle kutlamak bizlere pozitif enerji verir. Ancak bayram günü de olsa hiç cennet günlerinin yerini tutabilir mi?Her mümin cennet günlerini özler, o günler Rabbimizin bizden razı oluşunun, bizim O'ndan razı oluşumuzun bir sonucudur. Dünyadaki imtihanlarımızın bitmesi ile birlikte bizleri ölüm bekliyor. Bunu çok yakinen bilmemize rağmen çoğu zaman kendi ölümümüzü unuttuğumuz bir gerçektir. Ölümümüzü hatırladığımızda mümin olduğumuz için er ya da geç mutlaka cennet denen güzelliğe kavuşacağımız da bir gerçektir.Allah-ü Teala bir kudsi hadiste "Ben kulumun zannı üzereyim" diye buyuruyor. Bizler Allah (cc) hakkında hüsn-ü zanda bulunursak, güzel zanlar beslersek inşallah O da bizleri güzelliklerle karşılayacaktır. Ancak bizler de elimizden gelen ibadetleri, taatleri yerinde ve zamanında yapmalıyız ki, huzura çıkmaya yüzümüz olsun.Bizler cennet günlerimizi özlüyoruz, son nefeste kamil bir iman ile göçtükten sonra Rabbimize kavuşmayı umuyoruz. Namaz kılmamız, oruç tutmamız, zekat, sadaka vermemiz, kurban kesmemiz, hacca gitmemiz hep bu yüzden. Henüz yaşarken ne kadar taatte, iyilikte bulunduysak o kadar güzel. Gerçi bizlerin kusuru, eksiği de pek çoktur. "Ey rahmeti bol Padişah, cürmüm ile geldim Sana" diyor Hak dostu. Bizim kılıp, ettiklerimize güvenmemiz de doğru değildir.Cennetin etrafı nefse zor gelen davranışlarla çevrilidir. Müminin en önemli ibadetleri sabrı şükrüdür. "Allah (cc) sabredenlerle beraberdir", "Şükrederseniz nimetlerimi arttırırım" diye buyruluyor Kur'an-ı Keriminde.İnsan hayatı boyunca korku ve ümit arasında olmalıdır. Allah'ın cenneti umulur, cehennemden daha doğrusu O'nun rızasına erişememekten korkulur.Allah'ım gazabından rahmetine, Senden yine Sana sığınırız. Bizi korktuklarımızdan emin, umduklarımıza nail eyle. İş rastlığı, gönül şenliği, baş esenliği ver.