IMF uydusu Türk ekonomisinin birkaç haftadır yaşadığı ciddi dalgalanmalar ve dalgalanma karşısında kulaç dahi atamayan ekonomi yönetiminin girişimleri "dipten gelen ses"tir.Türk ekonomisi artık dibe vurmuştur ve her vuruşta dip sesi kulaklarımıza rahat bir şekilde gelmektedir. Dolar ve Avro son üç yılın zirvesine çıkarken, borsadaki çöküş ve faizdeki tırmanış da devam ediyor, edecek de. Hükümetin, bu dibe vuruşu Bolivya'daki petrol fiyatlarıyla, Güney Afrika'daki cari açıkla açıklamaya yeltenme komedisi ve alınan her türlü tedbirin boşa çıkması tesadüf değildir. 3.5 yıldır devam eden "sahte istikrar ve refah" tiyatrosunda oyuncular seyircileri selamladı ve perde kapandı. Bu perdenin kapanmasıyla birlikte izleyenler perdenin kara rengiyle yüz yüze geldi. Kara tablo, Türkiye'nin acı manzarası artık apaçık ortada, gizleyecek, sağa sola bahane bulacak kıvam çoktan aşıldı.Hükümetin dolardaki hızlı yükseliş karşısında açıkladığı son tedbir paketi, Türkiye'nin sömürgeleştirilme sürecini de hızlandırdı. Ve hatta Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ile biricik başmüzakerecimiz Ali Babacan'ın geçtiğimiz gün yaptıkları basın toplantısında açıkladıkları tedbir paketi, bir anlamda Türkiye'nin kapitülasyon ilanı ve "tam anlamıyla sömürgeleştik" itirafıydı. Unakıtan, yüzünün renginde herhangi bir değişiklik olmadan, yurtdışında yerleşiklerin Türkiye'deki finansal araçlardan elde ettikleri kazanç ve iratlara uygulanacak stopaj oranını sıfıra indirdiklerini açıkladı. Bu ne demek?Yabancılara "gelin bizi istediğiniz gibi sömürün! Beyanname yok, vergi yok, kayıt yok!" demek! Türkiye'nin muz cumhuriyetinden farkı yok demek!654 yıl sonra yeniden ve daha güçlü kapitülasyon demek!1838 Balta Limanı ihanetiyle başlayan sürecin, 1995 Gümrük Birliği'nden sonra, 2006 versiyonu demek!Tarih bilgilerimizi tazeleyelim ve Balta Limanı'nın Osmanlı'yı nasıl çöküşe sürüklediğini bir kez daha hatırlayalım?1838'in 16 Ağustos'unda, Hariciye nazırımız Mustafa Reşit Paşa'nın yalısında, 4 gün süren çetin pazarlıklar sonucunda imzalanan ve yalının ismiyle anılan bu anlaşma Osmanlı'nın yerli tüccar ve üreticisini koruyan yegane sistemi, "himaye"yi ortadan kaldırdı. Osmanlı, 1826'dan itibaren, ham maddesini dışarıya çıkararak, esnafın işsiz kalmasını önlemek maksadıyla himaye sistemi olan yed-i vahid (tekel) usulünü uyguluyordu. Bu sistemde, Osmanlı tüccar ve üreticisi korunuyor ve yabancıların ekonomik taarruzlarına karşı "devlet babanın" kalkanı altına alınıyordu. Bu sistem başta İngilizler olmak üzere sömürgeci bütün devletleri rahatsız ediyordu. İngilizler birçok kez bu sistemi çökertmek için girişimde bulunmuş ancak başarılı olamamıştı. Özellikle 1833'ten itibaren hariciye nazırları Palmerston vasıtasıyla girişimlerini yoğunlaştırdılar. Osmanlı'nın zayıf bir anını kollayan İngilizler, Mehmet Ali Paşa'nın Osmanlı'yı tehdit ettiği ve Osmanlı'nın ciddi anlamda sıkıştığı bir dönemde, Mustafa Reşit Paşa gibi İngiliz hayranı (bugünkü bizim AB'ciler gibi) bir Hariciye nazırını da en iyi şekilde kullanarak, Balta Limanı Ticaret antlaşmasını Osmanlı'ya dikte ettiler. Antlaşma, 8 Ekim 1838'de Kraliçe Victoria, bir ay sonra da Sultan Mahmud tarafından tasdik olundu. Antlaşmanın zeyl kısmının ikinci maddesine göre, zirai mahsullerle sair eşya üzerine konan yed-i vahid yani tekel usulü, tamamen kaldırılıyordu. İşte bu madde Osmanlı esnaf ve tüccarını tamamen bitiriyordu.Dördüncü madde ile, Britanya tebaası, Osmanlı memleketleri mahsulü olan bütün maddeleri, istisnasız olarak ihraç etme iznine sahip oluyordu. Altıncı madde ile transit vergisi kaldırıldı. Yedinci madde ile, İngiliz gemileriyle gelen İngiliz emtiası için, bir defa gümrüğü ödendikten sonra, ithalatçı veya alıcı tarafından nereye götürülürse götürülsün bir daha gümrük ödenmeyecekti. Antlaşmanın bu hükümleri ile, Osmanlı hazinesi, önemli bir gelir kaynağından mahrum kaldı. Önceden yabancı bir emtia bir eyaletten diğer bir eyalete geçerken, ilave gümrük ödemek zorunda bulunduğundan, fiyatı artarak rekabet gücünü kaybediyordu. Şimdi ise, Osmanlı tüccarı, bir yerden bir yere bir malı götürüp satarken yüzde 12 vergi verirken, İngiliz tüccarları, ortakları ve adamları, yüzde beş vergi ödeyecekti. Bu hükümler, geçtiğimiz günlerde Unakıtan'ın açıkladığı "yabancıya sıfır stopaj" uygulamasına ne kadar benziyor değil mi? İngilizler bu antlaşmaya koydukları bir hükümle, kendilerinden sonra diğer sömürgeci devletlerin de aynı hakları elde etmelerini sağladı. Nitekim, 25 Kasım 1838'de Fransa, 31 Ocak 1840'ta İsveç ve Norveç, 2 Mart 1840'ta İspanya, 14 Mart 1840'ta Hollanda, 30 Nisan 1840'ta Belçika, 1 Mayıs 1841'de Danimarka ve 20 Mart 1843'te Portekiz ile aynı hükümleri ihtiva eden antlaşmalar imzalandı.Antlaşmanın imzalanmasından sonra Avusturya başbakanı; "İşte Osmanlı şimdi bitti!" derken, hem bir realiteyi dile getiriyor, hem de bugün AKP hükümetiyle Türkiye'nin yaşadığı acı kaderin şifrelerini vermiş oluyor.Osmanlı'yı bitiren güçlerin uyguladıkları yöntemler değişmiyor. Tıpkı onların emellerine hizmet eden işbirlikçilerin değişmediği gibi. Ama unutulan bir şey var, bu millet bir yokoluşun ardından kurtuluş mücadelesiyle tekrar ayağa kalkmasını bilmiştir. Bugün de ayağa kalkmaması için hiçbir sebep yok!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Alperen Polat / diğer yazıları
- Sadaka sosyalizmi / 17.04.2013
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012

















































































