Yaşarken kıymetini bilmediğimiz "Baş" hocamız, engin öngörüsü ve ferasetiyle yanlış bildiğimiz birçok ezberi bozarak göçtü bu dünyadan. Toplum tarafından tartışılan, milli ve dini meselelerde bana bir konu söyleyin de Prof. Dr. Haydar Baş hocamız o mesele hakkında yaptığı açıklama ortaya koyduğu görüşleriyle hep haklı çıkmasın.
Örnek mi istersiniz yüzlercesi!
İlk aklıma gelen şu Fetö konusu onun haklılığını yirmi yıl öncesine dayanan ferasetini görmeye yetiyor da artıyor bile.
Ya ülkemizin banisi Atatürk… Gerçek Atatürk'ü öğretti bize. "Hoş Geldin Atatürk" eseriyle ezberleri alt üst etti.
Milli Ekonomi Modeli'ni söylemeyelim mi? Sessiz devrimle kapitalizmi çöpe attı. Liste uzun.
Şimdi de idam edilen üç vatansever gençle ilgili yorumu!
Birkaç yıl önce yaptığı konuşmayı bugünlerde sosyal medyada tanıyıp tanımadığım yüzlerce arkadaş paylaşıp dinledikçe gönül telime mızrak vuruyor adeta.
6 Mayıs'ta Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın idam edilmeleriyle alakalı ezber bozan çıkışından bahsediyorum.
Sosyal medyada izlenme rekorları kırıyor. Aramızda değil ama konuşmaları günümüze ışık tutmaya, meselelerin üzerindeki örtüyü kaldırmaya devam ediyor hocam.
İtiraf edeyim… İdam meselesine bugüne kadar hep "sağ" pencereden baktım. Dolayısıyla idamın o günün şartları içinde ideolojik/iç siyasi sebeplerden olduğunu düşündüm. Ne zaman ki "Baş" hocamızı dinleyip biraz da araştırınca meselenin iç yüzü çıktı ortaya. Bu konuda da yanıl(tıl)dığımızı anladık. Demek ki bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmamak gerekiyor.
Tam bu noktada Peyami Safa'nın şu veciz "Suçlamak, anlamaktan daha kolaydır. Çünkü anlarsan, değişmen gerekir" sözlerini önümüze koyarak ön yargıdan uzak bakalım meseleye.
"Baş" hocamızın o tarihi konuşmasında bakın neler söyledi: "Amerika'nın 6. filosu İstanbul'a geldi. Onu telin edecekler. Amerika'yı telin için oraya giden sol. Bunların içinde olan delikanlılardan birisi Deniz Gezmiş. Allah rahmetini bol eylesin. Amerika'ya karşı çıktığı için idam sehpasında sallandırıldı. Aynı yere sağcılar gelip 6.Filoya dönüp tekbir alıp namaz kıldılar. Bu hareketi yapanlar sağcılar Müslüman, bunları kovmak için giden solcular kafir öyle mi. Ben reddediyorum bunu. Kabul etmiyorum. Yani biz Amerikan köpeği miyiz sevgili arkadaşlar. Bunu ben reddediyorum!"
Birçok meselede olduğu gibi bu konuda da gerçekleri görüp öğrendikçe artık bizde reddediyoruz hocam.
Biraz açalım konuyu.
Kıbrıs Sorunu'nda ABD'nin tutumu, Vietnam Savaşı, Orta Doğu'da ABD'nin İsrail yanlısı tavrı ve Arap-İsrail Savaşları, ABD askerleri için genelev boyatılması, 1960'lı yılların gençliğini Amerika karşıtı bir tavır almaya sevk etti. ABD'nin Akdeniz'deki gücü 6. Filo, gençlik eylemlerinin hedeflerinden biri oldu.
İstanbul'a gelmesi ile Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının liderlik ettiği tepkiler artmaya başladı. Dolayısıyla ön yargısız, objektif bakıldığında bu üç gencin idam edilmelerinin temel gerekçesi antiemperyalist duruştur.
Deniz Gezmiş'in sürekli "Yaşasın tam bağımsız Türkiye! Kahrolsun emperyalizm. Yaşasın işçiler, köylüler" sözleri hangi ceza kanununda idam sebebi olabilir. Mahkemenin haksız/adil olmayan kararını talimatla verdiğini sanırım söylemeye gerek yok.
Dönemin Başbakanı Süleyman Demirel'in meclis konuşmasında "Üç bizden üç onlardan" demesi ayrıca yıllar sonra verdiği bir röportajda "çaremiz yoktu" demesi sözün bittiği yer.
Bakınız bu gençler halen acının ve gözyaşının hüküm sürdüğü toprakları ellerinden alınan Filistin'e giderek işgalci İsrail'e karşı direnmiş, mücadele etmişler. Sadece gerilla eğitimi için gitti demek Filistin davasına haksızlık olur. Neden başka yer değil de Filistin! ABD hep İsrail yanlı tavırları ile o coğrafyada Müslümanlara zulüm yapıyor. Bugün gelinen noktada Kudüs'ü başkent bile yaptılar. O sebeple yapılanları doğru okumak lazım.
Memleket meselelerine son derece duyarlı yetişen vatansever üç genç; ABD'ye, NATO'ya, vatanımızı yerli ve yabancı sermayeye peşkeş çekmek isteyenlere 1968 yılında, "Tam Bağımsız Türkiye İçin Mustafa Kemal Atatürk Yürüyüşü" adını verdikleri Samsun'dan başlayıp Ankara'ya uzanan yürüyüşleri kimleri rahatsız etti acaba!
Kendi ifadeleriyle "Biz şahsi hiçbir çıkar gözetmeden, halkımızın bağımsızlığı ve mutluluğu için savaştık!" sözleri vatanseverlik değil mi?
Bu milletin üzerinde oynanan büyük oyunlar halen devam ediyor.
Ülkemizin sınırları ötesinde yazılan bu oyunun adı dün sağ-sol idi. Bugün Alevi-Sünni yada Türk-Kürt ayrımcılığı. Bu oyun tarihin her döneminde sahneleniyor maalesef. Birlik beraberlik içinde bu oyunları bozmak zorundayız.
Ha hataları günahları yok mu elbette var.
Netice olarak öyle yıllar sonra idamın üzerindeki sır perdesini kaldırarak bakış açımızı değiştiren Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in "Bu ülkenin sağı da Müslüman solu da Müslümandır" diyerek bir ezberi daha bozmuştur.
Rahmetleri bol, mekanları cennet olsun.
- Bir anketin düşündürdükleri / 26.03.2024
- Ramazanın getirdiği bir demet güzellikler / 12.03.2024
- 106. yıl sonra Eskişehir’de… / 27.02.2024
- Emekliler kervanının yeni üyesi / 20.02.2024
- Perşembe akşamı izlenimlerim! / 13.02.2024
- Yerel seçimler üzerine / 07.02.2024
- Bu bizim insanlık namına görevimiz! / 30.01.2024
- Bir nefes sıhhat / 23.01.2024
- Üç cilt çıkan kitaplarımın öyküsü / 16.01.2024